"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayet nedenleri ile birlikte, kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını, kıymet takdirine itiraz edemediğini ileri sürerek 22.10.2014 tarihinde satışı yapılan taşınmaz ihalesinin feshini istemiş, mahkemece kıymet takdiri raporu ile satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür....
Satış ilanının kendilerine tebliği gereken ilgililer, vekil ile temsil ediliyorsa satış ilanı ilgilinin vekiline tebliğ olunur (Tebligat K. m. 11). Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı durumlarda, icra mahkemesi kararının ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478)....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu usulsüz tebligattan 08.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2018/1997 Esas sayılı dosyası kapsamında şikayetçi T1 adına 05.06.2018 tarihli olarak yapılmış bulunan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespiti ile TK 32 maddesi gereğince tebliğ tarihinin takibe muttali olunduğu bildirilen 26.08.2020 tarihi olarak kabul ve tespitine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından tebligatın usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı belirtilerek kararın kaldırılmasını talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:EKÇE: Dava; ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet davasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/16063 Esas sayılı dosyası ile alacaklı T3 tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, işbu takip kapsamında Örnek No:7 ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığını ve muhatap adreste bulunamadığından işbu tebligatın TK 21/2 hükümleri uyarınca gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen tebliğ mazbatasının muhatara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat durumunda tebliğ tarihinin muhatabın beyan ettiği tarih kabul edildiğini, müvekkilinin haberi olmadan takibin kesinleştiğini ve akabinde müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazları ile maaşına haciz konulduğunu, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebligatı şikayetlerinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24/12/2021 olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde gerçekleştirilen itirazların yasal süresi içinde olduğunun tespiti ile itirazlarının kabulüne, mevcut haksız hacizlerin kaldırılmasına, işbu haksız ve hukuka aykırı ödemelerin müvekkiline iadesine...
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ödeme emrinin borçlu şirketin uets kayıtlı adresine 12.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet ve itirazların ise yasal süreden sonra 11.11.2020 tarihinde yapıldığı gerekçesi ile mahkeme kararının re'sen kaldırılmasına, istemin süreden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlular, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve faize itiraza ilişkindir. 2....
TL tutarında alacak kaleminin talep edildiğini, söz konusu komisyonun kanunen talep edilmesinin mümkün olmadığını, takip öncesi işlemiş faizin fahiş olduğundan iptalinin gerektiğini, takip konusu borcun aslını kabul etmekle birlikte ödeme emrindeki hesaba alınan faiz oranlarına itiraz ettiklerini, takibin tedbiren durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeni ile vekaletname olmadan avukata yapılan tebligatın iptaline, takibin yetki yönünden iptaline, %0,3 komisyon adlı alacak kalemine ve usulsüz reeskont faiz oranına işlemiş faize ve işleyecek faiz oranına yaptıkları itirazın kabulü ile icra takibinin kaldırılmasına ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçluya satış ilanının 20/07/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının 7 günlük şikayet süresinin 28/07/2020 tarihinde sona erdiği, davacının ihalenin feshi nedeni olarak bildirdiği kıymet takdiri tebligatların usulsüz olduğu ve taşınmazın kıymetinin daha fazla olduğu iddialarının satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayetler olduğu, davacının bu şikayetlerine ilişkin davayı en geç 28/07/2020 tarihinde açması gerekirken ihalenin feshine ilişkin işbu davayı 31/08/2020 tarihinde açtığı, bu hususların ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, ihalenin feshine yönelik şikayetin reddine, işin esasına girilmeden şikayetin reddine karar verildiğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeni ile davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bodrum 2....