"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.09.2014 tarihi olarak düzeltilmesini istediği ve ayrıca imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunduğu; mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu karar gerekçesinde belirtildikten sonra, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 168/4-5.maddesi hükmü gereği borçlunun, borca ve imzaya itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde icra...
Davacı vekili müvekkilinin Osman Yalçın isminde bir komşusunun olmadığını, Osman'ın tEbligat Kanununa göre sorulması gereken kişilerden olmadığını, bu kişinin beyanı ile tebliğ memurunun tebliğ evrakını iade etmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz iade üzerine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasının da hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Kolluk tarafından 11/09/2020 tarihinde yapılan araştırmada, davacının söz konusu adreste oturduğu, 1 yıl önce ayrıldığı ve Osman Yalçın isminde bir komşusunun olmadığı tespit edilmiştir. Bilgi alınan Osman Yalçın isimli komşu bulunmadığından tebligattaki iade şerhi usulsüzdür. Borçluya gönderilen ilk ödeme emri tebliğ mazbatası usulsüz iade edildiğinden TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkarma şartları oluşmamıştır. Mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile öğrenme tarihinin 28/08/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Gelibolu İcra Müdürlüğünün 2019/194 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği, Gelibolu İcra Ceza Mahkemesinin 2020/17 Esas sayılı dosyası ile ticareti terk suçundan dolayı dava açıldığını, AY. Mad. 38 hükmü gereği ceza sorumluğunun kişisel olduğunu, ödeme emrinin bizzat taraflarına tebliğ edilmesi gerekirken tebliğ edilmediğini, İcra İflas Kanununun cezaya ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için alacaklı vekilinin icra müdüründen borçlunun kendisine tebligat yapılmasını istemesi gerektiğini, böyle bir talebin olmadığını, icra müdürlüğünce yapılan usulsüz tebligat ile dosya kesinleştirilme işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
beyan yazılmadan en yakın komşusundan bilgi alınmadan ve diğer usuli işlemleri eksik olarak tebliğ belgesinde gerekli açıklama yapılmadan ödeme emrinin muhtara tebliğ etmesi nedeni ile usulsüz olarak tebliğ edilme tarihinin (30.03.2021 ) iptali ve müvekkilin tebliği öğrenme tarihi olan 20.04.2021 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi sayılmasına ve icra takibinin geçici olarak durdurulmasın karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu aleyhine Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2020/6096 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 05/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle tebliğ tarihinin 31/08/2020 olarak düzeltilmesini, icra dosyasındaki takibin durdurulmasını ve alacaklının mal varlığına kötü niyetli olarak haciz koydurması nedeniyle davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; şikayetin kısmen kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin belirtilen tarih itibariyle düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, icra takibinin durdurulması ve kötü niyet tazminatı istemlerinin ise, reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Sayılı icra takip dosyasında yapılan tebliğ işleminin iptaline, tebligat tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 14/07/2020 olarak kabulüne, davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatı ve para cezasına dair taleplerin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine, tebligat işlemi usulsüz bulunması nedeniyle iptal edildiğinden usulsüz tebligata istinaden yapılan icrai işlemlerin iptaline, hacizlerin fekkine, sair hususların icra müdürlüğünce yerine getirilmesine" karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz olarak tebliğ edilmesi tek başına ihalenin feshi sebebi olup satış ilanı tebliğine ilişkin mazbatanın incelenmesinde, satış ilanının davacıyı tasarrufun iptali davasında temsil eden avukata tebliğ edildiği görülmektedir. Tasarrufun iptali davası icra takibinden ayrı ve bağımsız bir dava olup, davacıyı o davada temsil eden avukatın icra takibinde vekil sıfatı olmamasına rağmen satış ilanının ona tebliği yok hükmünde olup, satış ilanının tebliğ edilmemesinin de ihalenin feshi sebebi olması nedeniyle davanın kabulüne ve ihalenin feshine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulüne, Büyükçekmece 3.icra Müdürlüğünün 2021/71 talimat sayılı dosyasındaki ihalenin feshine, karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davalı Köy Muhtarlığını temsil eden kişi köy muhtarı olduğu halde hüküm usulsüz bir şekilde aza ...'e tebliğ edilmiştir. Bu nedenle; yerel mahkemenin 25.06.2009 gün 2007/454 Esas ve 2009/349 Karar sayılı hükmünün davalı ... Tüzel Kişiliğinin yasal temsilcisi olan köy muhtarına bizzat ve usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, temyiz süresinin beklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/873 esas 2018/842 sayılı ilamında borçlu vekili olarak yer alması nedeniyle ödeme emrinin tarafına tebliğ edilmesi gerekirken sadece borçlu asile tebliğ edildiğini, vekile tebliğ yapılmadığından icra takibinde asile yapılan tebliğin hüküm ifade etmeyeceğini, bu şekliyle tebliğ prosedürünün tamamlanmadığını, arz edilen nedenlerle öncelikle icra takibinin iptali, aksi halde icra müdürlüğünün takibin durdurulması kararının iptali ile ödeme emrinin tebliğ işleminin eksikliğinin tespitine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında özetle; Mahkeme ilamında vekil olarak kayıtlı olunsa da dava konusu icra dosyasında borçlu vekili olarak vekaletname ve vekil kaydının bulunmadığı, ödeme emrinin borçlu asile gönderilmesinde herhangi bir usulsüzlük olmadığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen şikayetin reddine karar verilmiştir....