Bunun üzerine tahliye işlemlerine devam edilmiş ve davalı vekilinin 17/02/2022 tarihli beyan dilekçesinden anlaşılacağı üzere taşınmaz tahliye edilmiştir. Sonradan konusuz kalmış olsa da davacının tahliye emrinin iptaline yönelik şikayeti haksızdır. Bu nedenle tahliye emrinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacının şikayeti usulsüz tebligat yönünden haklı, sonradan konusuz kalmış olsa da tahliye emrinin iptali istemi yönünden haksızdır. Bu nedenle kabul ret oranı 1/2 olarak kabul edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Şikayetin KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ İLE; Takibin iptali talebinin REDDİNE, Usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜNE, Tokat İcra Müdürlüğünün 2020/4355 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 08/10/2020 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili tarafından; tebligatların usulüne uygun bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ilamsız icra takibine konu ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile birlikte ödeme emrinin tebliği tarihinin düzeltilmesi ve takibin iptaline ilişkin şikayet niteliğindedir. Tokat 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.05.2014 tarih, 2014/11627 E-14182 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti mahkemece istemin reddine karar verildiği, borçlunun temyiz talebi üzerine de Dairece şikayete konu ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmemişse de, borçlu şirket yetkilisi tarafından 08.10.2009 tarihinde, icra takibine ilişkin bir taahhütname imzalandığı, usulsüz tebliğden en geç bu tarihte haberdar olunduğu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede şikayet yoluna başvurulmadığından...
Somut olayda, ödeme emri davacı borçluya 23/12/2020 tarihinde, 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu ise 04/08/2021 tarihinde (bizzat kendi imzasına) tebliğ edilmiş olup, davacı tarafın 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğine ilişkin bir iddiası da mevcut değildir. Hal böyle olunca da, davacı borçlunun en geç 04/08/2021 tarihinde takipten ve ödeme emrinin tebliği işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafça da, yukarıda belirtilen öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde (11/08/2021) ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinde de bulunulmuştur. Mahkemece bu yöndeki şikayetin süre yönünden reddi hukuken isabetli değildir....
İcra Müdürlüğünün 2019/8316 Esas sayılı takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 04/10/2019 olarak düzeltilmesine, bu tarihten önce yapılan icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına, takibin niteliği gereği borca itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tebliğin TK'nın 21/1. Maddesi usulüne uygun tebliğ edildiğini, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, davanın zaman kazanmak ve haciz işlemlerini durdurmak için açıldığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. İzmir 25....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin usulsüz kesinleştirildiği, süresinde borca itiraz etmelerine ve 3 gün süre geçmesine rağmen icra dairesince olumlu olumsuz karar verilmediği belirtilerek ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 01/10/2020 olarak tespitine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ işlemine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.). Y.12.HD.nin 2016/17614 E. 2017/10030 K....
İcra Müdürlüğünün 2016/5136 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını 16/11/2021 tarihinde öğrendiğini, dava konusu tebliğ mazbatasının müvekkiline TK'nın 21/1 maddesi gereğince usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat Yönetmeliği gereğince adreste bulunmama sebebinin bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırılarak beyanlarının tebliğ mazbatasına yazılıp imzalatılması, imzadan çekinme halinde bu durumun yazılarak imzalatılmasının zorunlu olduğunu, tebliğ memurunun adreste bulunmama nedenini tahkik ve tevsik etmediğini, tahkikatın hangi komşudan yapıldığının belgelendirilmediğini, komşu imzasının alınmaması, müvekkilinin adreste bulunmama sebebinin belirtilmemesi nedenleriyle usulsüz olduğunu belirterek, davacıya yapılan 29/03/2016 tarihli Örnek 7 ödeme emri tebligatının ve buna bağlı işlemlerin iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 16/11/2021 tarihinin ödeme emrinin tebliği tarihi olarak...
Ltd.Şti isimli firma olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı/alacaklı tarafından keşideci firma haricinde diğer tarafların da sorumlu olduğundan bahisle hazırlanan takip talebi ve ödeme emri hukuka aykırı olduğunu, ilgili icra müdürlüğünce de bu durum düzeltilmediğini ve ödeme emrine onay verilerek icra takibine dair işlem sırası devam ettirildiğini, icra takibine konu alacak bedelleri içerisinde yer alan çek tazminatı bedelinin iptali ile takip çıkış rakamının, işleyecek faiz miktarının, icra vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarının müvekkil şirket açısından değişmesi gerektiğinden ödeme emrinin iptal edilerek müvekkil şirket aleyhinde sorumlu olduğu miktarlar ve alacak kalemlerini gösterir şekilde yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, yeni düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile alacak kalemlerinin ve takip borcunun kesinleşmesi gerektiği yerel mahkemece göz ardı edildiğini ve böylece borca itiraz haklarının önüne geçildiğini, yerel mahkemece tebligatın usulsüz olduğu yönündeki beyan...
ve 26.05.2021 tarihli kıymet takdiri bilirkişi raporu tebligatının iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 20.10.2021 tarihinin ödeme emrinin ve kıymet takdiri bilirkişi raporunun tebliği tarihi olarak kabul edilmesini, dosya kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2021/126 ESAS - 2021/398 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, gönderilen ilk ödeme emrinin şirketin adresten taşındığından bahisle iade edildiğini, ancak yeni adres ticaret sicil gazetesinden tespit edilmeden eski iş yeri adresine TK'nın 35.maddesine göre tebliğ yapıldığını, müvekkili şirketin adres değişikliğinin ticaret sicil gazetesinde yayımlandığını, böylece İstanbul Anadolu 18....