İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın yenileme işlemi sebebiyle parsel bilgileri değişmişse de kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile taşınmazın çevresel ve diğer etkilerinin değişmesi sebebiyle 2 yıldan fazla süre geçmesi sebebiyle tekrar kıymet takdiri yapılması zaruri iken mevcut eski kıymet takdirine itiraza rağmen ihalenin yapıldığını, icra dosyasında müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, satışı yapılan taşınmazın kıymet takdiri raporunda bilgilerin farklı olup bu rapora da itiraz edildiğinden kıymet takdirinin kesinleşmemiş bir taşınmaz çok düşük tutarda satıldığını, başlatılan bu satışa ilişkin gerekli davetiyenin de müvekkiline gönderilmediğini, Denizli 5....
ve taşınmazın değerinin 320.000 TL olarak belirlendiğini, kıymet takdir raporuna ilişkin şikayet sonuçlanmadan taşınmazın açık arttırmaya çıkarılarak ihalesinin yapılamayacağını, taşınmazın kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılmasının ihalenin feshini gerektirdiğini beyan ederek; kıymet takdirine itirazlarının kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
N82 K7 D:22 Kadıköy İstanbul'' adresine tebliğe çıkarıldığı, söz konusu tebligatın 27/07/2021 tarihinde "Muhatap adresten ayrılmış çıkış merciine iade" şerhi ile bila tebliğ iade edildiği, söz konusu adresin davacı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğu, bu defa icra emri ve kıymet takdir raporunun TK'nın 35 göre aynı adrese çıkarılarak 31/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işlemlerinin TK'nın 12 ,13 ve 35. maddeleri ile TK Yönetmeliği'nin 57. maddesi hükümlerine uygun olarak yapıldığı, kıymet takdirinin tebliğ tarihine göre davacı borçlu tarafından süresinde kıymet takdirine itiraz edilmemekle kıymet takdirinin davacı borçlu yönünden kesinleştiği, davacı borçlu vekilince İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü'nün 2021/935 esas sayılı dosyasına vekaletname ibraz edildiği ve 04/11/2021 tarihinde kıymet takdirine usulsüz tebliğ edildiği de ileri sürülerek itiraz edildiği, (satış ilanının vekaletname ibraz eden vekile 06/12/2021 tarihinde e-tebliğ suretiyle usulüne...
Somut olayda borçlu kooperatife ödeme emrinin tebliğ edildiği adres, adı geçenin ticaret sicilinde yazılı adresi olup anılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine ve usulüne uygundur. Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz....
Aynı Kanun'un 20. maddesinde ise; "13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır." düzenlemesi yer almaktadır....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla ihalede zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğunun belirlenmesi durumunda borçlunun ihalenin feshine ilişkin şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz hakkının kısıtlandığını belirterek kıymet takdirine de itiraz ettiği anlaşılmıştır....
Davacı kendisine kıymet takdiri raporunun hiç gönderilmediğini, kesinleşmeyen bir kıymet takdiri raporuna dayalı olarak da ihale yapılamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemektedir. Davacıya satış ilanı gönderilmiş olup davacı satıştan haberdardır. Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir şikayeti yoktur. Davacı bu zarfın içerisinden raporun çıkmadığını, ortada öğrenmeyle geçerli hale gelebilecek bir tebliğ bulunmadığını iddia etmektedir. Davacının 10/03/2020 tarihinde bu hususta icra müdürlüğüne başvurduğu açıktır. Gene davacı bununla yetinmemiş ayrıca kendisine tebliğ edilmediğini savunduğu 17/07/2019 tarihli rapordaki 4.567.500,00 TL nin gerçeği yansıtmadığından bahisle itiraz davası açmıştır. İtiraz dilekçesi incelendiğinde, davacının bilirkişi raporuna karşı ayrıntılı beyanda bulunduğu ve yeniden kıymet takdiri yapılmasını istediği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2021/306 Talimat sayılı dosyasına gönderilen talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, talimat uyarınca konulan haczin nokta haczi niteliğinde olduğu anlaşılmakla kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğü olan İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazların Şanlıurfa'da bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda Şanlıurfa 2. İcra Dairesi 2021/306 Talimat sayılı dosyasından düzenletildiği, yapılan kıymet takdirine itirazın ise kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü il.... 2011/6048 sayılı takip dosyasında davacıya gönderilen kıymet takdir raporu tebliğ işleminin iptali ile tebliğ tarihinin 05.09.2012 tarihi olarak tespitine, davacının meskeniyet iddiası yönünden süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1) Alacaklı vekilinin kıymet takdir tutanağının usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulü yönünde Mahkemece kurulan hükme yönelttiği temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarınınn incelenmesinde; ........ 2011/6048 sayılı takip dosyasından şikayete konu 986 ve 405 parsel sayılı taşınmazlara 30.05.2007 tarihinde konulan hacizlerin düşmesinden sonra yeniden aynı taşınmazlara 19.06.2012 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır....
a tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünce, adı geçenin kesinleşen haciz ihbarnameleri sebebi ile dosya borçlusu olarak eklendiğini, taşınmazlarına haciz konularak kıymet takdiri yapılıp kıymet takdirin raporunun ...'ye 28.01.2015 tarihinde bizzat tebliğ edilerek kesinleştiğini, 103 davetiye tebligatı üzerine ...'ın ... İcra Dairesi'nin 07.07.2014 tarih ve 2014/71 muhabere sayılı evrakı ile dosyaya beyanda bulunduğu ve taşınmazının haczinden de belirtilen bu tarih itibarı ile haberdar olduğunu ileri sürerek, icra müdürlüğünce taşınmaz satış talebinin reddine ilişkin 11.06.2015 tarihinde verilen kararın iptaline karar verilmesini istediği; mahkemece, haciz ihbarnamesinin 3. kişiye yöntemine uygun olarak tebliğ edilmediği, kıymet takdir raporunun 28.01.2015'te bizzat tebliğ edilerek hacizden haberdar olmuş ve haciz ihbarıyla amaçlanan yasal ihtar yapılmış sayılamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....