"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun asıl dosyada imzaya ve borca itiraz ettiği, birleşen dosyada ise ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayette bulunduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ve diğer itirazları yanında, zamanaşımı itirazında da bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; diğer itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece, öncelikle ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik şikayet açısından değerlendirme yapılarak şikayetin süresinde olduğunun ve yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi, buna göre, dilekçede ileri sürülen diğer itiraz ve şikayetlerin süresinde olması halinde, esaslarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kabule göre de, borç miktarına ilişkin tahrifat iddiasının sübutu halinde tahrifat yapılmak suretiyle artırılan borç miktarı yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmolunması da doğru bulunmamıştır....
Tebligat Kanununda belirtilen usullere aykırı yapılan tebliğ işlemleri tümden geçersiz olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Usulsüz tebligat takibin iptali ve/veya tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmaz. Şikayetçi öğrenme tarihi beyan etmemiş ise şikayet tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda Şikayetçi, öğrenme tarihi beyan etmediğinden ve Davalı-Alacaklı öğrenmeye ilişkin başka bir tarihte ispat etmediğinden şikayet süresinde kabul edilmiştir. Şikayet konusu tebliğ mazbatasında, Şikayetçinin iddia ettiği gibi “aynı konutta yakınına teslim” ibaresi bulunmayıp tebligatın TK 13. maddesine göre ikmal edildiği ve daimi çalışanın imzasının alındığı görülmektedir....
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK'nın 18. maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/678 ESAS - 2021/855 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; davacı şirket hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe dayanak belgenin takibe eklenmediğini ve ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğini, davacının çek bedelini davalıya malen ödenmesi nedeniyle alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/867 ESAS - 2021/946 KARAR DAVA KONUSU : Gecikmiş itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2020/16912 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetlerinin İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/789 esas sayılı dosyası ile kabul edildiğini ve ödeme emri tebliğ tarihinin 28.05.2021 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, bu davayı açmaktaki asıl iradelerinin usulsüz tebliğ nedeniyle itiraz sürelerinin kaçırılmasından ve usulsüz tebliğ şikayetinin sonucunun öngörülememesinden...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2019 NUMARASI : 2018/741 ESAS - 2019/77 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatı 12/10/2018 tarihinde öğrendiğini, tebligatın açıklama kısmında "Muhataba İmzasız Tebliğ Edildi" şeklinde yazılı bulunduğunu, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibe konu bonoda müvekkilinin adres kısmında "Eruh/Siirt" yazılı bulunduğunu, bu nedenle Ankara İcra Dairelerinin yetkili olmadığını, takibe konu bonodaki imza ve borcun müvekkiline ait olmadığını belirterek, ödeme emrinin tebliği tarihinin muttali oldukları 12/10/2018 tarihi olarak kabul edilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile icra...
T1 dönüştüğünü, keşideci müvekkili şirketin ticareti terk ettiğini ve Ticaret Sicil Gazetesi'nde 25.07.2014 tarihinde münfesih ilanı yapıldığını, ticareti terk eden tacir hakkında alacaklıların doğrudan kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibi yapamayacağını, takibe konu senedin kambiyo vasfını taşımadığını, takibe konu senedin vade tarihinin 09/12/2019 olduğunu, bu tarihte keşideci konumunda olan şirketin artık hukuken yeniden canladırılmasının mümkün olmadığından ve düzenleme tarihinden vade tarihine kadar hiç tedavüle çıkarılmadığından kambiyo vasfını kaybettiğini, ayrıca senedin kambiyo vasfına sahip olmadığı ve borçlunun da bu tarihte tacir olmaması sebebiyle uygulanan faiz oranlarının da hatalı olduğunu, avalist olarak takibi yapılan Arı T2 Ltd....
Kambiyo hukukuna ilişkin şikayet yönünden istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı borçluların mahkemeye başvurusunda borcun ödediğini bildirdikleri, bu beyanın borcun kabulü niteliğinde olduğu, borçlu tarafından borcun ödediği ileri sürülerek borç kabul edildiğine göre İİK.'nın 170/a maddesine göre takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından bahisle takibin iptali isteminde bulunulamayacağı, mahkemece bu gerekçe ile kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekir iken takip dayanağı senette tanzim edenin ad ve soyadının yanında tanzim yerinin yazılı olduğu gerekçesi ile kambiyo vasfı yönünden inceleme yapılarak bu hususa ilişkin şikayetin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır....