WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda, icra takip dosyasının incelenmesinde kıymet takdiri raporunun borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresine 18.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından tebligat işlemine ilişkin herhangi bir usulsüzlük iddiasında bulunulmadığı görülmüştür. Davacı vekili her ne kadar Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1064 Esas sayılı dosyasında görülen ihalenin feshi davasında usulsüz tebliğ şikayetlerinin bulunduğunu iddia etmişse de ilgili dosyanın uyap üzerinden celbedilip incelenmesinde kıymet takdirinin tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı anlaşıldı. Bu durumda borçlunun 18.05.2018 tarihinde takibi ve usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 05.10.2018 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu nedenle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 12....

ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; ... tarafından Viranşehir İcra Dairesinin 2021/314 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin bu takipten 27.09.2021 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline gönderilen örnek no 10 ödeme emrinin 29.08.2021 tarihinde, müvekkili Almanya ülkesinde bulunduğu sırada, bizzat tebliğ edildiğini, bu sebeple müvekkilinin işbu tebligatı bizzat tebliğ almasının mümkün olmadığını, pasaport kayıtları incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, ayrıca takibe konu senedin kambiyo vasfı taşımadığını, lehtar ... yerine "İsmail Hemode" isminin yazılı olduğunu, senette düzenleme yerinin yazılmadığını, bu sebeple senedin kambiyo vasfı taşımadığını, ayrıca müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek usulsüz yapılan tebligat sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/886 KARAR NO : 2021/263 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVAS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2018/662 ESAS - 2019/211 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Sivas 4. İcra Müdürlüğünün 2018/3734 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebligatı adresin kapalı olduğundan bahisle TK 21 maddesine göre muhtara bırakılmış ise de yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme tarihi olan 26/12/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini belirterek, borca, fer'ilerine, dayanak evrakın kambiyo vasfına ve tebligatın usülsüzlüğüne itiraz etmiştir....

    Somut olayda, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde müvekkilinin takip dosyası ve tahliye davasını 25.08.2020 tarihinde öğrendiğini, belirterek tebligat usulsüzlüğü iddiasında bulunduğu görülmekle, TK'nun 32. maddesi gereğince en geç 25.08.2020 tarihinde tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 04.09.2020 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Yerel mahkemece Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan tahliye davasında yapılan tebligatlar esas alınarak 24.05.2019 tarihinde haberdar olmanın gerçekleştiği kabul edilmiş ise de, 24.05.2019 tebliğ tarihli tebligatta TK.nun 21/1. maddesine göre tebliğ yapılmaya çalışıldığı, tebligatta haber bırakılan ve bilgi alınan komşunun imzadan imtina ettiğine dair şerhin bulunmadığı ,anılan şahsın imzasının da alınmadığı, “...imzalı/imzasız...” ibaresinin imzadan kaçınmayı göstermeyeceği anlaşılmıştır....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğü dosyasından, müvekkilinin ortak olduğu başka bir ortaklığa yapılan haciz ile haberdar olduğunu, müvekkiline herhangi bir tebligatın yapılmadığını, takibe konu senet müvekkiline tebliğ edilmediği gibi senedin kambiyo vasfı da taşımadığını, müvekkilinin borçlandırılmaya çalışıldığını belirterek, ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan tebligatın usulsüzlüğüne, tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 30/08/2020 olarak değiştirilmesine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılmış takibin iptaline, müvekkili aleyhine yapılmış hacizlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, İİK'nın 168/3- 4- 5. madde ve fıkraları gereğince, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

    Şikayetçinin bu yönde yaptığı şikayet esas itibariyle sıraya ilişkin olduğundan, ... mahkemesi görevli olup, mahkemece, işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, inceleme ve araştırma yapılması ve öncelikle şikayetçinin terditli taleplerinden birincisi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kendisine garameten pay ayrılmasına ilişkin terditli taleplerinden ikincisinin tartışılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan, şikayet olunan ...'in takibinin dayanağı olan çekin geçersiz olduğu ileri sürülmüştür. Sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın mad.142/...), sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla ... mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir....

      İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler....

        İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir....

        Davacı, asıl borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin asıl borçlu yönünden kesinleşmediğini ve müvekkili icra kefili hakkında icra emri düzenlenemeyeceğini ileri sürmüş, asıl borçlu tarafından tebliğ usulsüzlüğüne yönelik şikayette bulunulduğunu da mahkemeye bildirmiştir. Davacı, takipte icra kefili olup, ancak kendisine yapılan tebliğ işlemine karşı şikayette bulunma hakkına sahiptir, asıl borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını ileri sürme hakkına sahip değildir. Zira tebliğin usulsüzlüğünü şikayet hakkı, ancak kendisine tebligat yapılan asıl borçluya aittir. Asıl borçlunun bu yönde şikayetinin mevcut olması halinde mahkeme, davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapmalı ve ona göre karar vermelidir. Ancak, gelinen aşamada UYAP üzerinde yapılan incelemede, İstanbul 26....

        UYAP Entegrasyonu