malikleri tarafından anılan parselasyon işleminin … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemiyle ayrı bir dava açıldığı, ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılık tespiti ve kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Damlasu Köyü çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan 266 parsel sayılı 70500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 42832.80 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde, taşınmazının yüzölçümünün eksilmesi nedeniyle hatalı olan düzeltme işleminin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, damadı olan davalının kendisini kandırmak suretiyle 51 parsel sayılı taşınmazını üzerine geçirdiğini ileri sürerek, tapuda yapılan satış işleminin iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan satış işleminin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacının ileri sürdüğü iddialar kanıtlanamadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak miras bırakanları ......’in kayden malik olduğu 312 sayılı parseli mirastan mal kaçırmak amacıyla oğlu olan davalıya tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bağış yaptığını, temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptali olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, gerçek satış yapıldığını, alım gücünün olduğunu, tenkis isteğinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; temlik işleminin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, duruşmanın 26.01.2011 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile "davacıya bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı kurum işleminin iptali ile,davacıya 01.10.1998 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılılk aylığının geçerli olduğunun tespitine " karar verilmiş ise de gerekçeli kararda "davacı ...'e bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı kurum işleminin iptali ile,davacıya 01.12.1998 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılılk aylığının geçerli olduğunun tespitine " karar verildiği anlaşılmaktadır. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 26.01.2011 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tahsis işleminin iptali ile tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü Köy Civarı mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu, ne var ki; ... İl Mera Komisyon Başkanlığınca taşınmaz hakkında mera tahsis işlemi yapıldığını, itirazları reddedilerek 20/5/3-2005 tarihinde askıya çıkarıldığını, mera tahsis işleminin doğru olmadığını iddia ederek, mera tahsis işleminin iptalini ve Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir....
Dava konusu olayda, davacının 6.11.2003 tarihinden itibaren kendi adına ve hesabına çalıştığına dair her hangi bir delil bulunmadığından davacının emekli maaşından davalı kurum tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin davalıdan tahsiline, Kurum işleminin iptaline karar verilmesi yerinde ise de; davacının talebinin davalı kurum tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin davalıdan tahsili ile Kurum işleminin iptali istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece talebin dışına çıkılarak yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Dava konusu olayda, davacının 6.11.2003 tarihinden itibaren kendi adına ve hesabına çalıştığına dair her hangi bir delil bulunmadığından davacının emekli maaşından davalı kurum tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin davalıdan tahsiline, Kurum işleminin iptaline karar verilmesi yerinde ise de; davacının talebinin davalı kurum tarafından yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisinin davalıdan tahsili ile Kurum işleminin iptali istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece talebin dışına çıkılarak yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre borç ve ciro işleminin eskiye dayandığı, borçlunun vergi borcu olmasının tek başına ciro işleminin anlaşmalı olduğu anlamına gelmediği, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibi yapılması ve bu takibin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda borçlu ... hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından davanın önşart yokluğundan reddi gerekirken dava konusu temlik işleminin muvazaalı olduğu kanıtlanamadığı, borç ve ciro işleminin eskiye dayandığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....