WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin ilamı, iki şirket arasındaki organik bağın varlığını açıkça ortaya koyduğunu, iki şirket arasındaki organik bağın tespiti ile tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve tüm dosya alacağı yönünden her iki şirketin de müştereken ve müteselsilen borçlu olduğunun tespiti gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalılar arasında organik bağın tespitine ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası ile takibe konulan ve kesinleşen tüm alacak miktarınca takip borçlusu şirket ile birlikte davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Dava dilekçesi davalılara tebliğe çıkmamıştır. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, tespit istemine ilişkindir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca dava şartıdır....

    Tüzel kişilik perdesinin aralanması (Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyet sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. (.., ...: “ Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması ” 1. Uluslararası Ticaret Sempozyumu 02 Şubat 2008 ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayını s.58) Davacı, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak alacağının masaya kaydını istemesine rağmen mahkemenin yetersiz inceleme ile davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır....

      gerektiğini, esasen davacı şirketin iddiasının hukukta son derece istisnai hallerde ve açık ve somut delillerle desteklendiği sürece uygulama alanı bulan tüzel kişilik perdesinin aralanması ve organik bağ teorilerini kullanmanın ya tutarsa düşüncesiyle başvurduğu bu yolla alacağına kısa yoldan kavuşmak olduğunu, söz konusu teorilerin dayanağının TMK m.2'de düzenlenen dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı olduğunu, bu çerçevede ele alındığında anılan teorilerin tüzel kişilere hakim olan bağımsızlık ve ayrılık ilkelerinin kötü kullanılarak hukukun yasakladığı bir sonucu elde etmek veya belirli bir yükümlülükten kurutulmak amacıyla kullanılmasını önlemekte ve bir tüzel kişiliğin davranışından kaynaklanan sorumluluğun diğer tüzel kişiliğe doğru genişletilmesine olanak verdiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinin Türk hukukunda uygulanmasının sözleşmeden ya da kanundan doğan her türlü yüküm, borçlardan ve sorumluluklardan kurtulmak için araç olarak kullanılmasının...

        Davacı yanın iddia ettiği gibi tüzel kişilik perdesinin aralanması için borçlu şirketin alacaklıları aleyhine bu şirketin de zararına olacak şekilde eylem ve işlemlerinin bulunması şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki gayrimenkul satım anlaşmasının resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olup, herkesin aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesi gerektiğinden, davalının avanstan kalan tutarı iade yükümünde olduğu, davalının mahsup işlemini alacaklı-davacının yazılı onayı bulunmadan yapamayacağından bu itirazın yerinde olmadığı, davacı ile ihbar olunan şirketin ayrı tüzel kişilikler olup, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması savunmasının süresinde yapılmayıp, davacının muvafakatı da bulunmadığından bu savunmaya dayanılamayacağı, aksi halin kabulünde dahi somut olayda tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşmadığı, yine hile savunmasının son celse beyan dilekçesi ile yapılıp, bununda savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu gibi yine somut olayda hile unsurlarının da oluşmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, satış bedelinin bakiye kalan toplam 659.991,49 USD’nin 250.000,00 USD’ye 22.06.2012 tarihinden...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/580 Esas KARAR NO : 2022/1053 DAVA : Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması. DAVA TARİHİ : 24/06/2022 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2022 Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin .... şirketinden konut almak için ödemeler yaptığını ancak konutların teslim edilmediğini, söz konusu konut projesinin .... İli .... İlçesi .... ada .... Parselde bulunan taşınmaz üzerinde planlandığını, söz konusu taşınmazın 17.04.2017 tarihinde alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile ......

              Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir....

              a şirketten alacağına mahsuben ödendiği, şirket ortağının halen şirketten 3.885,37 TL alacağının bulunduğu, davalı şirketin 09.05.2013 tarihinden sonra faaliyet konusu olan inşaat imalatı yapmadığı ve bir gelirinin bulunmadığı, bu tarihten sonra izleyen yıllarda şirketin zarar ettiğinin tespit edildiği,bu durumda, davacının davalı ortakların kötüniyetle ve mal kaçırma gayesi ile şirketin mevcudunu eksiltmeye yönelik tasarruflarla ilgili olarak yasal şartların varlığı halinde tasarrufun iptali, muvazaa nedeniyle işlemin iptali gibi hukuki sürecin işletilmesinin mümkün olduğu, “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi”nin belirli ve sınırlı durumlarda sakınılarak kullanılması gereken bir yol olduğu ve somut uyuşmalık bakımından perdenin aralanması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları veya kardeş şirketleri sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. Teorinin amacı, hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesidir....

                  Ancak, davacı vekili, davalı şirketler arasında organik bağın bulunduğunu ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak borçtan sorumlu tutulmaları gerektiğini, davalı gerçek kişilerin ise bu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri ve ortakları olduğu için borçtan sorumlu olduklarını ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, davalı şirketlerin grup şirketi olduğunu, ancak bu durumun tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak grup şirketlerin ve ortaklarının malvarlığına gidilmesini gerektirmediğini savunmuştur. Bu durumda, işbu davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davalı şirketler arasındaki organik bağın tespiti ve diğer yönetici ortaklarında tüzel kişilik perdesi kaldırılarak borçtan sorumlu tutulmaları istemine ilişkin olduğu, bu haliyle davalılar yönünden TTK’nın 3. maddesi gereğince ticari iş niteliğinde olduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. 2- Ayrıca, ......

                    UYAP Entegrasyonu