"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizilğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa hükümlerine göre Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Bu davada alacağın varlığını ve takip tarihinden 6 hafta önce TBK.m.392 gereği ödüncün geri istendiğini ispat yükü davacı taraftadır. Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ödüncün geri verilmesi hususunda belirli bir gün yahut istem anında muaccel olacağına dair taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmamaktadır. Tarafların böyle bir iddiası da yoktur. 6 haftalık süreden önce yapılan takip açısından muaccel olmayan bir alacak için başlatılan icra takibinin geçersiz olacağı sabittir....
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 114/2. maddesindeki; "Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır." şeklindeki düzenleme ile HMK dışındaki kanunlar ile de dava şartları getirilebileceği kabul edilmiş olup nitekim bazı kanunlarda da HMK'da sayılmayan dava şartlarının getirildiği görülmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 392. maddesinde;" Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. " hükmü yer almakta olup,tüketim ödüncü iddiasına dayalı olarak açılan alacak davalarında ön dava şartı niteliğindedir....
İle akdettiği tüketim ödüncü sözleşmelerinin, devir tarihinden yaklaşık 2-3 yıl öncesinde yapılmış olduğunu, devir tarihine kadar taahhüt edilen miktarın yalnızca %10'unun yerine getirilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, taraflar arasında yapılan işletme devrinde dava dışı şirketle yapılan sözleşmeden kaynaklı tüketim ödüncünün yerine getirilmediği iddiasına dayalı olarak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebi istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; tüketim ödüncünden kaynaklanan alacağın tahsili istemli olup, ödünç sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunun 379. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, somut olaya uygun düşen tüketim ödüncüne aynı kanunun 386. ve devamı maddelerinde yer verilmiş, Türk Ticaret Kanununda bu konuda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. TTK'nun 4 ve 5. maddesi hükümleri uyarınca tüketim ödüncüne ilişkin uyuşmazlıkların mutlak ticari dava niteliği yoktur. Davanın, mutlak ticari dava niteliğinin bulunmaması nedeniyle, yalnız nispi ticari dava niteliğinde olması halinde asliye ticaret mahkemesinde, ticari dava olarak görülmesi mümkündür. Uyuşmazlığın, nispi ticari dava olarak görülebilmesi için, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olması koşullarının bir arada bulunması zorunludur. Davalının ticaret şirketi olması nedeniyle tacir olduğu açıktır. Davalı ise gerçek kişidir....
Bu durumda davacı, 6098 sayılı TBK'nın 386. vd. maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesine dayanmaktadır. Bu bağlamda yapılan değerlendirmede; uyumazlığa konu alacağın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığının ileri sürülmesi nedeniyle uyuşmazlığın esasına girilmesinden önce, ödünç verilen bir paranın geri verme zamanının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir. Taraflar arasında, paranın geri ödenmesi gereken tarihinin belirlendiğine dair bir sözleşme olmadığı gibi tarafların bu yönde bir açıklamaları da yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık; tüketim ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulüne 75.600,00 TL asıl alacak bedeli üzerinden itirazın iptaline, bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve 15.120,00 TL icra inkar tazminatına karar verilmiş; davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesince kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüyle itirazın asıl alacağın 13.500,00 TL'lik kısmı üzerinden iptaline bu miktarın %20'si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine dair verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir....
Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır. Bu karinenin aksini yani havalenin borç ödemek dışında yapıldığı havale yapanın kanıtlaması gerekir....
Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalının işten çıkarılması üzerine yasal haklarını talep etmesi üzerine davanın açıldığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; somut uyuşmazlığın TBK'nun 386. Maddesinde belirtilen tüketim ödüncü (Bir miktar paraya ilişkin olarak) sözleşmesinden kaynaklandığı sabit olduğuna göre görevli mahkemenin HMK'nın 2....