istemden itibaren 6 hafta geçmeden borçlu temerrüde düşmeyip ödüncü geri vermekle yükümlü olmayacağı, yine Türk Borçlar Kanunu 387.maddesindeki ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez hükmü birlikte dikkate alındığında davalı temerrüde düşürülmeden takip yapılması ve yine faiz ödeneceği noktasında taraflar arasında bir anlaşma yapıldığına dair belge olmadığı halde tüketim ödüncünün davacı tarafça verildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talepli yapılan icra takibinin hukuka aykırı olacağı belirtilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2015 NUMARASI : 2014/234-2015/195 Uyuşmazlık ve hüküm; boşanmadan sonra, davacı eş tarafından davalı eşe tüketim ödüncü sözleşmesi uyarınca verilen paranın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/266 ESAS - 2021/567 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ödünç sözleşmesi kapsamında alacağın istenebilmesi için TBK'nn 392....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava; tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan altın ve döviz cinsinden alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Olayda çözülmesi gereken hukuki sorunlar; ödünç para verme ilişkisinin hangi taraflar arasında gerçekleştiği, açıklama bulunmayan havalelerin borç olarak gönderildiğinin ispat edilip edilemediği, ispata yeterli delil bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davaya konu istem davacılar tarafından gönderilen havalelerden kaynaklanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibari ile bir ödeme vasıtasıdır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava; tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan altın ve döviz cinsinden alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Olayda çözülmesi gereken hukuki sorunlar; ödünç para verme ilişkisinin hangi taraflar arasında gerçekleştiği, açıklama bulunmayan havalelerin borç olarak gönderildiğinin ispat edilip edilemediği, ispata yeterli delil bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davaya konu istem davacılar tarafından gönderilen havalelerden kaynaklanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibari ile bir ödeme vasıtasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2020/17 ESAS - 2021/5 KARAR DAVA KONUSU : Tüketim Ödüncü Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 16/06/2014 tarihinde, TR 69 0006 2001 1070 0006 6946 07 ıban numaralı hesaba 10.000,00- TL T3 daire ödemesi ve yine TR 64 0001 5001 5800 7297 4047 23 ıban numaralı hesaba da 15.000,00- TL T3 Acarağa Apt....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacıyı tanımadığını, dekontta amanet olarak yazılı paranın tüketim ödüncü olarak kabul edilmesinin ve tüketim ödüncü olarak kabul edildikten sonra faiz işletilmesinin anlaşılamadığını, kararın bu sebeple hatalı olduğunu, emanet olarak yazılı olmasının davacının borcu sebebiyle davalının eşine verilmek üzere emanet edilen para olduğunu tahmin ettiğini ,davacıyı tanımadığını dolayısıyla tanımadığı bir kişinin kendisine borç para vermesinin hayatın doğal akışına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; kararın yerinde olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, emanet açıklamasıyla havale edilen paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK 67. Maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Dava dosyasına ibraz edilen davaya dayanak "borç para" açıklamalı 05/02/2016 tarihli havale dekontu ile 300.000,00 TL EFT işlemi incelendiğinde, bu işlemin 6098 sayılı TBK'nın 386. vd. maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda yapılan değerlendirme de; uyumazlığa konu alacağın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla uyuşmazlığın esasına girilmesinden önce, ödünç verilen bir paranın geri verme zamanının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir. Taraflar arasında, paranın geri ödenmesi gereken tarihinin belirlendiğine dair bir sözleşme olmadığı gibi tarafların bu yönde bir açıklamaları da yoktur....
Davacı yan iddiasını tüketim ödüncü sözleşmesine dayandırmıştır. TBK.m.386 hükmüne göre; Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir. Tüketim ödüncünde, bir miktar paranın kullanılması ve geri verme borcunun doğması anında ise iadesi gerekmekte olduğu halde, somut olayda iade etmeye ilişkin unsurunun eksik olduğu, çekişmenin iade borcundan değil, davalının aldığı havaleyi aralarında kararlaştırıldığı gibi, sözleşmeye uygun olarak yerine getirip getirmediğinden kaynaklandığı, dolayısı ile tüketim ödüncü sözleşmesinin yasal unsurları somut olayda mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. HMK.m.33 hükmüne göre hakim hukuku resen uygular. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ise hakime aittir. Bu bağlamda yapılan değerlendirmede davacının davasının hukuki dayanığı vekalet sözleşmesidir....