WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması ve bundan sonra da senedi elinde bulunduran hamilin iyiniyetli hamil olmayıp, senedi iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmektedir. Bononun teminat senedi olduğunun senet metninden anlaşılamadığı hâllerde borçlu bu iddiasını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz olarak ileri sürebilir....

    İzah olunan gerekçeler karşısında, dayanak senedin bir kambiyo senedi olması sebebi ile bu senet nedeni ile borçlu bulunulmadığının tespiti ve takibin ve senedin iptali istemli davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği açık olup, davacılar vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İcra Müdürlüğü’nün 2011/2812 E.sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptali ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı şirket yönünden açılan davanın kabulüne, devremülk sözleşmesinin iptaline, sözleşme nedeniyle ödenen 2.500,00 TL’nin davalı şirketten tahsiline, verilen senetler nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, 4 adet toplamda 2.000,00 TL bedelli senetlerin iptali ile davacıya iadesine, diğer davalı ...’a ciro edilen 11 adet senedin iptali talebinin reddine, diğer davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 01.10.2010 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi, davalı şirkete verilen senetlerin iptali ve takip konusu yapılan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar davanın reddini dilemiştir....

      Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlukambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili hakkında icra takibine konu edilen senedin müvekkiline hile ile imzalattırılarak alındığını ileri sürerek senet nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyetli takip yapan davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senedin kambiyo senedi olduğunu, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, davacının iddiasını aynı mahiyette belge ile kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir....

            Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; senedin vade tarihinin 30.07.2006 olduğu, keşide tarihi 27.12.2006 iken sonradan 27.12.2005 haline dönüştürüldüğü, gerçek keşide tarihinin (27.12.2006) vade tarihinden (30.07.2006) sonra olduğu, bir başka ifade ile senedin vade tarihinin keşide tarihinden önceki bir tarihi taşıdığı ve ödeme tarihi esas alınarak senedin icraya konulduğu, hal böyle olunca senedin kambiyo senedi vasfı niteliğinin bulunmadığı, senetteki tahrifatın herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir def’i olduğu için davalı yanın iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği icra takibi bu senet esas alınarak yapıldığı için bedelsizlik iddiasının incelenmesine gerek olmadığı, kambiyo vasfını taşımayan bu senede dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....

              KARAR Davacı, 01.12.2001 tarihli ve 1 yıl süreli ... sözleşmesi ile davalı eczanesinde mesul müdür olarak görev yapmak için davalı ile anlaştığını, bu sözleşmenin 10. maddesindeki, eczane borçlarının kendisi tarafından ödenmemesi halinde geçerli olmak üzere tanzim tarihi bulunan ancak vade tarihi bulunmayan teminat senedi verileceği yönündeki hükme binaen davalıya teminat senedi verdiğini, davalının eczane işlerini düzenli takip etmemesi nedeniyle eczaneyi kapattığını ve borçlarını ödediğini, davalının kusuru nedeniyle eczaneyi kapattırmasına rağmen teminat senedi olarak verdiği senedi rızası dışında doldurarak dava dışı ...' e ciro ettiğini ve onun tarafından da aleyhine icra takibi yapılarak emekli maaşına haciz konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen paranın istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                KARAR Davacı, 01.12.2001 tarihli ve 1 yıl süreli ... sözleşmesi ile davalı eczanesinde mesul müdür olarak görev yapmak için davalı ile anlaştığını, bu sözleşmenin 10. maddesindeki, eczane borçlarının kendisi tarafından ödenmemesi halinde geçerli olmak üzere tanzim tarihi bulunan ancak vade tarihi bulunmayan teminat senedi verileceği yönündeki hükme binaen davalıya teminat senedi verdiğini, davalının eczane işlerini düzenli takip etmemesi nedeniyle eczaneyi kapattığını ve borçlarını ödediğini, davalının kusuru nedeniyle eczaneyi kapattırmasına rağmen teminat senedi olarak verdiği senedi rızası dışında doldurarak dava dışı ...' e ciro ettiğini ve onun tarafından da aleyhine icra takibi yapılarak emekli maaşına haciz konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen paranın istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle verilen senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu edilen bononun kambiyo senedi vasfında bulunmadığının tespitine dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. TTK’nın 688. maddesinde bonolarda bulunması gereken unsurlar yedi bent halinde sayılmış olup bedel kaydı bonoda bulunması ve yazılması zorunlu unsurlardan değildir. Borçlu bulunulmadığının tesbiti talep edilen 03.05.2005 keşide tarihli senet anılan maddedeki tüm unsurları taşıdığından bono ve kambiyo senedi vasfındadır....

                    UYAP Entegrasyonu