İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip konusu senedin "tüketici senedi" niteliğini haiz olması dolayısıyla 6502 sayılı kanun gereği öngörülen şartları taşımadığından geçersiz olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından kanunun açık hükmü yok sayılarak verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlu borcun sona erdiğini ispat ederse takibin iptalini İcra Mahkemesinden isteyebileceğini, takibe dayanak olan senet 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 4. maddesinin 5. fıkrasında düzenlenen hükmü dikkate alındığında "Tüketici Senedi" niteliğini haiz olmakla birlikte 6502 sayılı Kanunda öngörülen şartlara uygun düzenlenmediğini, hüküm nedeniyle tüketici senetleri yalnızca nama yazılı olarak düzenlenebildiğini, tüketicinin aldığı mal ayıplı çıkarsa veya mal hiç teslim edilmezse bu def’ileri senedi devralan üçüncü kişilere de ileri sürebileceğini ve zayıf taraf olan tüketicinin korunmuş olacağını, bu sebeple "Tüketici Senedi...
KARŞI OY YAZISI Davacı-borçlu, davalı-alacaklıya karşı açtığı menfi tespit davasında, aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip dayanağı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemişken; 02.02.2016 tarihinde davasını ıslah ederek çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebini takip dayanağı çekin keşide tarihi tahrif edilerek ibraz süresi geçtikten sonra muhatap bankaya ibraz edilmesi nedeniyle kambiyo senedi vasfı olmayan belgeye dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, davacı-borçlunun ıslah edilmiş talebinin İcra Hukuk Mahkemesi'nde kambiyo şikayeti yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesiyle dava usulden reddedilmiştir. Davacı-borçlu ıslahla ileri sürdüğü talebinde yine menfi tespit istemektedir. Bu nedenle mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru olmamıştır....
in 06.05.2016 tarihinde yönetici olarak seçildiği, kendisine kambiyo senedi düzenleme yetkisi verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, dava konusu bononun 04/04/2018 tarihinde düzenlendiği, malen kaydı işlenen bononun davalı ...'a verildiği daha sonra ciro yoluyla davalı ...'a geçtiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde davacı Site Yöneticisi'nin kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığı halde kambiyo senedi düzenlediği, TTK 778 yollamasıyla TTK 678'de yer alan "(1) Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir." düzenlemesi uyarınca dava dışı ...'in takip konusu bono nedeniyle borçlu olduğu ancak davacının borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, davalı ...'...
in 06.05.2016 tarihinde yönetici olarak seçildiği, kendisine kambiyo senedi düzenleme yetkisi verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, dava konusu bononun 04/04/2018 tarihinde düzenlendiği, malen kaydı işlenen bononun davalı ...'a verildiği daha sonra ciro yoluyla davalı ...'a geçtiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde davacı Site Yöneticisi'nin kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığı halde kambiyo senedi düzenlediği, TTK 778 yollamasıyla TTK 678'de yer alan "(1) Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir." düzenlemesi uyarınca dava dışı ...'in takip konusu bono nedeniyle borçlu olduğu ancak davacının borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne, davalı ...'...
Dava, kambiyo senedi nedeniyle, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan 10/02/2016 düzenleme, 10/03/2016 vade tarihli 10.000,00TL bedelli bonoya dayalı olarak takip başlatıldığı görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip ve dava konusu kambiyo senedi ve kambiyo senedine bağlı takip nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senedi olan bono illetten mücerret olup, soyut borç ikrarı içermektedir. Davacı senetteki imzayı inkar etmediğine göre kural olarak senet borcundan sorumlu tutulmalıdır. Kural olarak davacının kambiyo senedi nedeni ile borçlu olmadığının kesin delille kanıtlaması gerekir. Davalının usulüne uygun delillerle satım konusu emtiayı senet borçlusuna teslim ettiğini kanıtlaması gerekmektedir....
ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmesinin tedbiren önlenmesine ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davaya konu bononun geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacılar, bononun keşide yeri taşımaması nedeniyle aleyhlerine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise bononun ödendiği kanıtlanmadan menfi tespit kararı verilemeyeceğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, bonunun keşide yeri taşımaadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulamayacağı ve icra mahkemesine süresinde itirazda bulunulmamasının menfi tespit açılmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 2004 sayılı İİK’nın 170/1-a maddesi gereği kambiyo takip hakkı olmadığına ilişkin şikayetler 5 gün içerisinde icra tetkik mercine yapılmalıdır.Bu husus genel mahkemelerde ileri sürülemez. Düzenleme yeri bulunmayan bono adi senet hükmünde olup, bu senedi hükümden düşürecek deliller davacı borçlular tarafından sunulmalıdır. Senedi hükümden düşürecek deliller davacılar tarafından sunulmadıkça takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilemez....
Eldeki dava, icra takibinin dayanağı olan bonoda davacı adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmaması nedeni ile bononun kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olmasından kaynaklanan ve bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine ilişkin takip yolu ile icra takibi başlatılmasının mümkün olmadığı gerekçesine dayanan menfi tespit istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre icra takibinin dayanağı olan davaya konu bonoda davacı keşideci adına atılı imzanın kendisinin eli ürünü olmadığı kesindir. Davacının kendisinin imzalamadığı sabit olan bono neden ile borçlu olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Keşideci davacının imzasını taşımayan bononun kambiyo senedi niteliğinde olmadığı tartışmasız olup, bu nitelikteki bir bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine has icra takibinin başlatılmasının ve sürdürülmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Kambiyo senedi özel bir evrak olup, hamil için yasadan kaynaklanan pek çok hak sağlamaktadır....
yahut başkaca kişiler tarafından doldurulmuş olduğu, bu nedenle gerek senet üzerindeki imzaya gerekse senet üzerinde vade bedel, tanzim tarihi, hamil bilgilerine ait yazılar müvekkili tarafından doldurulmadığından itiraz ettiklerini belirttiklerinden ve borçlu olmadıklarının tespiti istediklerinden, bononun incelenmesinde; bono üzerinde " bedeli malen alınmıştır" kaydı bulunduğu da görülmekle, davacının iş bu davada tüketici konumunda olmadığı, ticari ve mesleki amaçla hareket ettiği açık olduğundan, davanın kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu, davaya konu bononun Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş kambiyo senedi olduğundan; bu dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanında olduğu ve görev hususunun yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerektiğinden yargılamada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, menfi tespit ve icra takibindeki senedin kambiyo senedi olmadığının tespiti ile faize itiraz isteklerine ilişkindir. Davacılar, davacı ...'...