"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ...Sulh Hukuk ve 2.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Adana 7. Asliye Hukuk ve Adana Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasına ilişkin davada Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Ankara 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, davacının talebi olmaksızın kendisine verilen kredi kartından çekilen nakit paradan davacının sorumlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kredi kartından kaynaklandığı, 5464 s. Kanun 44. Maddesi uyarınca uyuşmazlığın 4077 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 2....
DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 08/09/2021 tarih ve 2021/188 E - 2021/523 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacı tarafından davalıya verilen ve Avanos İcra Müdürlüğünün 2020/467 esas sayılı dosyasında takibe konulan senedin emre yazılı senet olduğunu, davacı tarafından verilen senedin davalının iş yerinden satın alınan ürünler için verildiğini, tüketici senedi olması nedeniyle nama yazılı olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek Avanos İcra Müdürlüğünün 2020/467 esas sayılı dosyasında borcu olmadığının tespitini talep ve dava konusu etmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 esas ve 2019/1299 karar sayılı kararında, tüketicinin açtığı menfi tespit davasında ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmadığından ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin kabulüne ve İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nin 2019/20 esas ve 2019/161 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2019/2520 esas ve 2019/2418 karar sayılı kararında, 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davalarının alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden, somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvurma zorunluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. IV....
İstinafa konu menfi tespit davası ise 06/05/2019 tarihinde açılmış ve aynı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu görülmüştür. Borçlu hakkında yapılmış bir takibin bulunduğu ve alacaklının itirazın iptali davası açmadığı durumlarda borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmada hukuki yararı vardır. Ancak menfi tespit davasından önce açılan itirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası açılması durumunda hukuki yararın bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda, yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı açıktır....
Anılan Yönetmelik'in ‘Sözleşmenin süresi ve sona erme’ başlıklı 24 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarına göre, “...5.Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından; a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir. b) Güvence bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir....
Dava tüketici tarafından açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı kredi kartı nedeniyle menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/5 maddesi uyarınca tüketici tarafından açılan davalarda tüketicinin kendi ikametgah mahkemelerinde de dava açabileceği hükmü bulunmaktadır. Bu yasa maddesi tüketiciye seçimlik bir hak tanımış olup davacıda tercihini kendi ikametgahının olduğu yer mahkemesinden yana kullanmıştır. Mahkemece işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken genel yetki kurallarına göre karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/1488 ESAS DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin "018J0032741"No.lu 90.000- TL tutarındaki kredinin borçlusu olmadığının tespiti ile telafisi imkânsız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle "018J0032741"No'lu 90.000- TL tutarındaki kredinin durdurulmasına ve ardından iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, Yargıtay uygulamalarında kabul edildiği ve HMK'nın 391....