"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/06/2008 gününde verilen dilekçe ile kasten öldürme nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten adam öldürme nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar dava dilekçesinde; murisleri ile davalı arasında çıkan tartışmada davalının, davacılar desteği ’e tüfekle ateş ederek ölümüne neden olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat istemişlerdir....
Aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, bu dava içinde sözlü veya yazılı olarak maddi, manevi tazminat isteyebilecekken, bu isteklerini bağımsız bir dava ile ileri sürmesi halinde nisbi harç yatırmak zorundadır. Davalı-karşı davacı kadın, karşı davasıyla ilgili maktu harç yatırdığına göre, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması (Harçlar Kanunu m. 30-32) için davalı-karşı davacıya süre verilmesi, harç noksanlığının tamamlanması halinde işin esasına girilerek maddi ve manevi tazminat istekleri hakkında hüküm kurulması gerekirken, açıklanan yönde işlem yapılmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince: a-Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
O halde taraf vekillerinin bunu içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K. 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince; A- 27.03.2015 tarihli kararın davacı M.. K.. ile ilgili olup“ 2-Davacı M.. K..'un manevi tazminat istemi ile açtığı davanın kısmen kabulüne, a-50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine, Davacı M.. K..'un fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, Davacı M.. K..'un maddi tazminat istemi ile açtığı davanın kabulüne, bu itibarla; b-62.845,00 TL maddi tazminatın 19/01/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine, İhbar olunan A.....
ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2014 NUMARASI : 2014/40-2014/437 Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R Dava; araç tamir sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 20.515,52 TL'nin davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki; eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. (818 sayılı BK m.355; 6098 sayılı TBK m.470) Davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak, işin esasına yönelik karar verilmiştir....
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun'un 6. maddesi hükmüne göre bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir. Somut olayda; dava açılmadan önce Nakti Tazminat Komisyonunun 30.06.2011 tarihli kararı ile davacı için 14.616,97 TL'nin nakti tazminat olarak ödenmesine dair verilen karar uyarınca davacıya 27.07.2011 tarihinde 14.616,97 TL ödeme yapılmıştır....
Somut olayda davacılar davayı kısmi alacak davası olarak açmış, dava dilekçesinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 500’er TL maddi, 1.000’er TL manevi olmak üzere toplam 1.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminat talep etmiş, 27.11.2013 havale tarihli açıklama dilekçesinde maddi tazminat taleplerini 4.750 TL araç hasarı, 750 TL otopark ve çekici ücreti, davacı malik ... için 4.500 TL gelir kaybı, davacı ... için 2.250 TL ücret kaybı olarak toplam 12.250 TL maddi tazminat olarak açıklamış, mahkemece davacı ...'in davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine, davacı ...'in davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.04.2013 tarihli 2011/818 esas sayılı dosyasında davaya konu taşınmazın hazine adına tesciline dair verilen kararın kesinleştiğini, yasal yolların tükenmesi üzerine Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru sonucu davalı ... hakkında maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı oduğu belirtilerek talebinin reddine karar verildiğini, tapuda satışı yapan kişinin davalı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 18.09.2018 tarihli dilekçe ile, davalı ... aleyhine açtığı davadan feragat ettiğini, dava dilekçesinde belirtilen davalıyı Hazine olarak düzelttiğini, hazinenin davaya davalı olarak dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek 50.000,00 TL maddi tazminat ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın hazineden tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
ın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılıp, İlk Derece Mahkemesinin hükmünün kaldırılarak, davacının kendi adına açtığı maddi ve manevi tazminat davasının tazminat koşulları oluşmadığından reddine ve davacının dava tarihi itibariyle reşit olan oğlu adına açtığı maddi ve manevi tazminat davasının taraf sıfatı bulunmadığından reddine hükmedilmiş olup; Davacılar vekili sıfatıyla avukat ... tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin, davacı olarak gösterilen 14/10/1998 doğumlu ...'ün 18 yaşından küçük olduğu dönemde annesi ... tarafından velayeten verildiği, ancak davanın açıldığı 02/05/2017 tarihinde ...'ün 18 yaşını ikmal etmiş olduğu ve yine davacı olarak gösterilen ...'ın kendi adına asaleten verilmiş bir vekaletnamenin dosya kapsamında bulunmadığı dikkate alınarak, davacılar tarafından avukat ...'...
in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 3.3.2004 tarihinde satın aldığı 0 km aracın, 6. aydan itibaren direksiyonunda oluşan ve onarıldığı söylenmesine rağmen devam etmekle giderilememiş olan arızasının üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunu ileri sürerek ödediği 26.900,00 TL bedelin, 500,00 TL maddi, 500,00TL manevi zararın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, araçta giderilmemiş ve iadeyi gerektirecek bir arızanın bulunmadığını, 8 yıl kullanımdan sonra sözleşmeden dönmenin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....