Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de) maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Maddenin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....
Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 8.maddesinde ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır: "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir." 6502 Sayılı yasanın "ispat yükü" başlıklı 10.maddesine göre; "(1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir....
A.Ş.ye tebliğ edilmesi ve yargılamaya onun katılımı ile devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" belirtilerek, hükmün HUMK.nun 427/6.maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun “Ayıplı Hizmet” başlıklı 4/A maddesine göre; “Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddî, hukukî veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir....
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davaya konu araçta tespit edilen kusurların aracı ayıplı mal kapsamına soktuğu anlaşıldığından davacılar vekilinin seçim hakkı da göz önünde bulundurularak açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
, davalı şirkete defalarca bu hususta başvurduklarını ve ihtarname çektiklerini, cevabında tüm mal ve montajın tam ve eksiksiz yerine getirildiğinin bildirildiği, bu kötü görünüm ve farklı yüksekliğin bulunmasından dolayı apartman sakinleri tarafından eleştirildiğini de belirterek sitenin futbol sahasına, davalı şirketçe döşenen halıların ayıplı olması nedeniyle halıların ayıpsız misli ile değiştirilmesine. 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar vermesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/15 ESAS, 2021/130 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Kusurlu Ürünlerin Yenisi İle Değiştirilmesi Veya Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
SAVUNMA :Davalı T3 vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden dönme ve bedel indirimi hakkını sadece satıcıya karşı kullanabileceğini ve davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olmadığını, aksinin kabulü halinde dahi ücretsiz onarım hakkını kullanması nedeni ile garanti kapsamında ayıbın giderilerek aracın davacıya teslim edildiğini, halen davaya konu aracın davacı tarafından sorunsuz olarak kullandığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu dairenin ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8, 9, 10 ve 11 inci maddeleri. 3....
Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." hükmü mevcuttur. 6502 sayılı Yasa'nın 56. maddesi ve yukarıda belirtilen Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Dava konusu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olması nedeni ile tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasının beklenemeyeceği ve davacının kanundan kaynaklı seçimlik haklarını ve bedel iadesi istemini satıcıya karşı kullanabileceği kanaatine varılmış olup, tespit edilen olgulara göre ilk derece mahkemesince verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....