kapı nolu evin 30.4/29.5 dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm, Yönetmeliğin amacını tanımlayan 1.maddesi ve kapsamını tanımlayan 2.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, Yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, asıl dava açısından davacının 2005 yılı yenileme katkı bedeli 1.708,20 TL. borçlu olmadığının tesbitine, birleşen 2008/198 sayılı dosya için davacının ödemeleri dikkate alınarak 2008 yılı devre servis bedelinden borçlu olmadığının tesbitine, birleşen 2008/170 sayılı dosyada toplam 6.720 TL. maddi tazminat ile 2007 yılı için her bir davacı için 2.000'er TL. manevi tazminatın yasal faizi ile davalı şirketten tahsiline, davalı şirket tarafından açılan ve birleştirilen 2006/1150 sayılı dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı taraf, birleşen 2008/170 sayılı dosya ile, davalı tarafından 2005 yılı ve 2007 yılı tatil hakkının ailesi ile birlikte kullandırılmadığını ve...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki Tüketici Tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 453,83 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/601 Esas - 2022/847 Karar DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İzmir 4.Tüketici Mahkemesi'nin 28/12/2022 Tarih ve 2018/601 Esas, 2022/847 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/99 ESAS, 2020/256 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Abone Sözleşmesi Kaynaklı)|Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 12/03/2020 tarihli ve 2019/99 Esas, 2020/256 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve bu sözleşme uyarınca davalıya verilen kambiyo senetlerinden dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece Davanın Kabulü ile, 21.08.2011 tarihli devre tatil üyelik sözleşmesinin İPTALİNE, davacı tarafından ödenen 1.600,00 TL'nin davalıdan tahsiline, sözleşme gereği imzalanan senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....