"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Dava, davacı tarafa satılan aracın yedek parçasının 10 yıl süresince temin edilemeyeceğinin garanti edildiği gerekçesiyle 4077 sayılı kanun hükümleri gereğince, makul sürede yedek parçanın temin edilememesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece hukuki nitelendirmenin bu şekilde yapılmış olmasına göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanun'un 73/1. maddesinde; “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.06.2020 tarih, 2018/4019 Esas, 2020/3394 Karar sayılı kararına göre; hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada; davacılar murisinin tüketici olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketi ile muris arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunduğundan, davaya konu uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, Kooperatifler Hukukundan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, .../04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir.Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyek kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.Davaya konu aracın davacının zilyetliğinde kaza yaptığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, davacı, aracını kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalayan davalı şirketin, araçta meydana gelen hasarı karşılamadığını ileri sürerek hasar bedelinin tahsilini talep etmektedir. Bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta hukukundan kaynaklanmaktadır. O halde, Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur....
Sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan miras bırakan tüketici konumunda olduğuna göre, külli halefleri olan mirasçıları da sigorta sözleşmesinin tarafları dışındaki 3.kişi olarak değil, bizzat miras bırakanın o sözleşmedeki haklarından kaynaklı istemde bulunduklarından, davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli bulunmaktadır.Bu husus Yargıtay 20.HD.nin merci tayinine ilişkin 29.11.2016 tarih, 2016/11936 E. 2016/11474 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir. Somut olayda da sigorta sözleşmesinde davacı sigortalı olarak yer aldığı hayat sigortası nedeni ile tazminat isteminde bulumaktadır. Davanın dayanağı kredi hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/426 Esas KARAR NO : 2022/669 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 31/05/2022 KARAR TARİHİ : 29/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin -------- mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin murisi --------- şubesinden -----kullandığını, kredinin ------ aracılığıyla davalı -------- sigortalandığını, sigorta sözleşmesinde ------------------ belirtildiğini, --------- ödendiğini,------------ vefat ettiğini, vefat nedeninin ----------------- olarak tespit edildiğini, vefattan sonra ------------- başvuruda bulunulduğunu, -------- tarihli yazısında--------------- hastalığından kaynaklı --------------- teminatı------------- dışında olmasından ötürü tazminat talebi reddedilmiştir" şeklinde cevap verildiğini, -------------- yapılırken sorulan sorulara...
Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi; davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi olmadığını, hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek olmadığını, bu nedenle, davacının miras bırakanı tüketici olup, davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğundan 6502 sayılı yasa kapsamında kalan uyuşmazlığı çözme görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, Hayat Sigortası Poliçesinden Kaynaklı Tazminat davasıdır. Eldeki uyuşmazlığa konu davada sorun, ticari nitelikteki kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan hayat sigortasından doğan tazminat isteminde, davacıların murisinin kredi nedeniyle tacir mi yoksa hayat sigortası hizmeti bakımından tüketici mi sayılacağı noktasında toplanmaktadır. Davacılar murisi ... ...'...
Hukuk Dairesinin 06.05.2019 tarih ve 2018/3534 Esas, 2019/4628 Karar sayılı ilâmında; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davacının komşuluk hukukundan kaynaklı istemlerine yönelik belirleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesince (özetle), davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili özetle; a. İnşaat bilirkişi raporunda Yargıtay bozma ilâmının çok sığ ve sınırlı olarak yorumlandığını, b. Davacının komşuluk hukukundan kaynaklı istemlerine yönelik belirleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını, c....
Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır....