Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 22.10.2002 tarihli ilamında yapılan bu saptama temliken tescil isteminde bulunan davacı ve davalı kooperatifin kötü niyetli olduğunu gösterir. Kötü niyet sahibi üçüncü kişi Türk Medeni Kanunun 724.maddesinden yararlanarak yapının değerinin açıkça arazi değerinden fazla olduğunu ileri sürüp uygun bir bedel karşılığında yapı nedeniyle arazi mülkiyetinin geçirilmesini isteyemez. Mahkemece bu saptama gözetilerek Türk Medeni Kanunun 724.maddesine dayalı temliken tescil isteminin reddi usul ve yasaya uygundur. Her ne kadar bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda yapı değerini arazi kıymetinden fazla olduğu ve yapının kal’inin fahiş zarar doğuracağı saptanmış ise de, malzeme sahibi Türk Medeni Kanunun 723.maddesinden yararlanarak uygun bir tazminat verilmesini eldeki davada istemediğinden bu konu temyiz incelemesi sırasında değerlendirilmemiştir....
Somut olaya gelince; gerçekten bir dava açılmış olmadan savunma yoluyla davalının Türk Medeni Kanununun 724.maddesinden yararlanma iradesini mahkemeye bildirmesi olanaklıdır. Bu gibi durumlarda, savunma yoluyla mahkeme önüne getirilen irade açılan elatmanın önlenmesi ve kal davasının reddini gerektirir. Şayet irade sahibinin Türk Medeni Kanununun 724.maddesi gereğince temliken tescil istemi de bulunmaktaysa, lehine mahkemeden hüküm alabilmesi o isteğin harçlandırılmasına ve harcının tarife uyarınca ödenmesine bağlıdır. Başka bir anlatımla, harç ödenmeksizin savunma yoluyla Türk Medeni Kanununun 724.maddesinden yararlanma iradesinin bildirilmesi sonucu o taşınmazın irade sahibi adına tescilini gerektirmez. O nedenle mahkemece kamu düzeninden olan harçlar ödetilmeden tescil hükmü kurulması yanlıştır. Kabule göre de; mahkemece davalıdan tahsiline karar verilen 30.212,73 TL bina ile arsa değeri toplamından ibarettir....
Davalı, elatmanın önlenmesi isteminin reddini savunmuş, karşı davasında da taşınmazların öncesinde davacının babasına ait olduğunu, davacının babasının dava konusu yerleri üzerinde hayvan beslemek amacıyla besihane yapması için kendisine verdiğini, iyiniyetle binaları yaptığını, davacının bu durumu bilerek taşınmazı kendisini mağdur etmek amacıyla satın aldığını ileri sürerek temliken tescil istemiştir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin reddine, temliken tescil isteminin kabulüne karar verilmiş, hükmü elatmanın önlenmesi davasının davacısı ... ve katılma yoluyla temliken tescil davasının davacısı ... da yararlarına vekalet ücreti hükmedilmemesi nedeniyle temyiz etmiştir.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava ise temliken tescil istemine ilişkindir. 1-Öncelikle davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 104 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine iyiniyetle bina yaptığını ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, davacınının iyiniyetli olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta, temliken tescil talebinde bulunan davacı, dosya içerisindeki tapu kaydına göre taşınmazda 3/28 oranında paydaş olarak göründüğünden davacının yukarıdaki ilkeler uyarınca Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca temliken tescil isteme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece yanılgılı takdir ile davanın kabulü doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 10.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 724 ve devamı maddelerine dayalı (temliken tescil) tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece de temliken tescile yönelik talep yönüyle inceleme yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Temliken Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 13/09/2019 DURUŞMA TALEBLİDİR K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 724. maddesi gereğince açılmış temliken tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Taşınmazın bulunduğu yerde 3194 sayılı yasanın 18 maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması ile binanın bulunduğu kesim 582 ada 5 parsel numarası ile 646 metrekare olarak davalı adına tescil edilmiştir. Davacının harici satış sözleşmesine dayanarak davalı aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/90 Esas, 2007/123 Karar sayılı ilamı ile reddedilerek kesinleşmesi üzerine davacı temliken tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundan dava konusu taşınmaz üzerinde (zemin + 2 normal kat + terastan) ibaret bina bulunduğu , binanın zemin katının tamamlandığı, diğer katlarının ise tamamlanmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca temliken tescile karar verilebilmesi için öncelikle bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli , esaslı ve mütemmim cüz’ü (tamamlayıcı nitelikte) bina yapması ve binanın tamamlanmış olması gerekir....
Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken isteğine ilişkin olup, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, karar temliken tescil davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı dilekçesinde arazinin mülkiyetinin tamamının ya da yeterli kısmının TMK'nın 724. maddesi gereğince ve yakın akraba olan davalılar arasındaki muvazaalı devir nedeniyle temliken tescilini kabul edilmediği takdirde inşa edilen yapılar bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının 06.10.2003 tarihli harici satış ve teslim sözleşmesine göre iyiniyetli ve davalıların yakın akraba olduğu ancak, temliken tescil davasına konu taşınmazın ifraz edilemeyeceği nedeniyle davacının temliken tescil davasının reddine, terditli olarak açtığı tazminat davasının kabulüne, malzeme bedeli 232.053,71 TL'nin davalılardan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmemiş, davalılar vekili kararı temyiz etmiştir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....