"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satım akdine dayalı alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davacı vekilince de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla duruşma için belirlenen 06.11.2012 günü temyiz eden davacı vekili ile davalı ... Vek.Av. ... ile davalı ... vekilleri ile müdahillerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekilleri ile müdahillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, satım akdine dayalı alacak istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/f maddesi de gözetilerek dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak, karşı dava yararlanma hakkına dayalı olarak genel yol, yeşil alan ve rekreasyon alanına elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/9370 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 19/04/2017 tanzim, 24/09/2018 vade ve 20.000.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 2.304.612,06 TL asıl alacak, 2.462,46 TL faiz alacağı ve 6.913,84 TL komisyon olmak üzere toplam 2.313.988,36 TL alacak yönünden takip başlatıldığı, bu takipten sonra aynı icra müdürlüğünün 2018/9778 Esas sayılı takip dosyası üzerinden aynı senede dayalı olarak yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 4.162.140,00 TL asıl alacak, 4.447,22 TL faiz alacağı ve 12.486,42 TL komisyon olmak üzere toplam 4.179.073,64 TL alacak yönünden takip başlatıldığı, daha sonra yine aynı senede dayalı olarak 12....
Mahkemece aynı alacak için tahsilde tekerrür olmama kaydı konulmadan iki ayrı takip yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ilk takip kambiyo senetlerine dayalı, ikinci takip ise genel kredi sözleşmesine dayalı olup, takip dayanakları farklıdır. Takiplerde tahsilde tekerrür kaydının konulmamış olması iki ayrı nedene dayalı takip yapılmasına engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile takip tarihi itibariyle banka alacağı saptanıp, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 06/10/2020 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, takip konusu 01.03.2016 tanzim tarihli 05.03.2016 vade tarihli 160.000 TL bedelli bono nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, ancak alacak konusu bonoya dayalı alacak vadesinden itibaren üç yıl içinde istenilmediğinden zamanaşımına uğradığını, bu nedenle söz konusu bonoya dayalı olarak davalı aleyhine alacağın tahsili için Konya ... İcra Müdürlüğünün ......
Davanın, anlaşmalı boşanma hükümlerine dayalı olarak açılması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve sonuç olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2 maddesi kapsamında esasa ilişkin hiç bir delil toplanmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece yukarıda belirtilen çerçevede işlem yapılıp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere kararın 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a.6 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tarafların ibraz ettiği deliller ve özellikle davacının dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği 6284 sayılı Kanuna dayalı tedbir kararı ve davacının adli raporu uyarınca Uyap'tan incelenerek tespit edilen Geyve Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/442 Esas, 2022/178 Karar sayılı dava dosyası, bu karara yönelik istinaf başvurusu sonucunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından 2022/1096 Esas sayılı dosyasında verilen karar dikkate alındığında, davalı erkeğin davacı kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmıştır....
davacının aralarında temel ilişki bulunan çekler yönünden dahi davalıya karşı kıymetli evrak vasfı bulunmayan belgelere dayalı olarak TTK 732.maddesine dayalı sebepsiz iktisap davası açamayacağı sadece temel ilişkiye dayalı alacak davası ikame edebileceği anlaşılmış ve ödünç sözleşmesinden doğan alacak iddialarına dayalı dava da mahkememizin görevli bulunabilmesi için taraflar arasında nispi ticari davanın bulunması gereği olayda görevsizlik kararı tesis eden mahkemenin kabullenişi gibi mutlak ticari davanın şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla her iki davanın somut olayda söz konusu bulunmadığının anlaşılmasına göre mahkememizin uyuşmazlık konusu belgelere dayalı alacak iddiasında görevli bulunmadığı ..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı...
İş Mahkemesinin 2011/123 esas sayılı kararına dayalı olarak 29.05.2015 tarihinde, iflastan sonra ödeme yapıldığı, davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK' nın 168. maddesine dayalı rücu hakkına dayalı alacağının, iflas tarihinden sonra doğduğu bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edebilecek, İİK' nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğinde olduğu, İİK' nda iflastan sonra doğan alacaklar için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir bir düzenleme bulunmadığı yine asliye hukuk mahkemesi ile arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, rücuen tahsilat istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Dava, senede dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulu ile takibin 11.250 TL asıl alacak ile 10.198,44 TL faiz alacağı yönünden devamına fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Takibin senede dayalı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, senede dayalı alacak likit (bilinebilir-belirlenebilir) olmakla davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....