"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; zinaya dayalı boşanma davasında kusur belirlemesi ve buna bağlı vekalet ücreti, yargılama giderleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen manevi tazminat, çocuk için takdir edilen nafaka, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı vekili Av. ...'e ait 27.12.2017 tarihli, davalı-davacı vekili Av. ...'a ait 20.12.2017 tarihli dilekçeler temyizden feragat niteliği taşıdıklarından temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Öte yandan, Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarına göre de, TMKnun 713/2 maddesindeki dava sebepleri birbirinden ayrı ispat koşullarına tabi olduğundan birlikte görülmesi ve her dava sebebini ayrı ayrı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacılara iadesine 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; taraflarca karşılıklı açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine, tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılarak ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 174 ve devamı maddelerine dayalı maddi tazminata ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....
Mahkemece davacının Avukatlık Yasası hükümlerine aykırı olarak ve müvekkilinin güvenini sarsacak şekilde davrandığı, kayınpederi ... ... ile birlikte karşılıklı olarak boşanma davasına baktığı, vekalet görevini ifa ederken gerekli özeni göstermediği belirtilerek azlin haklı olduğu kabul edilmişse de, davacı avukatın, müvekkilinin menfaatine aykırı şekilde kusurlu ve ihmalkar davrandığına ilişkin, davalının soyut iddialarından başka somut bir delil mevcut olmadığı gibi aksine, müvekkilinin verdiği talimatlara göre hareket ettiği anlaşılmaktadır. Dinlenen davalı tanıkları da görgüye dayalı değil, duyum ve yoruma dayalı beyanlarda bulunmuşlardır....
O halde, kadının zinaya dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının da kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuş, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda sadece zinadan hüküm kurulması doğru olmamış ancak bu husus davalı tarafça temyize konu edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış olup, yanlışlığa işaret edilerek eleştirilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Boşanma davalarında tarafların kusurlu davranışları değerlendirilip boşanmaya sebebiyet veren vakıalara göre taraflardan her birinin kusur durumu belirlenip tek kusur belirlemesi yapılarak, kusurun derecesine göre tazminata hükmedilmesi gerekir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davada zina sebebine dayalı boşanma istemi ile terk hukuki sebebine dayalı boşanma isteminin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma isteminin kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın eşin özel boşanma sebeplerine dayalı davalarının reddine ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Karara karşı davacı-davalı erkek vekili ile katılma yolu ile davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve akabinde davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusundan feragat etmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun feragat sebebiyle ve davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 348 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, reddedilen davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek; her iki davanın kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....