Dava, orman olması nedeni ile iptaline karar verilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin ek dava niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, Hukuk Genel Kurulunun 2013/7-1728 E. - 2015/1036 K. sayılı dosyasında belirtildiği gibi .......... sayılı kısmî davasındaki rapor içeriğinin taraflar açısından bağlayıcı hale geldiği, bu raporda yapılan maddi hataya ilişkin ek rapor alınarak hatanın giderildiği ve hükmedilen tazminat miktarının kısmi davada belirlenen değerden fazla olmadığı anlaşıldığından davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/09/2018 günü oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Türk Medeni Kanununun 1007.maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, Dairemizce verilen bozma kararına karşı yerel mahkemece eski hükümde direnilmiş olmakla, dosyanın Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ........2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bir taşınmazın tapu kaydının kıyı kenar çizgisi olması sebebiyle sehven varlığını devam ettirmesi devletin TMK 1007' den kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, yerel mahkemenin TMK 1007 hükmü içeriğine ve bu hüküm uyarınca oluşan Yargıtay' ın tüm içtihatlarına aykırı karar verdiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle :yerel mahkeme kararında vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ve bunun düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/303 esas-2003/756 karar sayılı kararı ile taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığından bahisle tapunun iptaline karar verildiği ve kararın 12.06.2006 yılında kesinleştiği anlaşılmıştır....
Diğer taraftan, davanın niteliğine göre tazminat miktarı belirlenirken öncelikli konu, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliğinin ve değerinin hesaplanması olup, arazi niteliğindeki taşınmaz, başka deyişle tarım alanlarında net gelir esas alınarak, arsa niteliğindeki taşınmazlar içinde emsal karşılaştırması yapılarak değer belirlenmelidir. Açıklanan hususlar gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaları sorulup delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir. Bozma kararında sonra davacı vekili 11/04/2014 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle taşınmazın bedeli olarak talep edilen tazminat miktarını 21.008,31 TL’ye; maddi kayıplar için talep edilen tazminat miktarını 37.723,38-TL’ye ve manevi tazminat miktarını ise 10.000,00-TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve 37.723,38....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası. 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nun 1007.maddesi gereğince tavzih davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Ek davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün tavzihen incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - TMK'nın 1007.maddesi gereğince tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece verilen kararın davacı isminin hatalı yazılması nedeniyle davacı vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; ... ...'...
-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 23/06/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 374.963,78.-TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 374.963,78.-TL'nin 100.000.-TL'lik kısmına dava tarihinden; 274.963,78.-TL'lik kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır....
-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 23/06/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 1944.376,00.- TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 1944.376,00.-TL'nin 50.000.-TL kısmına dava tarihinden; 1.894.376.-TL kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır....
Davacı tapunun iptali kararı kesinleşmeden TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davası açması mümkün değildir. Bu sebeple TBK'nun 52/1. maddesi uyarınca davalının tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığından da söz edilemez. Davalı vekili taşınmazın değerinin dava tarihine göre değil davacının taşınmazı satın aldığı tarih esas alınarak hesaplanması gerektiğini savunmuş ise de Yargıtay 5. HD.'nin güncel içtihatlarına göre TMK'nun 1007. maddesine dayanan tazminat istemlerinde taşınmazın dava tarihindeki değeri esas alınarak değer biçilmesinde bir hata görülmemiştir. (Yargıtay 5. HD., 2022/3191 E., 2022/13725 K.; Yargıtay 5. HD., 2020/9408 E., 2021/10634 K., Yargıtay 5. HD., 2020/10283 E., 2021/8941 K.) TMK'nun 1007. maddesi uyarınca açılacak davalarda talep olması halinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden hükmolunan bedele işletilen faizin oranına ve faiz başlangıç tarihine yönelik davalı tarafın istinaf nedeni yerinde değildir....