TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK'nın 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmekte olup, davanın zamanaşımı süresi geçirilmeden açıldığı belirlenmiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, değerlendirme tarihi dava tarihidir. Dava tarihi itibariyle, dava konusu 511 ada 18 parselin, 2006 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli Ovacık Hisarönü İlave Revizyon Uygulama İmar Planı içinde kısmen orman, kısmen tarımsal niteliği korunacak alan, kısmen imar yolu içinde kaldığı, bu niteliğine göre arsa niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın fiili durumuna göre kuru tarım arazisi olarak kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, gerekçesi açıklanmadan soyut şekilde %960 oranında objektif değer artışı uygulanması yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın MK 1007. maddesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ] "İçtihat Metni" Davacı Mustafa vekili Avukat Ali tarafından, davalı Maliye Hazinesi aleyhine 18.4.2005 gününde verilen dilekçe ile MK.nun 1007. uyarınca maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 3.3.2006 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 17.4.2007 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Ali Avcı ile karşı taraftan davalı hazine vekili Avukat Hatice geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi....
TMK'nın 1007. maddesi kapsamında oluşan bir zarar niteliğinde bulunmadığı gözetilmeden, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca ...nin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm kurulması da usûl ve kanuna aykırı," olduğu gerekçesiyle diğer bozma nedenleri yanında bu husus dahi zikredilmişse de bozmanın bu bölümü maddi yanılgıdan kaynaklanmakta olup, maddi hata usûli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil edeceğinden Yargıtay kararının bu paragrafının çıkartılarak düzeltilmesi gerekmiştir. SONUÇ: 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birine uymayan davacı ... ... ile davalı ... vekilleri tarafından işin esasına ilişkin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 262.00....
-TL maddi ve 20.000.-TL manevi tazminat olmak üzere 151.250.-TL tazminatın, zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, 16/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile (ilave harç yatırılmış) fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 239.313.-TL’ye yükseltilmiş ve dava tarihinde tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 239.313.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteminin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....
Dava konusu taşınmaz, 1975 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosunda, 973 tahrir sayılı vergi kaydı dayanak alınarak 5100 m² yüzölçümüyle...... adına tesbit ve tescil edilmiş, 02.08.2011 tarihinde satış suretiyle davalı-davacı gerçek kişi adına intikal görmüş, 1997 yılında tapu kaydına “tamamının orman tahdidi içinde kalmaktadır” şeklinde şerh verilmiş, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmada 6326 ada 2 parsel sayısında 5.100,17 m² yüzölçümüyle tesbit edilmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişi lehine TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesine ilişkin olarak verilen ilk karar, davalı Hazinenin tazminat yönünden temyizi üzerine Daire tarafından bedelin belirlenmesine ilişkin olarak araştırmaya dayalı bozulmuştur. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “maddi hata” kavramının irdelenmesinde yarar vardır. Maddi hata (hukuki yanılma), maddi veya hukuki bir olayın olup olmadığında veya koşul veya niteliklerinde yanılmayı ifade eder........
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 2008/203 Esas sayılı dosyası ile tapu kaydının iptaline karar verilmesi üzerine davacı tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Zararın kapsamının ve tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Mahkemenin gerekçeli kararının başlık kısmında davacı ismini gösteren kısma maddi hata sonucu davacı yerine, vekilinin isminin yazıldığı anlaşılmış olup, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın başlık kısmındaki davacı ismini gösteren bölümden (... ) isminin çıkartılarak yerine, (... ... ) isminin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 04/06/2013 gün ve 2013/4716 E. - 11704 K. sayılı kararı ile onanarak 20.06.2013 tarihinde kesinleştiği, bu dosyada tazminat miktarının ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından 35.774,70-TL olarak hesaplandığını, o davada 13.600-TL maddi tazminat ve 927-TL masraf olmak üzere toplam 14.527-TL tazminat talep ettiklerini ve bu miktara hükmedildiğini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtıkları için maddi tazminat isteminden bilirkişi raporlarında belirtilen miktardan geriye kalan 22.174,70-TL tazminata, ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini istemiştir....