WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Uygulanacak kanun maddesini belirlemek 6100 sayılı HMK'nin 33 üncü maddesine göre, hakimin görevi kapsamındadır ve mahkeme hakimi tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulması gerekir. O halde Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı davaya konu 870 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde evi, ağaçları ve serasının olduğunu beyan ederek zilyetliğinin korunmasını talep etmiştir. Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır....

      Mahkemece; davacının zilyetliğinin nizasız fasılasız 25 yılı aşkın süredir devam etttiği, davalıların zilyetliğin kullanılmasına engel oldukları ve TMK.nun 981 vd. hükümleri gereği davanın kabulüne, dava konusu 205 parsel içinde kalan ve 01.10.2014 tarihli raporda A harfiyle gösterilen 74179,53 m2 alana, 208 parsel içinde kalan ve C harfiyle gösterilen 26871,97 m2'lik alana, 209 parsel içinde kalan ve D harfiyle gösterilen 79743.96 m2'lik alana ve 211 parsel içinde kalan ve B harfiyle gösterilen 13205,97 m2'lik alana davalılar tarafından yapılan elkoymanın önlenmesine karar verilmiştir. Hüküm; davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; TMK’nın 981 vd. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere bu tür davalarda zilyetliğe tecavüz tarihi itibariyle taraflardan hangisinin üstün, öncelikli ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğu tespit edilir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile 38 parsel sayılı taşınmazda 14/12/2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 53.299,00 m2'lik alanda davacının zilyet olduğunun tespiti ile davalının müdahalesinin önlenmesine, davacının zilyetliğinin korunması ile davacıya bu yerin teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur. TMK'nin 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı hakka dayanarak dava açmıştır....

          Davalı ... vekili, 28.9.2010 tarihli cevap dilekçesinde; davacı vekili tarafından açılan zilyetliğin korunması davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, köy merası ve orman sayılan yerlerden olup olmadığının kurumlardan sorulması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, 945, 946 ve 947 nolu mera parsellerinin kuzeyinde tescil harici bırakılan fundalık ve çalılık alanın davacı tarafından imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiğini, böyle bir yerin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesi için dava konusu yapılabileceğini, taşınmaz üzerinde davacının zilyet olduğunu, hayvancılık yaptığını, ecrimisil ödediğini, buna karşın davalının üstün hakkının ispat edilemediğini gerekçe göstermek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde yer alan zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir....

            Dosyadan, orman vasfını yitirdiği belirlenen yerlerde, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile ... adına orman sınırları dışına çıkarma işlemi yapıldığı ve bu yerlerde, 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve davaya konu 294 ada 5 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiği, davacıların da dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın, mirasbırakanlarınca 1990 yılında satın alındığı ve halende mirasçılarının zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmazın beyanlar hanesinde zilyet olarak davalının isminin yazıldığı iddiasıyla, davalı isminin beyanlar hanesinden çıkartılarak kullanıcı olarak davacıların adının yazılmasını istedikleri ve Medenî Kanunun 981 ve devamı maddeleri anlamında zilyetliğinin korunması isteminde bulunmadıkları anlaşılmaktadır....

              Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesi 08.06.2022 tarih ve 2022/286- 508 E.K sayılı ilamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı, çözümlenmesinin de Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, zilyetlik nedeniyle müdahalenin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir. Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nin 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

              Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesi 08.06.2022 tarih ve 2022/286- 508 E.K sayılı ilamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı, çözümlenmesinin de Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, zilyetlik nedeniyle müdahalenin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir. Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nin 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

              Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK'nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

                Dosyadan, orman vasfını yitirdiği belirlenen yerlerin, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılma işlemi yapıldığı ve bu yerlerde, 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek- 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve davaya konu .. sayılı parselin Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiği, davacının da dava dilekçesinde, .. parsel sayılı taşınmazın, bir kısmını 1990 yılında satın alarak halen zilyet olarak kullandığı, ancak taşınmazın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak isminin yer almadığı iddiasıyla, kullanıcı olarak tespitini ve taşınmazın beyanlar hanesine tescilini istediği, MK'nın 981 ve devamı maddeleri anlamında zilyetliğinin korunması isteminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, konusu kullanım kadastrosu sonucunda tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı ismine itiraz olan davaya asliye hukuk mahkemesi bakmakla görevlidir....

                  UYAP Entegrasyonu