WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. ... Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/878 KARAR NO : 2021/758 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMLUCA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2020 NUMARASI : 2019/523 2020/235 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı vekili ve asli müdahil vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

    Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda davacı kayden maliki olmadığı taşınmaz hakkında zilyetliğe dayalı olarak ve davalının şahsi kusuruna giderek el atmanın önlenmesi ve tazminat isteminde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz...II numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 08.03.1996 gün ve 4051 sayılı kararı ile 1. grup korunması gerekli ......

      Mahkemece, davanın kabulüne, 538 ada 70 parselde kain dosya arasında mevcut teknik bilirkişinin rapor ve ekli krokisinde A ve B hrafleriyle gösterilen yığma ve iki katlı binaların zilyetliğinin davacıya ait olduğunun tespitine ve zilyetliğin korunmasına, davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmiştir. Dava konusu binaların üzerinde bulunduğu bildirilen 538 ada 70 parsel sayılı taşınmaz, ifrazen 28.05.1998 tarihinde ..... Belediyesi adına tapuya tescil edilmiştir. TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile, zilyet zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır (HGK'nun 25.11.2009 tarih ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar). .........

        İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın HMK 114/1- b-ı maddesi gereğince usulden reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muhdesat Aidiyetinin Tespiti, Zilyetliğin Korunması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ve 6. maddesinde; "Taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 881 ada 44, 981 ada 2 ve 982 ada 5 parsel sayılı 10602.12, 14517.78 ve 34299.54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 881 ada 44 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine, 981 ada 2 ve 982 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar ise tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacılardan Hazine temsilcisi, 981 ada 2 ve 982 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu kaydına, ... ise 881 ada 44 parsel sayılı taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır....

          Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.04.2009 gün ve 2008/981 Esas, 2009/319 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Hükümden sonra 20.12.2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Çek Kanunu” ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 ve 7. maddeleri gözetilerek, sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar...

            Dosya kapsamından, davaya konu taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine, uzun zamandır zilyetliği bulunmasına rağmen davacının adının zilyet olarak yazılmadığı belirtilerek taşınmazda davacının zilyetliğinin tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 26.02.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11.maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresi-nin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki; bu tür davalarda, husumet yöneltilmeyen kayıt malikine davanın ihbarına gerek yoktur. Çünkü zilyetliğin korunması davaları ilgilisine herhangi bir şekilde mülkiyet hakkı bahşetmez ve kayıt malikinin açacağı davalara da engel teşkil etmez. Açılan dava niteliği gereği öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus davacının somut olayda davalıya karşı üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunup bulunmadığıdır....

              UYAP Entegrasyonu