Dolayısı ile Kadastro Kanunu'nun 18/2. maddesine göre kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğinden davacının TMK'nin 713/2. maddesi kapsamındaki tapu iptali ve tescil talebinin şartları oluşmadığından bu yönü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2.TMK'nin 724. maddesinde yer alan temliken tescil istemi yönünden; Davacı, davasını terditli olarak açmış olup asıl talebinin kabul edilmemesi halinde TMK'nin 724. maddesi kapsamında temliken tescil talebinde bulunmuştur. Ne var ki; Mahkemece, davacının TMK'nin 724. maddesi kapsamında temliken tescil talebinin incelenmediği anlaşılmakla iş bu talep yönünden inceleme yapılarak olumlu olumsuz bir karar verilmesi için mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....
Eldeki davada davacı, satış vaadi sözleşmesine dayanmamış kendisine satış vaadi sözleşmesiyle teslim edilen arazi kısmına malzemesiyle ve iyi niyetle bina yaptığını ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanıp temliken tescil isteminde bulunmuştur. Bina 2253 sayılı parsel üzerinde kaldığından, binanın kapsadığı alanın ayrıca ifrazının mümkün olup olmadığını araştırmak gerekmez. Mahkemece yapılması gereken iş, Türk Medeni Kanununun 724.maddesinde öngörülen temliken tescil koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğini mevcut delillerle veya bu maddeye göre sunulacak diğer delillerle araştırıp, bunun sonucuna uygun hüküm kurmak olmalıdır. Davanın vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek istem yazılı olduğu şekilde reddedildiğinden karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2010 gününde verilen dilekçe ile TMK 724'e dayalı temliken tescil, kabul edilmediği takdirde muhdesatın aidiyetin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK 724. maddeye dayalı temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde muhdesatın aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki yapının tamamlanmamış olması nedeniyle temliken tescil şartlarının oluşmadığından temliken tescil talebinin reddine, muhdesat aidiyeti tespiti talebi yönünden ise davacının hukuki yararı olmadığından reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu eski 2245 yeni 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın ihdasla ham toprak vasfı ile Hazine adına 07/03/2007 tarihinde tescil edildiği, 3402 sayılı kadastro kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sonucunda 146 ada 3 parsel numarasını aldığı ve yenileme nedeniyle 30/11 2015 tarihinde Hazine adına tescil edilmiş olduğu görülmüştür. Mahkemenin verdiği ilk karar Dairemizin 10/07/2017 tarih 2017/582 Esas 2017/516 Karar sayılı kararı ile davacının dava dilekçesinde dava konusu öncesi tescil harici olan taşınmazı imar ihya ettiğini belirtmesine rağmen temliken tescil talebinde bulunması nedeniyle " mahkemece dava dilekçesindeki istem temliken tescil olarak tavsif edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile Medeni Kanunun 724. maddesi gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1895 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davacı aleyhine davalı kardeşi ... tarafından Edirne 2.Asliye Hukuk Mahkemesinda açılan 2009/267 karar sayılı dosyada 1/4 payın iptali ile ... adına yazılmasına karar verilmiş olması nedeniyle Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil istemiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....
Birleşen 2007/59 sayılı dosyada ise; 54 parsel malikleri 46, 51, 53 parseller çap kaydı kapsamında kalan duvar nedeniyle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak temliken tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesine ilişkin istem ile geçit hakkı kurulması ve tapuda isim düzeltilmesine ilişkin davaların kabulüne, birleşen 2007/59 sayılı dosyada ileri sürülen temliken tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü 54 parsel sayılı taşınmaz malikleri temyiz etmiştir. Görülüyor ki; asıl dava çapa dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, buna karşı açılan birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemlerine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi ve kal davasının davacıları, birleşen 2007/59 Esasta kayıtlı temliken tescil davasında davalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2009 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmaz ise malzeme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise muhdesat bedellerinin tahsili taleplerine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tapu iptali ve tescil istemini kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Belirtildiği üzere davadaki istemin dayanağı, Türk Medeni Kanununun 724. maddesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.03.2009 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve ıslahen kal birleştirilen davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne dair verilen 31.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmasının önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalı vekili ise Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.07.2010 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanunun 724. Maddesi gereğince temliken tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, kademeli olarak 723. Maddesi gereğince zararın tahsili isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda dava; Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden kaynaklanan hakkın ileri sürülmesi ile ortaya çıkmıştır. Yasada 724. maddeye dayanılarak açılan davaların belli bir zamanaşımı süresine tabi tutulduğuna dair hüküm yoktur. Denilebilir ki bu tür davalarda Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımına tabidir ve bu hak kullanılmazsa karşı koyulması halinde ileri sürülemez. Ancak unutulmamalıdır ki Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanılarak açılan temliken tescil davasının dinlenebilmesi için bir kimsenin başkasına ait arazi üzerine bir yapı yapması, yapı değerinin açıkça arazi değerinden fazla olması subjektif koşul olarak da iyiniyetli olması gerekir....