Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünden karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalılara düşer....
Davadaki öncelikli istek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle bedele ilişkindir. HMK'nun 111.maddesi uyarınca öncelikli isteğin incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın çözümüne geçmeden evvel “muris muvazaası” kavramının hukuki niteliği üzerinde durulmasında yarar vardır. 01.04.1974 gün ½ sayılı İçtihadı Birleştirme kararında saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu'nun 18 (Türk Borçlar Kanunu'nun 19) maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri ilkesi benimsenmiştir. Bu noktada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada sözleşmenin şekil ve içerik yönünden geçersizliği ileri sürülmekte olup, öncelikle murisin gerçek irade ve amacı belirleneceğinden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğinin konusu da taşınmazdır....
Mahkemece, davalının fesihten sonra önemli menfaat elde ettiği, TTK'nın 122. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16. maddesine göre somut olayın özellik ve şartları ile hakkaniyet ilkeleri uyarınca denkleştirme tazminatı koşullarının oluştuğu, denkleştirme tazminatının üst sınırının davacı acentenin son 5 yıllık komisyon tutar ortalaması olan 62.713,63 TL olduğu, davalı ... şirketinin marka değeri olarak tanınırlığı, taraflar arasındaki acentelik süresi, acentenin faaliyet süresindeki prim üretimi, acente sözleşmesinin feshinden sonra yenilenen poliçe sayısı, prim ve komisyon oranları dikkate alınarak hakkaniyet gereği 15.000,00 TL denkleştirme tazminatına hükmedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 6102 sayılı TTK'nın 191. maddesine dayalı olarak açılmış denkleştirme akçesinin tazmini istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacılar, davalı şirketin ortakları iken davalı şirket ile ....nin birleşmesi esnasında kendileri için zorunlu ayrılma akçesi öngörülmek suretiyle ortaklıktan çıkarıldıklarını, zorunlu ayrılma akçesi olarak öngörülen tutarın çok düşük olduğunu ileri sürerek TTK'nın 191....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir....
Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 2008/669 E. , 2008/669 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Trafik Kazası Sonucu Ölüm Ve Yaralanmadan Kaynaklanan Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 5.12.2006 gün, 12160-12836 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 19.12.2006 gün 5739-9175 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 7.2.2008 gün 14800-1310 sayılı ve 13.Hukuk Dairesinin 10.6.2008 gün 1988-8125 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, denkleştirme nedeniyle tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. HMK'nun 11.maddesine göre; terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar ile terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara açılacak tüm davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir, ayrıca TMK'nun 576. maddesine göre miras, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır. Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 669 ve 675 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.11.2022 tarihli kararında belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/01/2015 NUMARASI : 2014/669-2015/13 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme soncunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. İnceleme konusu karar, TTK.nun 1301.maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.Bu durumda Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın görevi içine girmektedir....
İlk derece mahkemesince, terk ihtarının usulünce tebliği yapılmadığından TMKnın 164 maddesine dayalı davanın usulden reddedilmesi gerekirken, esastan reddi hatalı olmakla, kararın gerekçesinde hata yapıldığından davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı kadın vekilinin, istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, esas hakkında YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Davalıya yapılan terk ihtarı tebliği usulüne uygun olmadığından, davacının TMK'nın 164....