(YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25/05/1938 tarih ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....
Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar, 4721 s. TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir. Bilindiği gibi malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 s. TMK' nun 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 s. TMK' nuın "Mülkiyet Hakkının İçeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
Mahkemece, bu yönde inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak da; dava konusu taşınmazda taraflar paydaştır. Paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılarak saptanması gerekir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda intifadan men olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
TMK' nun 719. maddesi taşınmazların yatay mülkiyet kapsamını belirlerken 4721 s. TMK' nun 718. maddesi hükmü ile de dikey mülkiyet kapsamı belirlenmiştir. Diğer yandan, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arzın mülkiyetine bağlıdır. Bu husus 4721 s. TMK' nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; üzerinde 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış bir binanın mülkiyetinin 4721 s. TMK' nun 684. maddesi gereğince zeminin mülkiyetine tabi olacağından müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda “bağımsız mülkiyet” oluşturulmasına yasal olanak yoktur....
TMK' nun 719. maddesi taşınmazların yatay mülkiyet kapsamını belirlerken 4721 s. TMK' nun 718. maddesi hükmü ile de dikey mülkiyet kapsamı belirlenmiştir. Diğer yandan, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arzın mülkiyetine bağlıdır. Bu husus 4721 s. TMK' nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; üzerinde 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış bir binanın mülkiyetinin 4721 s. TMK' nun 684. maddesi gereğince zeminin mülkiyetine tabi olacağından müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda “bağımsız mülkiyet” oluşturulmasına yasal olanak yoktur....
Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Türk Medeni Kanununun 683.maddesi uyarınca, malikin eşya üzerinde yasaların öngördüğü sınırlar dahilinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi vardır. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her türlü haksız elatmanın önlenmesini dava edebilir. Davacının, davadaki istemlerinin dayanağı Türk Medeni Kanununun 683.maddesidir. Eşyaya elatma, bir defa için olabileceği gibi birden çok veya daimi de olabilir. Hatta, sözlü olarak bir kimsenin maliki olduğu taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiasında bulunmak da hukuk açısından bir elatmadır. Somut olayda; özellikle davalılardan ....’in beyanından davalıların, davacının malik olduğu taşınmazdaki zeytin ağacındaki mahsulleri toplamak suretiyle taşınmaza elattıkları kanıtlanmıştır....
Bu nedenle de haksız eyleme dayalı tasarrufların eylem kimin tarafından gerçekleştirilmişse davanın ona yönelik açılacağı ve Türk Medeni Kanununun 683. ve 995. maddelerine göre de, o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenlerin ayrı ayrı sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Kural olarak, intifadan edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....
Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar, 4721 s. TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir. Bilindiği gibi malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 s. TMK' nun 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 s. TMK' nuın "Mülkiyet Hakkının İçeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince; davalının taşınmazı kullandığı,, tanık anlatımları, keşif ve cevap dilekçeleri ile sabit olduğu davalının taşınmazı 925/07/2016- 25/12/2017 tarihleri arası birikmiş ecrimisil alacak toplamının 9.050,00 TL olduğu, TMK 995 maddesi gereğince dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve TMK 683 ve maddeleri gereği davalının taşınmaza davacının hissesi oranın müdahalesinin menine, karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davada, davacı 06 AD 305 plaka sayılı araç, 23497 ada, 1 parsel ve 1954 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 13456 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1 numaralı bağımsız bölüm ve 461 parsel (251 ada 12 parsel) sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın TMK'nın 683 ve devamı maddeleri gereğince kabulü ile; davalıların, davacı asilin miras payına ilişkin olarak yapmış oldukları haksız tecavüzün önlenmesine, ecrimisil talebinin TBK'nın 139 uncu maddesi gereğince reddine karar verilmiştir....