Açıklanan bu nedenle, davalı-davacı kadının adı belirtilen tanığı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243 vd. maddelerinde gösterilen çerçevede usulünce dinlenmesi ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca kadının boşanma davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 28/03/1997 tarihinde evlendikleri, 07/06/2016 tarihinde açılan dava ile boşanmalarına karar verilerek işbu kararın kesinleştiği, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşandıkları, boşanma kararının TMK 161.maddesine göre verilmediği, hal böyle olunca TMK 236/2 maddesinin uygulama imkanının olmadığı, her ne kadar davalı, taşınmaz üzerindeki bina yapılırken ziynetlerinin kullanıldığını ve fiili ayrılık döneminde taşınmaza bir takım iyileştirmeler yapıldığını istinaf dilekçesinde dile getirmiş ise de, cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen bu iddiaların dikkate alınamayacağı, ancak davalının cevap dilekçesinde taşınmazın arsasının dedesinden bağış yoluyla geldiğinin iddia edildiği, fakat bu iddianın araştırılmadığı, buna göre, dava konusu taşınmazın tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydı getirtildikten sonra taşınmazın arsasının davalının dedesinden bağış yoluyla gelip gelmediğinin tespit edilmesi, bu konuda davalının yemin delili...
Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. (TMk. 168) Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.(TMK.19) Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının yerleşim yerinin ...olduğu anlaşılmaktadır.Yetki itirazının reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.11.2006...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, zina (TMK md.161) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md.166/1- 2) boşanma, fer’ileri ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...
Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemine ilişkindir....
kabulü ile tarafların TMK 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, davalı kadın yararına dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere aylık 500 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Maddede sözü edilen eşlerin barınmasına ilişkin hüküm TMK 186/1, eşlerin geçimine ilişkin hüküm TMK 186/3, çocukların bakım ve korunmasına ilişkin hüküm ise TMK 185/2. madde hükmüdür. Boşanma davası açıldıktan sonra istenen tedbir nafakasının dayanağı olan TMK 169/1 madde hükmünün içeriği ile öncesinde yürürlükte olan Medeni Kanunundaki karşılığı olan 137. madde içeriği benzer olup sadeleştirilmek suretiyle önceki hüküm aynen korunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; '' Dava TMK nun 166/4. maddesine dayalı fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davasıdır. Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi'nin 2010/1719 Esas 2013/766 Karar sayılı ilâmı dosyamız arasına alınmış, yapılan incelenmesinde; Davacı T3 tarafından davalı T1 aleyhine açılan boşanma davasının 17/09/2013 tarihli kararla reddine karar verildiği, bu kararın taraflara usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen temyiz edilmediğinden 09/10/2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden itibaren bu dava tarihine kadar 3 yıldan fazla süre geçtiği, reddedilip kesinleşen boşanma davasından sonra da tarafların hiç bir araya gelmedikleri anlaşıldığındanTMK!...
Asıl dava, TMK 166/son maddesi uyarınca açılan boşanma davası, karşı dava ise tedbir nafakasının arttırılması davası niteliğindedir. Davalı- karşı davacı kadın vekilinin yetkisizlik itirazına ilişkin istinaf incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nda, boşanma ve ayrılık davalarında yetki konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, TMK'nın 168. maddesi gereğince, boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkemesi eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Somut olayın incelenmesinde; davacı- karşı davalı kocanın ikamet adresinin Artvin ili, Şavşat ilçesi olduğu, mernis adres kaydından da anlaşıldığından yetkisizlik itirazının esastan reddine karar verilmiştir. Davalı- karşı davacı kadın vekilinin kusura ilişkin istinaf incelemesinde; Dava TMK'nın 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeni ile boşanma talebine ilişkindir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.02.2017 (Pzt.)...