Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2011 (Çrş.)...
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, *1990 doğumlu . ... yararına ve dava tarihinden itibaren başlamak ve ergin olduğu tarihine kadar devam etmek üzere 1988 doğumlu ... yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması doğru olmamıştır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2006 (Prş.)...
Aile Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyasında erkeğin boşanma davası reddedilmiş, kadının ayrılık davası kabul edilerek TMK 172. madde kapsamında kesinleşmeden itibaren 3 yıl ayrılık kararı verilmiş, bu karar 16.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı erkek yeni davasını 20.10.2017 tarihinde TMK 166/son maddesi gereğince açmış olup red ile sonuçlanan dava yönünden 3 yıllık yasal süre içerisinde tarafların evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Bu haliyle erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus taraflarca istinaf edilmediğinden hataya değinilmekle yetinilmiştir. Yine davalı karşı davacı kadın kendi davasında verilen boşanma kararını istinaf etmediği için gerekçeli kararın tebliği dikkate alınarak 25.09.2018 mesai bitimi itibarıyla boşanma kararı kesinleşmiştir. Davacı karşı davalı erkeğin İstanbul Anadolu 5....
Hukuk Dairesinin 24.06.2013 gün ve 2013/2312 E. 2013/17861 K. sayılı kararı ile; "…1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde: a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Davalı kadının, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak Bartın Aile Mahkemesi'nde 05.08.2011 tarihinde açtığı ve 04.10.2011 tarihinde feragat ettiği tedbir nafakası(TMK mad.197) davası bulunmaktadır....
TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir"....
Ayrıca tüm tanık ve taraf beyanlarının anlatımı ile de sabit olduğu üzere ilk dava tarihinden bu yana fiili ayrılık devam etmiş ve ortak hayat tesis edilememiştir. Öte yandan davalı kadın lehine hükmolunan tedbir nafakaları da bu hususun bir tezahürüdür. Esasen Ordu 1. Aile Mahkemesi' nin 2010/503 E. davasından bu yana tarafların ayrı yaşadığı uyuşmazlık konusu da değildir. Hal böyleyken TMK 166/4 maddesi uyarınca şartları oluşan davanın kabulü gerekmektedir. Bununla birlikte taraflarca boşanmanın ferisi yönünde taleplerde bulunulmadığı anlaşılmakla kusur değerlendirilmesi yönüne gidilmeksizin, (Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için tarafların kusur durumu ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de varsa boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler için kusur araştırması yapmak lazım gelir:Yargıtay 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden kurulamaması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı erkeğin kadın aleyhine Konya 1....
Dava, TMK 166/son maddesine dayalı boşanma talebine ilişkin olup, Şebinkarahisar Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin 2006/38 Esas, 2006/74 Karar sayılı dosyasında davacının açtığı boşanma davasında dava reddedilmiş ve 26/10/2008 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki davanın açılma tarihi olan 08/04/2021 tarihi arasında TMK 166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık zaman geçmiştir. Tanık beyanlarına göre bu zaman zarfında taraflar arasında ortak hayat yeniden tesis edilememiştir. Dolayısıyla yerel mahkemece TMK166/son maddesine göre tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve davanın kabul edilmesine karşılık davalı aleyhine vekalet ücretine hükmesilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı- karşı davalı erkeğin davasının Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine dayalı olduğu, mahkemece, kadının eşini tırnakları ile yaraladığı ve fiziksel şiddet uyguladığı gerekçesi ile erkeğin davası kabul edilmiştir. Davacı- karşı davalı erkeğin tanıkları 2014 yılında dinlenmiş, ancak taraflar 2011 yılında fiilen ayrılmışlardır. Tanıklar erkeğin vücudundaki tırnak izlerini geçen yıl gördüklerini, erkeğin bu izleri eşinin yaptığını söylediğini beyan etmişlerdir. Tarafların fiili ayrılık tarihi ve tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gözetildiğinde davalı kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığı iddiası kanıtlanamamıştır. Kadının boşanmayı gerektirir başkaca bir kusuru da ispatlanamadığına göre, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi gerekirken, kabulü doğru değildir....