Bu nedenle TMK 166/1. maddesine dayalı asıl davanın kabulü usul ve kanuna aykırı ise de, bu husus temyiz kapsamı dışında bırakıldığından bozma sebebi yapılmamış ve eleştirmekle yetinilmiştir. 3- Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre, kadının asgari ücret düzeyinde geliri olduğu, temyiz dilekçesinin ekindeki belgelerden ise temyiz incelemesi tarihinde işten ayrıldığı/çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden(re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı erkeğin TMK'nun 161. maddesine dayalı olarak boşanma davası açtığı, dava dilekçesinin konu bölümünde ve içeriğinde bunu açıkça yazdığı, duruşmalarda tekrar ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre; dava TMK 161. maddesine dayalı zina nedeniyle açılan boşanma davasıdır. Ancak mahkemece hükmün gerekçesinde davanın TMK'nun 161 ve 166/1 maddesine dayalı olarak açıldığı tespiti yapılıp, hüküm kısmında ise TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan dava hakkında kabul kararı verilmiştir. Davacının TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası bulunmamaktadır. Dava TMK 161. maddesine dayalı zina nedeniyle açılan boşanma davası olduğuna göre, mahkemece yapılacak iş TMK 161 maddesi uyarınca açılan dava hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermektir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın * yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2006...
Eylemli ayrılık süresince davalı erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış da kanıtlanamamıştır. TMK m. 166 son koşulları da oluşmadığından, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.05.2022 (Pzt.)...
Dava; TMK 166/son maddesine dayalı boşanma talebine ilişkindir. 1- Boşanma kararının hukuka aykırı olduğu ve TMK 161/son maddesi şartlarının gerçekleşmediği iddiasına ilişkin istinaf incelemesinde; Dava, TMK 166/son maddesine dayalı boşanma talebine ilişkin olup, Rize Aile Mahkemesi'nin 2014/192 Esas, 2015/40 Karar sayılı dosyasında davacı Hasan Terzi tarafından açılan ve redle sonuçlanarak 23/03/2015 tarihinde kesinleşen boşanma davası ile eldeki davanın açılma tarihi olan 12/11/2018 tarihi arasında TMK 1661/son maddesinde belirtilen 3 yıllık zaman geçmiştir. Tanık beyanlarına göre bu zaman zarfında taraflar arasında ortak hayat yeniden tesis edilememiştir....
Davalının temyiz harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı, dosyada mevcut mali durumla ilgili belgelerden de anlaşılmakla adli yardım talebinin "temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere kabulüne karar verilip, temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Aile Mahkemesinde davacı kadın tarafından açılan, redle sonuçlanan ve 2018 yılında kesinleşen davanın üzerinden kesinleşme tarihi itibariyle üç yıl geçmeden 02/09/2020 tarihinde söz konusu dava açılmış olup, TMK 166/son da öngörülen kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıllık süre dolmadığından, davanın reddine" karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, davanın konusunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemi olarak belirtildiği yine ön inceleme duruşmasında da davacının dava dilekçesinde dayandığı hukuki sebebin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ( TMK 166/1) olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacının davası, Türk Medeni Kanunun 166/1 maddesinde düzenlen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup TMK'nın 166/son maddesinde düzenlenen eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı bir davası bulunmamaktadır....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Buna göre, dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere; müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar vermek gerekmiştir. Boşanma ve ayrılık gerçekleşmesi halinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür. Hakim, bu hususu boşanmaya karar verirken, talep olup olmadığına bakmaksızın re'sen gözetmek zorundadır....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri oturdukları yer mahkemesidir (TMK m. 168). Tarafların evlendikten sonra..... ilçesinde oturdukları, davacı kadının eşiyle aralarında sorun çıkması üzerine, buradan ayrılarak 2014 yılı Eylül ayından beri Kadirli’de babaevinde kalmaya başladığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir (TMK m. 19/1). Herhangi bir işi ve geliri olmayan davacı kadının sürekli kalma niyeti ile Kadirli 'ye babaevine geldiği gerçekleşmiştir. Adres Kayıt Sisteminde bulunan yerleşim yerine ilişkin kayıt, beyana dayalı olarak oluşturulmakta olup, yerleşim yerine kesin karine teşkil etmez....
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince asıl davanın TMK m. 166/2 ve karşı davanın TMK m.166/1 gereğince kabulüne karar verilmesi doğru bulunmuştur....