WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken bu taleplerin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.m. 186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). Yine boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı erkeğin cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmaktadır....

    Uyuşmazlık boşanma davası açıldıktan sonra, eşlerin birlikte yemeğe çıkarak kadının doğum gününü kutlamış olmalarının “af niteliğinde” sayılıp sayılmayacağı hususudur. Eldeki davanın incelenmesinde, açılan boşanma davasının ilk olarak 10.11.2017 tarihinde TMK’nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak açıldığı, tarafların boşanma ve fer’îlerine ilişkin olarak her konuda anlaştıklarına dair 10.11.2017 tarihli “anlaşmalı boşanma protokolü” düzenledikleri, Mahkemece belirlenen 28.12.2017 tarihli duruşmada eşlerin hazır bulundukları, davalı tarafından “ben boşanmak istemiyorum” şeklinde beyanda bulunulması üzerine, Mahkemece davanın çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü kabul edilerek davacıya davaya esas tüm vakıalarını ve delillerini bildirmek üzere süre verildiği, bunun üzerine davacının vekili aracılığıyla 04.01.2018 tarihli çekişmeli boşanma davasına ilişkin dilekçesini sunduğu ve davalının boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurlu davranışlarını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

      Davalı-davacı erkek açmış olduğu boşanma davasında zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK m. 166/1) ile boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davalı-davacı erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

        TMK 174/1 ve 2 maddesi uyarınca talep edilen maddi ve manevi tazminat boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle verilir. Tarafların boşanmalarına dair kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma görüşmeleri sırasında, tarafların aralarında düzenlemiş oldukları protokol hakim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz, bu şekilde onaylanmamış bir protokol taraflar için bağlayıcı değildir. Bu bakımdan onaylanmamış protokolde yer alan tazminata ilişkin beyan ve bu beyandaki edimlerin yerine getirilmiş olması bu haktan feragat veya hakkın kötüye kulllanılması niteliğinde kabul edilemez. Bu hale göre mahkemece belirlenen ve erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olup, bu kusurlu davranış kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaktadır. Kadın yararına TMK 174/1-2 maddesi koşulları oluşmuştur....

          Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak (TMK m. 166/l-2)boşanma davası açılmış olup, ön inceleme duruşmasından sonra tarafların anlaşmaları üzerine mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

              GEREKÇE : Dava ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine, birleşen dava TMK 161 maddesi uyarınca boşanma, bu talep yerinde görülmediği takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, tarafların istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 3....

              Ancak terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasında konutun seçimi nedeniyle çekişme çıkarsa ne olacaktır? Çözüm: Eşler ayrı ayrı veya birlikte yapacakları istem ile aşağıdaki durumlarda TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi: I. Cilt, (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , II. Cilt, (TMK. m. 352-1030) Ankara 2004, Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 1102-1003) istenebilir; - Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (TMK. m. 185-186) yerine getirilmemesi, - Evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi. O halde davacı eş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesini isteyecektir. “Müşterek konutla ilgili taraflar arasında anlaşma sağlanmamıştır....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/747 E. 2020/1292 K. sayılı kararı ile sabit olduğunu, buna rağmen açtıkları boşanma davasının subut bulmadığından reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziynete yönelik hükmün de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmek suretiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu TMK 149/2 maddesi uyarınca evlenmenin iptali, birleşen dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. TMK 149/2 maddesi uyarınca evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet talepli davanın butlan davasından tefrik edilmesi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir....

                O halde, mahkemece; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davalı kadın ve müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, kadın ve çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle davalı kadın ve müşterek çocuk yararına dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b,2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. 3- Boşanma kararı ile çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m.182)....

                UYAP Entegrasyonu