Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen boşanma kararını istinaf etmediklerini belirterek tedbir/yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL olarak belirlenmesine, maddi manevi tazminat miktarları yönünden talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu belirlenerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. TMK 169.madde kapsamında ilk derece mahkemesince kadın lehine 650,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş olup tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, hakkaniyet gözetildiğinde nafaka miktarının uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Medeni Kanuna göre belirlenir (HMK m.50, TMK m.8 ve m.48). Buna göre, medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK m.8) ve tüzel (TMK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. Somut uyuşmazlıkta; 15 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi T3 Yönetimi Başkanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Davalı T3'nün ayrı tüzel kişiliği bulunmadığı için davada taraf ehliyetine sahip değildir. Hal böyle olunca, davanın İçişleri Bakanlığı'na karşı açılması gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 124/4. maddesindeki; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğini düzenlemiştir....
DELİLLER Kadastro Tutanakları Tapu Kayıtları Tedavül Kayıtları Keşif Bilirkişi İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 01/07/2021 tarihli kararı ile; TMK m. 1007'ye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazineye ait olup Hazineye husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, maddi tazminat istemine yönelik tarafların tüm; manevi tazminat istemine ilişkin davacının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. .../... 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175)....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
O halde, davalının maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK. m.175) talepleri hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. .../.... 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....