WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer manevi tazminat talebi ise kendisinin resmi evlilik olacağına ilişkin kandırılmasına dayanmakta olup, BK 41 vd. Maddelerinde düzenlenen haksız fiile ilişkin tazminat davasıdır. Davacının yargılamaya ilişkin üç talebi de Aile Mahkemesinin görev alanında değildir, gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; dava evlilik dışı doğan çocuk için yapılan masraflar nedeniyle tazminat, nişan sırasında karşı tarafta kaldığı iddia edilen nişan hediyelerinin bedeli ve nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminata ilişkindir. Nişanlanma hususu TMK 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş, keza nişandan doğan her türlü davaları da bu kapsamda değerlendirmek gerekir. Yine müşterek çocuk için yapılan giderlere ilişkin talep de TMK 2.kitabında düzenlenmiştir, gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; yoksulluk nafakasının reddi ile tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

        edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

          Mahkemece davacının maddi zararı ceza mahkemesi kararı ile karşılandığı için maddi tazminat talebi red edilmiş; davalıların aynı zamanda suç teşkil eden eylemi ile davacının mağduriyetine sebep olduklarından davacı yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

            Davacı, davalıya ait evin temel kazısı sırasında evine zarar verildiğinden maddi ve manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, maddi zarar yanında, davacının evini tahliye etmesi ve kirada oturmak zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata da hükmetmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olgu¬ları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

              Davalı kadın ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 27.01.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) taleplerinde bulunmuş, davacı ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davacı kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istekleri ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, kadın aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                KARŞI OY Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki hükmün değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....

                  (TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. d-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, davalıların ergin olmayan çocukları tarafından gerçekleştirilen haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalardan aile başkanının sorumluluğuna dayanıldığı anlaşılmaktadır.Aile başkanının sorumluluğunun yasal dayanağı, TMK. nun 369. maddesinde bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4. maddesinde, TMK. nun 2. kitabından doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir. Somut olayda TMK. nun 369. maddesine dayanılarak tazminat istendiğine göre, böyle bir davanın Aile Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece, görev yönü gözetilmeksizin işin esasının incelenmiş olması bozma nedenidir....

                      UYAP Entegrasyonu