ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/541 Esas KARAR NO : 2021/963 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 22/10/2020 KARAR TARİHİ : 22/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, Davacı müvekkilinin ... Sanayi ve Tic. A.Ş'nin ortağı olduğunu, davalı şirketin 2019 hesap yılına ait olağan genel kurul toplantısının 22/07/2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, davalı şirketin dava dışı diğer paydaşları olan ... ..., ... ve ...'...
Kar payı talebi yönünde ise TTK nun 616. maddesi gereğince kar payı dağıtılması ortaklar kurulunun münhasıran yetkisinde olup, Genel kurulun yetkisinde ve devredilemez olan bir konuda hiç karar alınmamış iken mahkemenin genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtılması konusunda karar almasının mümkün olmadığı, davacının ortağı olduğu davalı şirket genel kurullarında kar payı dağıtımına ilişkin alınan herhangi bir karar bulunmadığı gibi, kar payı dağıtılması konusunda gündem oluşturularak bir toplantı da yapılmadığı, davacının dava tarihinden önce kar payı ödenmesine ilişkin ortağı olduğu davalı şirkete herhangi bir başvuru yaptığına ilişkin bir bilgi ve belgede dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Birleşen dosya yönünden ise ; Bilindiği üzere husumet, bir başka deyişle taraf ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/453 Esas KARAR NO: 2021/1390 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 21/09/2020 KARAR TARİHİ: 15/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin--- müvekkiline ait olduğunu, dava dışı --- hisseye sahip olduğunu, ayrıca ---- şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak görev yaptığını, ---- müvekkilinin diğer ortak ile zaman zaman tartıştığını, ancak diğer ortağın büyük ortak benim diyerek müvekkilini küçük düşürdüğünü, ---- müvekkilinin aldatılarak kefil gösterildiğini, şirketin hiç kar etmediğini, müvekkilinin sadece maaş karşılığı çalıştığını, şirketten kar payı almadığını, müvekkilinin şirketten ---- almadığını, ----yapılmadığını, bankadan alınan hileli kredi ile ailecek mağdur olduğunu, belirterek davalı şirketin haklı sebeple feshine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin...
Davacı vekilinin son olarak ----- tarihli ıslah dilekçesi adı altında dilekçe sunduğu, davacının birden fazla ıslah dilekçesi verdiği, verilen dilekçelerin HMK 180.maddeye ve usulüne uygun tam ıslah sayılamayacağı, ancak fesih ve tasfiye davasında resen mahkemece ortaklıktan çıkma ve çıkma payının tahsiline karar verilebileceğinden davaya bu talepler yönünden devam edilebileceği kanaatiyle yargılamaya devam olunmuştur. Şirketin------------ celp edilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara karar kurulmuş, ancak şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamamıştır. Şirketin ---- kayıtlı adresinde bulunamadığı, sicil dosyasından tespit edilen muhasebe bürosunun bu şirket ile ilişkisini kestiğini bildirdiği ve bu nedenle ticari defter ve kayıtların bulunamadığı anlaşılmıştır....
Anonim şirketlerde pay sahibinin kar payı hakkı TTK m. 507 vd. hükmünde düzenlenmekte olup “Her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılması kararlaştırılmış net dönem kârına, payı oranında katılma hakkını haizdir.” TTK m. 509/2 hükmüne göre “Kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir. Bir anonim şirket, TTK m. 509/2 kapsamına giren tüm karı dağıtmak zorunda olmadığı gibi, kanunda ve esas sözleşmede öngörülen yedek akçeleri ayırmakla da yükümlüdür. Bu husus TTK m. 523/1 hükmünde şu şekilde ifade edilmektedir: “Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez.” ve anonim şirket, kanunda ve esas sözleşmede ayrılması zorunlu olan yedek akçelere ek olarak TK m. 523/2-3 hükümlerinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla ayrıca yedek akçe ayırma imkanına da sahiptir....
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilgi alma ve inceleme haklarının açıkça ihlal edildiğini, ihtarnameye rağmen istenilen belgelerin gönderilmediğini, bağlılık ve özen yükümlülüklerine aykırı davranıldığını, 10 yıla ait kar payı alacağının bulunduğunu, TTK'nin 394. maddesi gereğince kar payı taleplerinin kar payına ilişkin Genel Kurul kararının bulunmadığını ve kârın bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, ancak çifte muhasebe hesabı iddialarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme yapıldığını, kar payı olmasa bile TTK'nin 531. Maddesine göre çıkma payı verilerek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğini, fesih şartlarının bulunduğunu, ortaklığın çekilmez hal aldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
işlemler olduğu sonucunu doğurduğu anlaşılmakla borç olarak verdiği paranın tahsili talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.Davacı vekilinin kar payı alacağı talebine yönelik olarak limited şirketlerde şirketin kar elde etmiş olmasının, kendiliğinden limited şirket ortağına kar payı talep etme yetkisi vermeyeceği, şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde şirket genel kurulunca bir karar alınması gerektiği, TTK'nın 616 (1/e) maddesi uyarınca dava konusu edilen kâr payı ödenmesi talebinin şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olduğu nitekim, davalı şirketin Ana Sözleşmesinin 12. maddesinde de ortaklara kar payı dağıtılabilmesi için, genel kurul kararına ihtiyaç olduğunun hüküm altına alındığı, davalı şirketin genel kurulu tarafından alınmış kar payı dağıtımına yönelik herhangi bir karar bulunmadığı, bu yönde bir karar olmadan mahkemenin şirket genel...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/129 Esas KARAR NO : 2021/1392 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 19/02/2021 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil İle davalı gerçek------olduklarını, şirketin %50'ye yakın payının müvekkile, bakiyesinin ise değişen oranlarda davalı gerçek kişilere ait olduğunu, dava konusu şirketin iş konusunun, ----faaliyet konusunu gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir iş ve ticari faaliyet yürütmediğini, iş konusunu yerine getirmediğini, tamamen pasif durumda bulunduğunu, masrafları sebebiyle de ortaklarına mali külfet getirdiğini, ----adresinin dahi şirket yönetim kurulu başkanı olan davalı .......
Mahkemece, şirketin son 5 yıl içinde kuruluş amacı doğrultusunda ticari işlem yapmadığı, şirket mal varlığının kira gelirinden ibaret olduğu, şirketin devamında ekonomik yarar kalmadığı, işletme stok miktarının 2013 yılından itibaren değişmediği, şirketin uzun süredir kâr payı dağıtmadığı, ortaklar için şirketin devamlılığında yarar kalmadığı, davacıların şirketten çıkarılmasında herhangi bir fayda olmadığı, çıkma payının belirlenmesinin ortaklar açısından haksız sonuçlara yol açacağı, fesih halinde her ortağın kar ve zararının eşit olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, şirketin fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş; bu karara karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurulmuştur....
nominal ---- hisse senedi sahibi olduğunu, hisse oranının---- olduğunu, azlık hakkı ve imtiyazlı pay sahibi olmadığını, şirket sermayesinin ----- temsil etmeyen davacının fesih ve tasfiye davası açma hak ve sıfatı olmadığını, HMK'nin 111....