Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Taraflar arasında taşıma hizmetinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen fatura alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür. Davalının davaya süresinde cevap vermediği duruşmalara katılmamış, verilen sürede ticari defter ve kayıtlarını sunmamış yerlerini bildirmemiş olduğu anlaşılmıştır....
Maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, ticaret odası kaydını mevcut bulunmadığı, işin mahiyeti gereğince ticari işletme boyutunda da olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, HMK 2. madde gereğince talep halinde genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK'nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK'nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/125 Esas KARAR NO : 2021/367 DAVA : Menfi Tespit (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/03/2021 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı şirket ile Davalı arasında akdedilen 01/09/2006 tarihli, 09.11.2006 başlangıç tarihli sözleşme (rödovans sözleşmesi ) ile .......
Asliye Hukuk Hakimliğince (Tic.Mah.Sıf.) verilen 15.05.2012 gün ve 2011/104-2012/130 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari işyeri niteliğindeki tapulu dükkanın davalı tarafından davacıya satımına ilişkin sözleşmeden kaynaklanmış olup; iş yerinin tesliminde gecikme olması sebebiyle gecikme tazminatı ile eksik işler bedelinin davalıdan tahsili dava edilmiştir. Yanlar arasında eser sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar tacir olduğu gibi; satılan taşınmaz da ticari işletme konusudur. Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar sonunda verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle dava dosyasının görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE:Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK'nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticaret mahkemelerinin görevi TTK'nın 5. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. bendinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK'nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir....
İstinaf sebepleri: Davalı süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; tensip zaptında davacıya arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunması için kesin süre verildiğini, davacının kesin süre içinde tutanağı sunmadığını, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olan, taraflar arasında kurulan ticari nitelikteki sözleşmeden kaynaklı olarak açılan işbu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, sözleşmenin genel boyutuna bakılmadan ürün kirası olduğu ve sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Mahkememizce, Balıkesir Ticaret Sicil Müdürlüğü, Balıkesir Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Erzurum Vergi Dairesinden davalının ticari işletme-esnaf kaydının olup olmadığı, hangi usulde vergilendirildiği, hangi usulde defter tuttuğu ve vergiye esas kazanç bildirimi sorulmuş, gelen cevaplarda davalı adına ticari işletme kaydı bulunmadığı ve esnaf kaydının bulunmadığı, davalının işletme usulüne göre ticari defter tuttuğu bildirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir" hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir...
Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir. Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir. A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır....