Davalı ...ticari şirket, diğer davalılar da bu şirketin ortağı olup, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadırlar. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı şirket, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eldeki davada Tüketicinin Korunması Hakkınki Kanun kapsamında bulunmadığından mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekir....
Davacı ticari alacağının tahsili için davalı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı tacir, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eldeki davada Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ... nezdinde 03, 06, 12, 14, 16, 17, 18, 19, 20, 22, 23, 25, 28, 32, 33, 34, 36, 37, 38, 39, 40, 43, 44, 45. sınıflarda 24.12.2003 tarihinden itibaren tescilli 2003/36586 nolu "KRC" ibareli markası ve 12.09.1991 tarihinde tescil edilmiş ticaret unvanı gözetilerek yapılan incelemede; davacı ve davalı tarafın aynı/benzer alanlarda faaliyet göstermekte olduğu, her ne kadar davalının 25.01.2005 tarihli ve tescilli "..." ibareli ticaret unvanı mevcut ise de; ticaret ünvanın TTK'daki şekilde ve ticari iyi niyet kurallarına uygun kullanılmaması, unvandaki "KRC" ibaresinin ön plana çıkartılarak kullanılması, 556 sayılı KHK'nin 9/1-b, 61/a, b, c maddeleri ile 6102 sayılı TTK'nın 54 vd. maddeleri kapsamında davacının tescilli 2003/36586 nolu "KRC" markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının davacı markasına tecüzünün tespitine, men'ine, "KRC" ibaresini taşıyan tabelaların...
Şti'ye çek koçanı verdiğini, bankanın bu işlemlerin gerektirdiği basiret ve itinayı göstermediğini, karşılıksız çıkan çek yaprağındaki ünvan ile bu ünvanın üzerine vurulan kaşenin farklı olduğunu, borçlu şirketin var olmayan bir şirket olduğunu, müvekkili tarafından başlatılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını, davalı bankanın gerekli araştırmayı yapmayarak müvekkilini zarara uğrattığını belirterek 17.527,20 TL ödenmeyen çek bedelinin çekin bankaya ibraz tarihi olan 23.11.2006 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin gerekli araştırmayı yaptığını, 3167 sayılı Kanun'un 3. maddesinde belirtilen tüm belgelerin tam ve eksiksiz olarak alındığını, yasaklılık ve engel durum olup olmadığının araştırıldığını, çek karnesi verildiği tarihte borçlu şirketin var olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir....
Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/65 KARAR NO : 2022/963 DAVA : Ticari Ünvanın Korunması DAVA TARİHİ : 29/01/2019 KARAR TARİHİ : 18/10/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Tarafların birebir aynı işi yaptığını, müvekkilinin 13/02/2012 tarihinde, davalının ise 15/01/2019 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının "........." kök sözcüklü olarak devamında "OTOMOTİV VE MAKİNE" şeklinde devam ettiğini, davalının ticaret unvanının ise "...... " olup "MAKİNE VE OTOMOTİV" şeklinde devam ettiğini, davacının "........." markasının 10/07/2017 tarih ve ....... numarası ile 06,07,09,11,12,37,40 ve 42 sınıflarında tescilli, davalının ise 22/01/2019 tarihinde ....... sayılı "....... " ibareli 07 ve 37 sınıflarda marka başvurusunun bulunduğu ve işbu başvurunun 23/01/2019 tarihinde reddedildiğini, davalının, müvekkili şirketin taklidi olan bir firma olduğunu...
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve hükme dayanak bilirkişi raporundan hükmedilen miktarların net olduğunun anlaşılması karşısında, bu hususun hükümde belirtilmemesi sonuca etkili görülmemiş ve ayrıca davalı işverenin ünvanın karar başlığında D. Petrol ve Danışmanlık A.Ş. yerine T.. P.. yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Geri çevirme kararı sonrasında Ticaret Sicili Müdürlüğünde anılan şirketinin kaydının bulunmadığının belirtildiği, ekli Ticaret Sicil Gazetesinde ise ünvanın "... Turizm Gıda İnşaat Nakliye Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" olarak belirtildiği ve bu adrese 35. madde uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı Kurumdan işyeri tescil dosyası getirtilerek, 2.7141.23624.21 tescil nolu işyerinin ünvanı belirlenerek, yeniden ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmak suretiyle adresinin belirlenmesi ve önceki geri çevirme kararımız gereğince işlem yapılmasını teminen dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalının ünvanın karar başlığında ... İnş. Tic. Taah. ve San. Ltd. Şti yerine .... olarak gösterilerek 6100 sayılı HMK’nın 359/1-b maddesine muhalefet edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hükmün karar başlığında davalının “... İnş. Tic. Taah. ve San. Ltd....