Bu duruma göre; tüketici sayılabilecek kişinin mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Özel amaçtan kastedilenin kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan amaç olarak kabul edilmelidir. Ticari şirketler T.T.Y. 18/1. maddesi uyarınca yasa gereği tacirdirler. Tacirin ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri uygulanmamaktadır. Tüm anlatımlardan 4077 Sayılı Yasa ile bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunması amaçlanmıştır. Tüketici 4077 Sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvurduğunda uyuşmazlık tüketici mahkemesinde çözümlenecektir. Somut olayda; davacının satıcı şirket, davalının ise ithalatçı şirket olduğu, tacir olan taraflar arasındaki ihtilafın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, bu durumda uyuşmazlığın Kartal 3....
Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taksitli ticari kredisi taahhütnamesine dayalı borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Çorlu 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi S.) Mahkemesi ise, taraflar arasında ticari artı para hesabına bağlı olarak kredi sözleşmesi düzenlendiğini ve davalı şirketin bu krediyi ticari amaçla alması nedeniyle davanın Tüketici Mahkemesinin görev alanında olmadığından söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davanın dayalı olduğu kredi sözleşmesinin, ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
Dava konusu taşınmazların satışının ticari ve mesleki faaliyet için yapıldığı anlaşılmış olup uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığı görülmektedir. Davalılar tacir olmadığından TTK'nın 4/1. maddesi uyarınca her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmayan eş söyleyişle ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/01/2016 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalı şirketin 2000 yılından itibaren bir süre davacı ile ticari ilişkide bulunduğu ve davacının bayisi gibi hareket etttiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesinden sonra artık davalının, ... markasını asansör tamir, bakım, montaj hizmetlerinde ya da asansör malzemeleri üzerinde kullanılmasının mümkün olmadığı gibi ticari ünvanında dahi ... ibaresini kullanmaya yetkili bulunmadığı, tarafların markalarında yer alan mal ve hizmet sınıflarınınn benzerlik gösterdiği, böylece güçlü bir karıştırma ihitmalinin söz konusu olduğu gererkçesiyle davalıya ait dava konusu her iki markanın hükümsüzlüğüne, davalının ticaret ünvanındaki ... ibaresinin terkinine, hükümsüz kılınıncaya kadar tescilli markanın ve ticaret ünvanının, internet de dahil olmak üzere, mal veya hizmetlerde reklam ve tanıtım malzemelerinde, internet alan adında yada içeriğinde kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığından fazlaya ait talebin...
Türk Ticaret Kanunu, yasa gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir Tüketicinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesine karşılık, mal veya hizmet edinimine ilişkin bir sözleşme veya hukuki işlemin tüketici işlemi kabul edilebilmesi için tüketicinin husumet yönelttiği gerçek veya tüzel kişinin mesleki veya ticari amaçlarla hareket etmesi, yani profesyonel satıcı, sağlayıcı, üretici ve diğerleri olması şarttır. Tüketici, bankadan kredi kartı kullanmak suretiyle ticari işlem yapmış ise de, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesi uyarınca tükecinin korunması gereğiyle tüketici alanına bağlı kalmaya devam eder. Bu nedenlerle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına giren tüketici iş ve işlemlerinden kaynaklanan davaları Türk Ticaret Kanunu anlamında ticari dava olarak yorumlamaya olanak yoktur....
Bu duruma göre; tüketici sayılabilecek kişinin mal ya da hizmeti ticari faaliyeti dışında özel kullanım ya da tüketimi için talep etmesi gerekir. Özel amaçtan kastedilenin kişinin ticaret veya mesleği ile ilgili olmayan amaç olarak kabul edilmelidir. Ticari şirketler T.T.Y. 18/1. maddesi uyarınca yasa gereği tacirdirler. Tacirin ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerinde tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri uygulanmamaktadır. Tüm anlatımlardan 4077 Sayılı Yasa ile bir mal ve hizmeti özel amaçlarla satın alarak onu günlük yaşamda tüketen kişinin (tüketicinin) korunması amaçlanmıştır. Tüketici 4077 Sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvurduğunda uyuşmazlık tüketici mahkemesinde çözümlenecektir. Somut olayda; davacının reklam, tanıtım, organizasyon hizmetleri ile uğraştığı, davalının ise Bizim Pazar Ltd. Şti'nin yetkili temsilcisi olduğu görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/274 ESAS DAVA KONUSU : Ticari Ünvanın Korunması KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 uygulama yöneticisi, davalı şirketin sahibi olduğu internet haber sitesinde müvekkili şirket hakkında “işçilere yemekte ekmek arası ıspanak yedirdiler”, “işyerinde hijyen koşulları yok, 4 kişi aynı masada yemek yiyor” vb içerikte haberlere yer verildiğini, haberde belirtilen şantiyenin müvekkili şirkete ait olmadığını, müvekkili şirketin taşeronu olan şirkete ait bir şantiye olduğunu, bu haberler nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini, gerçeği yansıtmayan haberin halen yayında kalmasında kamu yararı bulunmadığını belirterek öncelikle tedbiren saldırının durdurulmasına, davalarının kabulü ile kişilik haklarına saldırının durdurulmasına ve bir daha böyle bir saldırıda bulunulmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
.; Ticari İşletme Rehni Kanununun 22. maddesi) ile her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan işlerden kaynaklanan davalar ticari dava olarak kabul edilmektedir ve bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Kapsam başlıklı 2. maddesi "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, davacı şirketin kuruluş tarihinden itibaren tüm ortaklarını temsile yetkili kişilerini ve varsa hisse devirleri ile bir başka şirket ile birleşmesini ve sicil kaydının terkinini gösterir tüm ticaret sicil kayıtlarının, davacı şirketin ünvanın "...Products Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi" (Anonim Şirket değil) olduğu da özellikle dikkate alınmak ve belirtilmek suretiyle, ilgili ticaret sicil memurluğundan celbedilmesi ve dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle...
İŞ MAHKEMESİ Dosyanın incelenmesi sonucunda; davalının ünvanı"................." olup cevap dilekçesinin bu ünvanın şirket adına Av. ................. tarafından verildiği, Yargılama sırasında yine aynı ünvanla bu kez Av................. ve Av.................. imzalı dilekçeler sunulduğu, Karar başlığında davalının aynı ünvanının yazıldığı,davalı şirket adına süre tutum dilekçesinin ................. Hukuk Bürosu avukatlarından Av.................. tarafından verildiği, Ancak gerekçeli temyiz dilekçesinin Av.................. tarafından verilmekle birlikte,temyiz eden davalı olarak "................." ünvanının yazıldığı ve temyiz eden davalı şirket ünvanı ile kararda gösterilen şirket ünvanı arasında farklılık olduğu anlaşılmakla; Mahkemece ilgili avukattan bu farklılığa ilişkin açıklama istenerek davalı şirketin ünvan değişikliği,diğer şirket ile birleşme vb....