Davacı tarafça, geçerli bir devrin son aşaması olarak, devrin pay defterine işlendiği ve davacının davalı şirkete ortak olduğu iddia olunmuş ise de davalı şirketin şirket defterlerini bilirkişi incelemesine sunmamış olması dolayısıyla bu hususta bir tespit yapılamadığı gibi, pay devrinin pay defterine kaydedildiğine ilişkin davacı tarafça da bir delil sunulamamıştır....
Dava, davalının, davacı şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. -------- gelen yazı cevabına göre, davacı şirketin ------ tarihinde ---- yapıldığı, davalının davacı şirkette % 50 hisseye sahip olduğu, ana sözleşmesinde ortaklığın son bulmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı tespit edilmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nda pay sahipliğini sona erdiren haller; -------- borcunda temerrüt nedeniyle ortaklıktan------ Pay sahipliğini sona erdiren haller sınırlı olarak düzenlenmiş olup ana sözleşme ile başkaca nedenler öngörülemez....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, murisin devir tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarından dolayı, ticari hayattan uzaklaşmak amacıyla, davalının küçüklüğünden beri şirkette çalışması ve kendisi ile hastalığı süresince ilgilenmesini de göz önüne alarak, payını davalıya devrettiği, davalının uzun yıllardır şirkette çalışması nedeniyle para kazandığı, kendine ait bir birikiminin olduğu, yine dosyada mevcut resmi belgelerden davalının 05.05.2005 tarihinde kendisine ait 2001 model Mercedes marka hususi otoyu 75.661,00 TL'ye sattığı, yine tapu senetlerine göre davalının 16.08.2001 tarihinde 5.000,00 TL bedelle ve yine aynı tarihte 15.000,00 TL bedelle taşınmazlar satın aldığı, kaydi değer üzerinden yapılan hisse devir bedelini ödeyecek gücü olabileceği, murisin serbest iradesi ve takdiri de göz önüne alındığında, hisse devrinin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacı üç ortak birlikte kurdukları şirkette kendisinin ---yılında 3 yıllığına yetkili seçildiğini, diğer iki ortağın -------- uyruklu olduğu---- ayrıldıklarını, ------- yılından bu yana genel kurul yapmadığını, bir araya gelinmediğini, şirketin amacı ve faaliyetinin olmadığını iddia ederek şirketin feshini talep etmiştir. Feshi istenen davalı şirket anonim şirket olduğundan uygulanacak madde 6102 sayılı TTK'nın 531. maddesi olup buna göre; haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür....
Davacı üç ortak birlikte kurdukları şirkette kendisinin ---yılında 3 yıllığına yetkili seçildiğini, diğer iki ortağın -------- uyruklu olduğu---- ayrıldıklarını, ------- yılından bu yana genel kurul yapmadığını, bir araya gelinmediğini, şirketin amacı ve faaliyetinin olmadığını iddia ederek şirketin feshini talep etmiştir. Feshi istenen davalı şirket anonim şirket olduğundan uygulanacak madde 6102 sayılı TTK'nın 531. maddesi olup buna göre; haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür....
ın bu şekilde ortaklıktan ayrıldığını, davacının muvazaalı olduğunu iddia ettiği pay devirlerinin incelenmesinde, bu pay devri dışında neredeyse tüm devirlerin muvazaalı olduğunu iddia ettiğinin görüleceğini, davacının şirkette pay sahibi olduğu devir sözleşmesinin muvazaalı olmayıp neredeyse diğer tüm devir sözlemelerinin muvazaalı olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın muris muvazaası ile şirketteki pay sahipliğinin engellendiğini iddia ettiğini, ancak ticaret sicil gazetesi ilanlarının incelenmesinde, davacının 14.09.2006 ilan tarihli sicil gazetesi ile şirkette pay sahibi olduğu ve 3 yıla yakın bir süre bu pay sahipliğinin devam ettiği, 02.01.2009 tarih 7219 sayılı ticaret sicil gazetesi ilanında da belirtildiği üzere Antalya ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/1082 Esas KARAR NO: 2021/159 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/04/2016 KARAR TARİHİ : 09/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ----- devredildiğini, bu nedenle işbu davanın devralan şirkete yönetildiğini, müvekkilinin dava dışı devrolan şirket bünyesinde----- tarihleri arasında çalıştığını, aynı zamanda devrolan şirkette---- tarihinde ---- getirildiğini, müvekkilinin devralan davalı şirkette de ---- tarihine kadar görev yaptığını, huzurdaki davanın; müvekkilin davalı şirkette ----olarak çalıştığı süre boyunca ücret alacağına ilişkin olduğunu beyan ederek, tüm haklar saklı tutulmak üzere şimdilik-----tahsiline, yargılama giderlerinin de karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir....
Buna göre davacının davası pay devrinin yapıldığının tesbiti ile pay defterine kayda ve sicile tesciline ilişkindir. Mahkeme davanın şirkete karşı açılması gerektiğini kabul ederek pasif husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar vermiş ise de bir davada verilecek hüküm kimin hukukunu etkiyecekse onun davalı olarak gösterilmesi gerektiği temel hukuk kuralı olup ,bir kısım ----kararları emsal gösterilerek ;davacı pay devredenin önce şirkete açtığı ,sonra da pay devralana karşı açılan davalar pasif husumet yokluğundan reddedildiği anlaşılmaktadır. Getirtilen ----tarafların aynı şirkette paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Pay devriyle beraber davalının şirketin tek ortağı olduğu ileri sürülmektedir....
, hiçbir çalışanı bulunmadığı, Şirket yönetim kurulunun hiçbir karar almadığı, Olağan Genel Kurulların yapılmadığı, Sermeye ödemelerinin kuruluşta belirlenen zamanlarda yapılmadığı ve eksik kaldığı, Şirket Yönetim Kurulunun Esas Sözleşmede düzenlenen asgari üye sayısı altına düşerek organsız duruma geldiği, 2)Davacı pay sahipleri ile diğer pay sahipleri arasında şirketin işlerinin yürütülmesi ve şirketin geleceğine yönelik ortak kararlar alınamamış olduğu, davalı şirketin mevcut, süren ticari faaliyetinin olmadığı ve davacı pay sahiplerinin şirkette %40 paya sahip olduğu dikkate alındığında TTK m.531 uyarınca davalı şirketin feshi yönünde karar verilebilmesini, ekonomik gerçeklere daha uygun hale getirdiği, 3)Şirketin işleyen çarklarının ve çalışanının olmaması, feshi sebebiyle bir mağduriyetin de oluşmayacağını gösterdiğini, diğer yandan davacı pay sahiplerinin %40 paya sahip olmasının fesih kararının ekonomik bakımdan şartlara uygun bir karar olabileceğini ortaya koyduğu, Bu sebeple...
Maddesinde "yetkisiz katılma" başlığı altında düzenlenen maddede: "Oy hakkının kullanılmasına ilişkin sınırlamaları dolanmak veya herhangi bir şekilde etkisiz bırakmak amacıyla, payların veya pay senetlerinin devri ya da pay senetlerinin başkasına verilmesi geçersizdir.(2) Yetkisiz katılmalarla ilgili olarak her pay sahibi, toplantı başkanlığına itirazda bulunabilir, itirazını ve yönetim kuruluna da itirazda bulunmuş olduğunu tutanağa geçirtebilir." şeklindeki açık hüküm de göz önüne alındığında ... tarihli Genel Kurul'a katılması gereken ancak katılmaları engellenen müvekkil ve eşi ...'nın yerine genel kurula katılarak oy kullanan ve gerçekte oy sınırlaması olan ..., ... ve ...'nin ve onların hukuksuz davranışına iştirak eden ...'...