Mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde istem sahibi şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarını erteleme süresince şirketten istemeyecekleri yönünde taahhütname verdikleri, şirketin potansiyelinin iflastan kurtulmaya elverişli olduğu gerekçesiyle iflasın 6 ay süreyle ertelenmesine karar verilmiş; hüküm müdahil ... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir. İflasın ertelenmesi için hazırlanan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olabilmesi somut verilere dayalı olmasına, sermaye ya da kârlılık artışının sağlanmasına ve yerine göre borç yapılandırması ile likiditenin arttırılmasına bağlıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ideali 2 olan cari oranın yıllardan beri giderek düştüğü ve 2008 yılı için 0,59 civarında seyrettiği, şirketin borçlanmaya dayalı bir finansman tekniği izlediği, borçlar/sermaye rasyosunun ideali 1,5 iken şirket bakımından 154,94 mertebesinde bulunduğu belirtilmiştir....
Lastikçilik A....nin %4 payının sahibi olduğunu ve sermaye artırımından kaynaklanan taahhüdünü yerine getirmediğini, bunun üzerine davalının payına düşen sermaye ödemesini, aynı şirket ortağı olan müvekkilinin yaptığını, davalının talep edilmesine rağmen müvekkilince yapılan ödemeyi iade etmediğini, bu hususta girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazının iptalini ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2011/9981 Esas, 2013/16822 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve temyizde ileri sürülmeyen hususların karar düzeltme aşamasında ileri sürülmesine hukuken olanak bulunmamasına göre, davalı vekilinin HUMK'nın 440....
alacaklı göründüğünü, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin rüçhan hakkını kullanabilmesi için gereken 15 günlük sürenin verilmediğini, müvekkilinin payını minimize eden soyut sermaye artırımı kararının kötüniyet taşıdığını, şirket menfaatlerine, ana sözleşmeye, TTK'ya aykırı olduğunu ileri sürerek 05.05.2017 tarihli genel kurulda alınan ve şirket ana sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesini tadil eden genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir....
Tic AŞ'den hisse senedi aldığını, müvekkilinin hisse senedi almasından SPK'nın 03.12.2020 tarihli kararı ile onaylanan sermaye azaltımı ile eş zamanlı gerçekleştirilen sermaye artırımından şirketin gelir elde ettiğini, müvekkilinin yatırım yaptığı şirketin büyüme hedefinde olduğunu Kamuya Aydınlatma Platformu (KAP) açıklamalarından görüp bedelli sermaye artışına katılım sağladığını ancak şirketin sermaye azaltımı ile eş zamanlı gerçekleştirilen sermaye artırımından elde edilen gelirin %49'na tekabül eden 31.000,00 TL'yi 27.11.2020 tarihinde kamuya açıklanan formu kullanım yeri raporunda ve 18.12.2020 tarihli KAP tarafından ilan edilen izahnamenin 27.2 nolu halka arzın gerekçesi ve halka arz gelirlerinin kullanım yerleri başlıklı bölümündeki açıklamaların aksine ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin farklı tarihlerde ve farklı bedellerde dava dışı Merko Gıda San ve Tic AŞ'den hisse senedi aldığını, müvekkilinin hisse senedi almasından SPK'nın 03.12.2020 tarihli kararı ile onaylanan sermaye azaltımı ile eş zamanlı gerçekleştirilen sermaye artırımından şirketin gelir elde ettiğini, müvekkilinin yatırım yaptığı şirketin büyüme hedefinde olduğunu Kamuya Aydınlatma Platformu (KAP) açıklamalarından görüp bedelli sermaye artışına katılım sağladığını ancak şirketin sermaye azaltımı ile eş zamanlı gerçekleştirilen sermaye artırımından elde edilen gelirin %49'na tekabül eden 31.000,00 TL'yi 27.11.2020 tarihinde kamuya açıklanan formu kullanım yeri raporunda ve 18.12.2020 tarihli KAP tarafından ilan edilen izahnamenin 27.2 nolu halka arzın gerekçesi ve halka arz gelirlerinin kullanım yerleri başlıklı bölümündeki açıklamaların aksine Frigo-Pak......
Davalı şirket ve R.. Y.. vekilleri,davacının talebi net olduğundan harcı ikmal etmesi ve davanın Ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini, 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, 22.04.2009 tarihinde yapılan ödemelerin sermaye payı ödemeleri olduğunu, 09.12.2009 tarihinde ise davacı tarafından şirket adına ve hesabına yapılmış bir ödeme olmadığını,kaza nedeniyle davacı hesabına yatan paranın kendi tasarrufunda olduğunu ve parayı nasıl kullandığını bilmediklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalı tebligata rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve uyulan bozma ilamına göre muris A. Y.' in 18.750,00 TL sermaye artırımından kaynaklanan borcu bulunduğunun tesbit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
İdare Mahkemesi’nce verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; yönetim kurulu kararı uyarınca, sermaye artırımından sağlanacak fonların kullanımına ilişkin raporda, sermaye artırımından elde edilecek gelirin yaklaşık 1.008.356.680-TL'lik kısmının planlanan gayrimenkul yatırımlarında, 80.200.000-TL'lik kısmının ise finansal borçların kapatılmasında ve kalan kısmının üç yıllık faaliyet giderlerinin kullanımı için harcanacağı, gerçekleştirmeyi planladığı sekiz adet projenin ikisinin Almanya, birinin İngiltere, birinin ise Hollanda'da olduğu, özkaynak yatırımlarına ek olarak kredi kullanılmak suretiyle ayrıca bu projelerin destekleneceği, izahname ve tasarruf sahiplerine satış duyurusunun usulüne uygun olarak yapıldığı, adı geçen şirket tarafından söz konusu bedelli sermaye artırımı sonrasında elde edilecek fonun hangi amaçlarla kullanılacağının belirlendiği ve buna yönelik rapor hazırlandığı, bu raporun yönetim kurulunca karara bağlanarak izahnamenin Kurul onayına sunulduğu, aynı zamanda...
, başka bir ifadeyle bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artırımlarının indirim hesaplamasında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır....
Şti nin sermaye artırımına gitmesi nedeniyle davalının ödemesi gerektiği ileri sürülen sermaye artırımından payına düşen tutarın davacı gerçek kişiler tarafından ödendiği iddiası ile ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacıların temel iddiasının, verilen borç paranın iadesi veya vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca ödenen paranın iadesine ilişkin olduğu, tarafların şirket hissedarı olmalarının dışında tacir sıfatlarının bulunmadığı, hal böyle olunca uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Noterliği aracılığı ile ihtarname göndererek ortaklığa kabulünün yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararı alınarak tarafına gönderilmesini talep ettiği, buna ilişkin davacı şirket yönetim kurulunda 21/11/2016 tarihinde karar alınarak ortaklık pay defterine bu hususun kaydedildiği, hisse devir işlerinden sonra davalının şirketteki hisse payının %14,9 olduğu, sermaye taahhüt bakiyesinin 27/02/2017 tarihi itibariyle ödenmemiş olması nedeniyle 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi hususunda şirket yönetim kurulunca 27/02/2017 tarihli 2017/03 nolu kararın alınmış olduğu, davacı şirket tarafından ödenmemiş sermaye tutarı olan 24.862,50 TL'nin 15/03/2017 tarihine kadar ödenmesi yönünde davalıya usulünce Ankara 27....