ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/437 Esas KARAR NO : 2024/93 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 16/07/2020 KARAR TARİHİ : 23/01/2024 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ... ile 2009 yılında ... Gıda San. Tic. Lid. Şti'.i unvanlı şirket kurduklarını, ...'ın hisselerini 12.11.2012 yılında ...'e sattığını, sağlığının bozulmasından dolayı ... ile ortaklık payının ödenmesi karşılığında şirket hisselerinin kendisine devri konusunda anlaştıklarını, bu konuda işlemlerin yapılması amacıyla kendisine vekalet verdiğini, şirket hisselerinin devir yapılmadığını ve hisse bedelinin ödenmediğini, ortağı ...'in eski ortağı ...'ın oğlu ... ile ... Gıda San. Tic. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 26.02.2020 NUMARASI: 2020/61 Esas - 2020/216 Karar DAVA: Şirket yöneticisinin sorumluluğu (TTK.nun 644/2 atfıyla TTK.nun 553,555) Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının müflis ... Ştd. Şti.'nin yetkilisi olduğunu, müvekkili ile müflis firma arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili firma alacağı için İstanbul ... İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, itiraz üzerine istanbul 8 ATM'nin 2014/1490 E....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/470 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, şirket müdürünün 2011-2012-2013-2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, müvekkillerinin keşide ettiği ihtarnamelerle şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep etmiş ise de, müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, şirket müdürünün bu tutumu nedeniyle şirket işleri ve hesapları konusunda gerekli ve yeterli bilgiye sahip olunamadığını, bu konudaki hakkının engellendiğini bildirerek müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını bildirerek müvekkillerinin anonim şirket ortaklığından çıkarılmasını, kendisine ortaklık payının gerçek değerinin ve kar payının...
un şirket ortaklığından çıkmasına karar verildiğinin anlaşıldığını, kararın müdürlüklerine bildirildikten sonra 6102 sayılı Türk ... Kanunu'nun 33. Maddesi ve ... ... Yönetmeliği madde 36 kapsamında gerekli işlemleri yapması için şirket merkezine ve şirket yetkilisi ...'a 13/11/2015 tarihli tescile davet yazılarının gönderildiğini, iki farklı adrese yapılan tebligat ve şirket merkezine yapılan tebligatın müdürlüğe iade edildiğini, davada hukuki yarar yokluğu olduğunu, işbu davada müdürlüğe husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek hukuki yarar ve pasif husumet yokluğundan davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; 6102 sayılı Türk ......
in terekesinin davacı müvekkilleri arasında 20 pay edildiğini, davacı müvekkillerinin mirasın iktisap tarihinden, davacı şirkete ortaklık tarihinden bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaklardan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımının yapılamadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenlerle TTK gereğince haklı sebeplerle şirket ortaklığından ayrılmak istediklerini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortakların kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, şirketin devamlı olarak zarar ettiğini, kar sağlayamadığını, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaati güçlendiğini, şirket müdürü olan diğer ortağı şirketi iyi idare edemediğini, davacı müvekkillerinin şirketten kar payı alamadığını, dava konusu şirketin aktif mal varlığının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının kabulüne; davalının TTK'nun 640/3 maddesi gereğince T1 Şirketi şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalı ortağın şirket ortaklığından çıkması üzerine payının şirkete aidiyetinin verilen kararın olağan sonucu olması nedeniyle bu hususta ayrıca payların şirkete devrine ilişkin bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 59.875,54 TL ayrılma akçesinin davalının davacı şirkete borcundan mahsubu ile ödenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının tebliğ edilip edilmediği bilinmediğinden istinaf dilekçelerini sunmak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
Y.. ile birlikte davalı şirketi kurduklarını, zaman içerisinde şirket müdürü Y.. Y.. yönetim işlemleri nedeni ile taraflar arasında uyumsuzluk oluştuğunu, şirketin ticari defterlerini incelemelerine izin verilmediğini, diğer ortakların gerekli olmadığı halde sermaye artırımı yapmak için girişimlerde bulunduklarını, şirketin amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ekonomik zorunluluk nedeni ile şirket sermayesinin artırılmasına karar verildiğini, bu karara davacının da olumlu oy kullandığını, şirket feshi için bir neden bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiş, karşı davasında da davalının sermaye artırım kararı uyarınca üzerine düşen ödemeyi yapmadığını ileri sürerek K.. U..'in şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in ticari itibarını sarsıcı davranışları sonucunda büyük borçlar altına girdiğini, ortaklar arasında güven duygusunun sarsılıp şirketin ticari faaliyetini sürdüremez hale geldiğini, şirketin ihalelere dahi kabul edilmediğini ileri sürerek, davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 04.08.1998 tarihli ortaklar kurulu kararı ile müvekkili şirkete müdür tayin edildiğini, kendisini sigortalı işçi göstererek müvekkili ile aynı iş kolunda babası ve ağabeyine şirket kurdurup gizli ortak olduğunu, vergi ve ... borçlarının doğmasında asıl sorumluluğun davacıda bulunduğunu, müvekkilinin tecrübeli çalışanlarının işten ayrılıp kendi kurduğu şirkette istihdam edilmelerini sağladığını, kusurlu ortağın kendi kusurundan lehine sonuç çıkaramayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı, şirket hesaplarının usulüne uygun olarak tutulmadığı, diğer ortağın kendi hesabına para aktardığı gibi iddialarda bulunarak, bu hususlar yönünden yeniden araştırma yapılmasını istemiş ise de, diğer ortak hakkında açılmış şirket yöneticisinin sorumluluğu davası veya benzer bir dava bulunduğu mahkememize bildirilmediğinden, mahkememizce var olan ve geçerli kabul edilen ticari defter ve kayıtlara göre yapılan incelemeye itibar edilerek, istenen konularda yeniden araştırma yapılması düşünülmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması talebine, karşı dava ise karşı davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasına istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6102 sayılı Kanun'un 612 nci maddesi, 6552 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası. 3....