ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/413 KARAR NO : 2023/118 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 08/02/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin 22.01.2021 tarihinde ... ile birlikte davalı şirketi kurduğunu ve ticari faaliyete başladığını, şirketin kuruluşundan itibaren müvekkilinin üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı şirketin diğer ortağının tutum ve davranışlarının müvekkili bakımından ortaklığın devamını olanaksız hale getirdiğini, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin ... üzerine faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, diğer şirket ortağının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, davalı şirketin diğer ortağının müvekkilinin haberi olmaksızın şirkete ait üç adet makineyi sattığını, elde ettiği parayı...
Şti. üzerine temlik aldığını, Kalemci İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi Müdürü sıfatıyla bu temlik işlemine muvafakat verdiğini, ardından Kalemci İnşaat ve Ticaret Limited Şirketine karşı şirkete ait ipoteklerin nakde çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, bu durumda, davalının azli için haklı neden oluştuğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 08.12.2021 NUMARASI: 2019/156 DAVA: Şirket Müdürünün Azli Taraflar arasındaki Şirket müdürünün azli davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalının şirket menfaatini hiçe sayan ve kendi şahsi menfaatlerini gözeten fiillerinin kanuni özen ve sadakat borcunu açık ve ağır ihlal niteliğinde olduğunu, Bakırköy ......
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, şirket müdürünün azlini gerektirecek hiçbir durumun olmadığını, davacının gerçek dışı beyan ve taleplerle bunu istediğini, şirket Müdürünün azli ile ilgili davacı yanca genel kurulda veya resmi bir talepte bulunulmadığını, şirket müdürünün işlemlerinin hukuka tamamıyla uygun olduğunu, şirket müdürünün haklı sebeple azil davasında husumetin, azli istenen müdüre yönlendirilmesinin gerektiğini, şirketin faaliyette olduğunu, yasal olarak işbu davada kayyım atanması ve ihtiyati tedbirlere ilişkin şartların oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Ticaret şirketleri organları aracılığıyla idare ve temsil edildiğinden, ticari mümessil tayin etme yetkisi de organlarına aittir. Ticaret şirketlerinde idare ve temsil yetkisine sahip organlar, her ticaret şirketinin türüne göre değişiklik gösterir. Ancak şu hususu belirtmek gerekir ki, ticaret şirketlerinin tümünde ticari mümessil şirket ana sözleşmesiyle de tayin edilebilir. 6102 sayılı TTK 616/1-b ve 631/1 maddelerine göre, limited şirketlerde, şirket sözleşmesinde aksine hüküm olmadıkça, ticari mümessil tayinine genel kurul yetkilidir. Buradan anlaşılacağı üzere, ticari mümessil doğrudan şirket sözleşmesiyle tayin edilebileceği gibi, şirket sözleşmesinde kararlaştırılması şartıyla bu yetkinin şirketi idare ve temsile yetkili müdürlere bırakılması da mümkündür. İşletme sahibinin, ticari mümessil dışında, duruma göre başka yardımcılardan da yararlanması mümkündür....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/07/2013 gün ve 2013/598-2013/241 sayılı kararı onayan Daire’nin 19/03/2014 gün ve 2013/16933-2014/5317 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı şirketin ortağı ve ana sözleşme ile atanan müdürü olduğunu ve 18.12.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3 nolu gündem maddesi uyarınca alınan karar gereği müdürlük görevinden azline karar verildiğini, ana sözleşme ile tayin edilen müdürün müdürlük görevinden ortaklar kurulu kararı ile alınamayacağı ve ortaklardan birinin şartları varsa müdürlük görevinden azli için dava açması gerektiğini ileri sürerek anılan kararın iptalini, yargılama süresince şirket yönetiminin...
Ltd.Şti'nin müdürü olduğunu, şirket kuruluş aşamasında şirket ortakları ... ile ... olup, bu kişilerin 20 yıl şirket müdürü olarak görev yapmaları kararlaştırıldığını, 14.07.2016 tarihinde ikame ettikleri davada netice-i talep olarak davalı müdürün müdürlükten azli ve şirketi temsil ve idare yetkisinin kaldırılması gerektiğini, şirkete kayyum tayini ve kötü yönetim nedeniyle uğranılan zarar-ziyanın tahsili talep edildiğini, mahkeme bu üç talebi de reddettiğini, davalı şirket müdürü tutum ve davranışları ile müvekkili zarara uğrattığını, aleyhine ikame ettiğimiz bu dava TTK. 553/1.maddesine göre limitet şirket müdürleri, kanundan ve esas sözleşmede doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmesi nedeniyle müdürlük görevi sonlandırılması ve şirkete yönetim kayyumu atanması gerektiğini, davalı müdürlük görevini kötüye kullandığını, mahkeme yerinde inceleme yetkisi verdiği bilirkişi kurulu 3.ek raporunda aynen "şirket gelirlerin tamamının kira gelirlerinden oluştuğunu, toplam giderin...
Kids Ana Okulunu işlettiğini, her iki ortağında müdür olup şirketi müşterek imzaları ile ilzam ve temsil ettiklerini, davalının müdürler kurulu başkanı olduğunu, davacının 05/08/2013 tarihli karar ile MEB nezdinde temsil ile görevlendirildiğini, davacının kendisine verilen yetkiyi suistimal ile eylem ve işlemleri ile şirkete zarar vermeye başladığını, şirket ortağı, müdürü ve müdürler kurulu başkanı olan davalının davacının gayri yasal ve şirkete zarar veren eylem ve işlemlerine müdahale zorunda kalınca ortağının haksız ve şiddetli tepkisi ile karşı karşıya kaldığını, dava ve karşı davanın müdürlükten azil talepli olduğunu, davacının hiçbir zaman şirkette tam zamanlı çalışmadığını, davacının okulun kuruluş yıllarında başka bir iş yerinde çalıştığını, davalının şirket ile ilgisiz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının kendisine verilen temsil görevinin sınırlarını aştığını, davacının okul personeli ve şirket çalışanları üzerinde baskı kurduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların...
ın, kanuna aykırı şekilde gelir elde etmek amacıyla, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğini, bu sebeplerle ve yargılama sırasında belirecek durumlar karşısında; ...’nin 15.06.2023 tarih ve 2023/1 sayılı ortaklar genel kurul kararının yürütmesinin geriye bırakılmasına, şirket ortağı görülen ...’ın münferit temsil yetkisinin sınırlandırılmasına, müdürlüğünün sona erdirilmesine ve müvekkiline temsil yetkisi verilmesine, bu hususların ticaret sicil müdürlüğüne ve ilgili vergi dairelerine bildirilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Dava, limited şirket müdürü olan davalının şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkindir. Uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 630. maddesinde; genel kurulun, müdürü veya müdürleri görevden alabileceği, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı hüküm altına alınmıştır. TTK'nın 630/2 maddesine dayalı şirket müdürünün azli davasında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....