Davalı -------vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının işvereni olmadığını, müvekkili ile dava dışı işveren arasında asıl işveren - alt işveren olma bakımından bir bağlantının da bulunmadığını, müvekkili ile dava dışı şirket arasında önceden ticari ilişki bulunduğunu ve bu ilişkiden kaynaklı olarak müvekkilinin dava dışı şirketten alacakları olduğunu, alacaklarının tahsili için icra takibi başlatıldığını ve işlemler yapıldığını, bu işlemlerin gerçek olduğunu, dava dışı işveren şirket ile müvekkili kooperatifin ortaklık yapısının, şirket yetkililerinin ve yönetim kurulu üyelerinin farklı olduğunu, farklı iş kollarında faaliyet gösterdiklerini, davacının organik bağ iddiasının gerçek olmadığını, organik bağın bulunmadığını, yasal zorunluluk olan arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile alacak davasıdır....
İrfan Akın ve Merve Emek tarafından müştereken düzenlenen 09/04/2018 tarihli rapora göre; davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacının, ortak sıfatı ile davalı şirketten kâr payı, ücret, huzur hakkı, ikramiye ile genel kurul ve mevzuattan doğan ödenmemiş alacağının bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında; davacının, davalı şirkette bir dönem yöneticilik yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/05/2015 KARAR TARİHİ : 14/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İSTEM: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının .... Petrol Ltd. Şti.'nin %30 oranında ortağı olduğunu, diğer ortağının ise %70 oranında davalı ... olduğu, ... ile 08/04/2011 tarihli protokol yapıldığı, bu protokolün 2. maddesinde “şirket ortağı eski müdürü ... tarafından şirket gelirlerinden yaptığı her türlü harcama, ödeme, borç verme, satış işlemleri ve parasal geçmişte yapılan tüm işlemlerden dolayı hatta bu işlemler şirket zararına olan işlemlerden dahi olsa bunlardan dolayı ...'ı ...'ı cezai yönden şikayet etmeyecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığını, yine aynı protokolün 3. maddesinde ...'ın şirketteki hisselerini ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/225 Esas KARAR NO:2024/130 DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 27/03/2023 KARAR TARİHİ: 15/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin,----- alanında iştigal eden bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma gereğince, davalı şirkete ait bir kısım malların davalı şirketin ----adresinden teslim alınarak, malları sattığı firmanın ----- adresine teslim edildiğini, e-Fatura olarak düzenlenen 2 adet faturalara davalı şirket tarafınca herhangi bir itiraz yapılmamış, fatura içeriği ve alacağının kesinleştiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete 10.100.- USD borç bakiyesi bulunduğunu, davalıların borcu ödeyeceğini belirtmesine rağmen, herhangi bir ödeme yapmadığını,--------sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava konusu...
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının davalı şirket hissedarı olup olmadığı, hissedar ise 2008-2021 yılları arasında kar payı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı hissedar değil ise şirkete ödediği pay bedelinin faizi ile birlikte davalıdan istenip istenemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, davacının payına düşen karları aldığına ilişkin ticari defterlerde muhasebe kayıtlarının görüldüğü, davacının .... Ağız Diş Sağlık A.Ş.'nde 16/08/2017 tarihinden itibaren 12.500,00-TL/ 5.000.000,00-TL = 0,0025= %0,25 paya sahip olduğu, ticaret sicil gazetelerine ulaşım açık olduğundan davacının mahkeme aracılığı olmadan da ortaklık oaylarını takip edebileceği yönünde rapor hazırlandığı görülmüştür....
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının davalı şirket hissedarı olup olmadığı, hissedar ise 2008-2021 yılları arasında kar payı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı hissedar değil ise şirkete ödediği pay bedelinin faizi ile birlikte davalıdan istenip istenemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, davacının payına düşen karları aldığına ilişkin ticari defterlerde muhasebe kayıtlarının görüldüğü, davacının .... Ağız Diş Sağlık A.Ş.'nde 16/08/2017 tarihinden itibaren 12.500,00-TL/ 5.000.000,00-TL = 0,0025= %0,25 paya sahip olduğu, ticaret sicil gazetelerine ulaşım açık olduğundan davacının mahkeme aracılığı olmadan da ortaklık oaylarını takip edebileceği yönünde rapor hazırlandığı görülmüştür....
“Haklı sebep” ile kast edilen örneğin; şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikteki husumet, şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ortakların şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket edip şirketi borca batık hale sürüklemesi, şirkete ihanet etmesi olarak sayılabilir. Somut olayda, davacıların başka bir şehirde olması ya da şirketin bazı yıllar zarar etmiş olması haklı sebep olarak kabul edilemez. Zira, davacıların TTK'nin 614. maddesinde de ifade edildiği üzere şirket işleri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı mevcuttur. Kar payı dağıtımı hususu da Kanun'un 608. maddesinde düzenlenmiş ve kâr payı dağıtımına ancak, kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebileceği ifade edilmiştir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasından sonuç alınamadığı, şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Şirket hissesinin tamamını devrederek ortaklığı sona erdiğinden kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı gerçek kişilerin, davalı şirket ortağı olduklarını, müvekkiline ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağının belirlenmesi ve tahsili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında ise dava dilekçesini ıslah ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve paylarına düşen hak ve alacakların tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari şirket ortaklığı olduğu ve sonrasında ıslah ile taraflar arasındaki adi ortaklık bulunduğunun, ileri sürüldüğü, davacının gösterdiği faaliyete göre tacir olduğu, gerçek kişi davalıların ticari şirket ortakları ve davalı tüzel kişinin ise ticari şirket dolayısıyla tacir oldukları, ıslah sonucunda feshi ve tasfiyesi istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2012 (Dava), 24/10/2017 (Karar) NUMARASI : 2012/282 Esas, 2017/1007 Karar DAVA : TİCARİ ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKMA KARAR TARİHİ : 03/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2021 İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/282 Esas - 2017/1007 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin halen İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün merkez ..... nolu sicil esasında kayıtlı olan davalı şirket çalışanı ve ortağı olduğunu, taraflar arasında müvekkilinin % 25 hisse oranı ile 100.000,00 TL ortaklık bedeli olarak 01/04/2010 tarihli şirket ortaklık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılacağı bilgisi amacıyla Karşıyaka ........