Zira, Tevdi Mahalli Tayini Kararında kiracı Hayrullah Karaca'nın 01/11/2022 itibariyle mevcut kira sözleşmesinde belirtilen kendine göre betirlediği kira bedeli ve kira farkları adı altındaki bir tutarları ödeyebilmek içi, TBK.m.106 gereğince alacaklının temerrüdüne (kabul temerrüdü) düştüğü mat sahibi Saim Kaptan'ın kira sözleşmesindeki banka kira hesabı yerine, adıma açılacak Çaycuma Vakıfbank Şubesi Müdürlüğü Hesabına havale edilmesi gerektiğine karar verdiğini, söz konusu tevdi mahalli tayini kararı haksız ve yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Banka kayıtları, ptt kayıtları, bilirkişi raporları, vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Talep, ödeme yeri belirlenmesi istemine yöneliktir....
İş sayılı dosyasından tevdi mahalli tayini talep edildiği ve Mahkemece 03.07.2013 tarihli karar ile ... Şubesinin tevdi mahalli tayin edildiği ve davalı sigorta şirketince 189.820,83 TL hasar tazminatının tevdi mahalline 1 ay vadeli hesap olarak yatırıldığı ve tevdi mahalli kararının davacıya 30.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki ihtilaf, aşkın zarar olarak açıklanan hasar bedeline, hasar tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için avans faizi oranları üzerinden hesaplanacak işlemiş faiz tutarından, tevdi mahallindeki paraya bankaca dava tarihine kadar işletilmiş bulunan mevduat faizi çıkartıldığında ortaya çıkacak olan farka ilişkin talep oluşturmaktadır. Davalılar vekilleri cevap dilekçeleri ile zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır....
İş sayılı 24/11/2020 tarihli tevdi mahalli kararı ile davacı borçlu tarafından Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/496 Esas sayılı dosyasında hükmedilen alacakların ödenmek istendiği, alacaklının iban bilgisi vermediği, alacaklı vekili hesabına gönderilen ödemenin kabul edilmediği iddiaları ile tevdi mahalli tayini talebinde bulunulduğu ve mahkemece talep kabul edilerek alacaklı adına Vakıfbank'da açılacak hesaba yatırılması yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. Yine tevdi mahalli kararı ile belirlenen hesaba 27/11/2020 tarihinde 24.550,00 TL ödeme yapılmış ve buna ilişkin dekont dosyaya sunulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır....
Şubesindeki hesaba ödendiğinin bildirildiğini ancak tevdi mahalli kararının yanlış ve hatalı olduğunu belirterek, temerrüde düşen davalının kiralanandan tahliyesine ve ödenmeyen 8.333,40 TL'nın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, kiralayan sayısının artması nedeniyle ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/139 D.iş sayılı dosyası ile tevdi yeri tayini kararı verildiğini, davacıların düzenledikleri ihtarnamenin tebliğinden sonra süresi içerisinde 10.000,00 TL kira borcunun Vakıfbank ... Şubesine yatırıldığını, temerrüdün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, ihraç kararından sonra aidat ödemeye devam ettiği, ödediği 16.829,00 TL aidatın kooperatif hesaplarına karıştırılmadan, davacı adına PTT aracılığı ile geri gönderildiği, davacının gönderiyi almaması karşısında da bu sefer tevdi mahalli tayini için talepte bulunulduğu, mahkemece tevdi mahalli tayin edilerek davacıya da haber verildiği, bu durumda ihraç kararının kesinleşmesinden sonra yapılan davacı ödemelerinin kooperatifçe benimsendiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm delil tespiti isteyen ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü HUMK.nun 101 ve sonraki maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararları ile tevdi yeri tayini ve 368 ve sonraki maddelerde yer alan delil tesbiti ve bu nitelikteki işin esasını çözümlemeyen kararlar temyiz yolu ile incelenemezler. Bu itibarla temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : DİĞER DEĞİŞİK İŞLER -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, davacı, zilyetliğe dayanak tespit ve ecrimisil için tevdi mahalli tayini istemiştir.Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla temyiz incelemesi daireye ait olmayıp Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne varki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verilmiştir. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GBP’lik bedelin tevdi mahalli tayini ile davalı adına yatırıldığından bahisle reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davacının, davalıya verildiği bildirilen ve davalı tarafından da kabul edilen bu miktar için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep ettiği görülmektedir. Dosya içerisinde bulunmadığı için denetlenemeyen tevdi mahalli dosyasıyla, dosya içindeki anlatımlara göre faiz eklenmeksizin 18.000.GBP yatırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece dava dilekçesi ve davalının kabul beyanı da dikkate alınarak faiz yönünden bir incelme yapılmaksızın ret kararı verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece iddia olunan alacak miktarına dava tarihi ile tevdi mahalli tayini sonucu bedelin yatırıldığı tarih arasında ki süre için faize hükmetmesi gerekir. Mahkemece yukarıda anlatıldığı şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan verilen hükmün bozulması gerekmiştir....
Alacaklı, müteselsil borçlulardan birine karşı temerrüde düşerse, diğerlerine karşı da temerrüde düşmüş olur." düzenlemesi, TBK'nın 107. maddesinde, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlunun (kiracının) ödeme - teslim borcunu ifa edebilmesi için gerekli olan tevdii mahalli tayini müessesesi düzenlemesi bulunmaktadır. TBK'nın 107. maddesi gereği tevdi mahalli tayin edilmesi için, borcun kime ödeneceğinin bilinmemesi veya kiralayanın kira bedelinin almaktan kaçınması gereklidir. Yine aynı kanunun 111. maddesinde ''Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir'' düzenlemesi bulunmakta olup kiracının istemi de kira parasının mahkemece belirlenecek yere tevdi edilmesine yöneliktir....