Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2022/930 Esas sayılı dosyasından tevdi mahalli tayini talep edilmiş ise de, davanın reddine karar verilmiştir. Müvekkilinin temerrüde düşmesi, hak kaybına veya zarara uğramasının önüne geçebilmek ve üçüncü kişi kira alacaklısına kira bedellerinin ödenebilmesini sağlamak üzere, Türk Borçlar Kanunu' nun 107. Maddesi gereğince, davaya konu taşınmazın kira bedellerinin ödenmesi konusunda tevdi mahallinin tayini konusunda karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı vekilince kira bedellerinin ödeneceği yer konusunda belirsiz olduğu, davalının adresinde bulunmadığından kira bedellerinin ödenemediğinden bahisle tevdi mahalli tayini talep edilmiş ise de TBK nun 107. Maddesinde tevdi mahalli tayininde belirtilen şartlar ile TBK nun 106. Maddesinde belirtilen alacaklının temerrütü şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine dair karar verilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizce 13/03/2012 gün ve 2012/1508 Esas, 2012/1947 Karar sayılı ilam ile Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırıldığı, bu defa dosyanın tevdi edildiği İstanbul 40....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b. maddesi yerine aynı Yasanın 142/2-b. maddesi olarak yazılması, yerinde düzeltilebilir yazım yanlışı olduğundan, ve müştekinin, oluşan zararın karşılanmasını istemediğini beyan etmesi karşısında, mahkemece sanığa makul bir süre tanınıp, tevdi mahalli belirlenmesi ve ödemenin yaptırılması gerektiği halde, ödeme yaptırılmadan hatalı uygulama ile yazılı şekilde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve daha önce Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesiyle İstanbul 7....
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanık hakkında hapis cezasının yanında tayin edilen adli para cezası yönünden hesaplama yapılırken belirlenen 400 gün adli para cezasına, TCK'nin 43. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılırken 500 gün yerine hesap hatası yapılarak 375 gün olarak belirlenmesi ve TCK'nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 375 gün üzerinden indirim yapılmak suretiyle eksik adli para cezası tayini sanık aleyhine temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve daha önce Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesiyle İzmir 21....
hakkında kesinleşmiş 11.05.1993 günlü hükmün, uyarlama yargısında, kendilerine zorunlu savunman atandığından haberi olmadıklarından bahisle Dairemizin 20.11.2013 tarihli kararı uyarınca hükümlülerin savunmanlarının temyizine onay verip vermediklerinin belirlenmesi amacıyla gerekçeli karar ve savunmanlarının temyizinin ihtaratlı olarak tebliğe çıkartılması ve savunmanlarının temyizine onay verdikleri takdirde ya da kendileri sunarsa temyiz dilekçesi ile birlikte dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için yerine tevdi edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İadesine karar verildiği, mahkemece ihtaratlı olarak tebliğ yapılmasına karşın, hükümlülerin savunmanlarının temyizine onay verdiklerine ilişkin bir başvuru ve beyanları olmadığı gibi, kararı da temyiz etmediklerinin anlaşılması karşısında; savunmanının hükümlü adına hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından hükümlüler ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tutanağı ve 01.08.2012 günlü yangın tutanağını düzenleyen tanıklar...,.....,.... duruşmaya celbi ile yangının enerji nakil hattından kaynaklandığına dair tutanak içeriği açıklattırılarak yangının çıkış nedeni hususunda ayrıntılı olarak beyanlarının alınmasından sonra, dosya yangın ve elektrik mühendisi bilirkişilere tevdi edilerek, olay günü meydana gelen yangının, yana yatık ve çürük elektrik direğindeki tellerin ağaçların tepe dallarına teması sonucu meydana gelip gelmediği saptandıktan sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA...
Ceza Dairesince incelenerek 05.11.2012 gün ve 17829-36470 sayı ile tevdi kararı verildiği ve ek tebliğname tarihinin de 27.11.2012 olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Kanunu'nun Değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı gereğince temyiz incelemesi Yüksek (3.) Ceza Dairesi'nin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir; Ancak; Ölçülen gürültü düzeyinin insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığının bilimsel ölçütlere göre değerlendirilmesi için dosya, üniversitelerin, Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzman Kulak Burun Boğaz hekimlerinden, tercihen odyoloji uzmanlığı bulunan iki hekim ve yine bir odyologdan oluşacak üç kişilik heyete dosya tevdi edilerek, somut olayda gürültünün, insan sağlığının zarar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...