WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; talebin kabulüne, Vakıflar Bankası Gölbaşı Şubesinin Tevdi Mahalli Olarak Tayinine karar verilmiştir....

Aksi halde tevdi edilen parayı teslim borcu altında bulunan davalı banka borcundan kurtulamaz. Bu halde, yani alacaklının belirlenememiş olması nedeniyle alınan tevdi mahalli kararı üzerine, borcun ödeme yerine tevdi edilmesinden sonra, alacaklı olduğunu iddia edenler tarafından açılacak eda davası sonucuna göre tespit edilecek gerçek alacaklıya edim ifa edilecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. Somut olayda; 08/06/2004 tarihli acentelik sözleşmesi gereği katılan .....

        nun, eyleme doğrudan katılması ve asli faili olması karşısında hakkında yardım eden sıfatında olduğundan bahisle TCK'nın 39/2. maddesi gereğince indirim yapılması, 2-Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi, 3- Gün olarak belirlenen adli para cezası, paraya çevrilerek sonuç adli para cezası belirlenirken, 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesi hükmüne aykırı olarak; TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi, 4-Sanık ...hakkında 125 gün olarak belirlenen adli para cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucu sonuç cezanın 104 gün yerine 103 gün belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini; buna bağlı olarak da yanlış tayin edilen 103 gün adli para cezasının günlüğü 20 TL üzerinden paraya çevrildiği sırada 2.060 TL yerine 20.600 TL olarak belirlenmesi, Bozmayı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/07/2022 NUMARASI : 2022/445 Esas 2022/495 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 26.01.2023 Taraflar arasındaki davada Ankara 5.Sulh Hukuk ve Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesince; tarafların ticari ilişkilerinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olup, Sulh Hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              Ceza Dairesinin 23.02.2015 gün ve 4970-3970 sayılı gönderme kararı ile dosyanın tevdi edildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince 20.10.2015 gün ve 3817-3197 sayı ile; "Mahkeme kararındaki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 3. Ceza Dairesine ait olmakla, Dairemizin görevsizliğine, ilgili Dairenin de karşı görevsizliğinin bulunması nedeniyle, dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine" karar verilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır....

                bakımından, icra borçlarından banka yoluyla tahsil edilen ödemelerin hangi kişi tarafından kimin hesabına yatırıldığının belirlenmesi, sanığın, katılanın vekili olarak belirtilen tarihler arasında, hangi dava ve icra takiplerini yürüttüğü, hangi duruşmalara girdiğinin tespit edilmesi, ilgili dava ve takip dosyalarının birer suretinin, taraflar arasında vekalet ücretinin belirlenmesine dair sözleşme, yazılı belge, yapılan masraflar veya bu anlamda yapılmış olan ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin onaylı suretlerinin getirtilmesi, buna göre sanığın katılan adına takip ettiği dosyalardan ne kadar vekalet ücreti alacağı olduğu ve ne kadar masraf yaptığının tartışmaya yer bırakmayacak şekilde tespiti, hak ettiği vekalet ücreti veya yaptığı masraflardan daha fazla parayı uhdesinde tutup tutmadığının kesin olarak belirlenmesi açısından, bütün delillerin toplanmasından sonra içinde, muhasebeci, hesap uzmanı ve ilgili barodan tayin edilecek avukat kişilerin de bulunduğu yeni bir bilirkişi...

                  Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay CGK'nın 06.04.2010 tarihli ve 2010/4-71 E, 2010/76 K sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesiyle, ceza infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesi, denetim süresi, ertelemenin yasal sonucu olduğundan, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyecek, yine fıkrada mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olmamak hususu da, hükmedilen bir yıldan fazla mahkûmiyetler için söz konusu olup, hapis cezası bir yıldan az olsa da denetim süresi hiçbir ahvalde bir yıldan az olamayacağı cihetle, anılan emredici düzenlemeye aykırı...

                    UYAP Entegrasyonu