"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır....
Asliye Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Dosyanın daha önce Yargıtay C.Başsavcılığının 09/09/2012 gün ve YY-2012/206439 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderildiği, Dairemizin 14/11/2012 gün ve 2012/10819 E. 2012/11308 K. sayılı ilamı ile Çatalca Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2011 gün ve 2011/507 E. 2011/854 K. sayılı yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilerek mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdi edildiği halde yeniden dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldığından incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesince talebin reddi kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. HMK.’nın 22/II. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda,... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 5/3/2014 günlü kararının davacı tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yüksek Yargıtay 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine göre, Yargıtay C.Başsavcılığının 09/04/2019 tarihli 2019/35838 sayılı tebliğnamesi ile uyuşmazlığın çözümü için dosyanın gönderilmesi üzerine Dairemizin 02/05/2019 tarih, 2019/3358 Esas 2019/4849 sayılı Kararı ile birleştirme uyuşmazlığının daha önce çözüldüğü ve mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edildiği, ancak dosyanın mahalline gönderilmek yerine 25/06/2019 tarihli tebliğname ile yeniden görüş bildirilerek dairemize gönderildiği anlaşıldığından, dairemizce yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 10/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak; Sanıklar müdafii 22.07.2009 tarihli duruşmada, müştekinin zararını karşılayıp etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini fakat müştekinin duruşmalara gelmediğini beyan ettiği, mahkemece makul bir süre tanınarak sanıkların zararı ödeyip ödemeyeceğinin beklenmesi, müştekiye ulaşılamadığı takdirde tevdi mahalli belirlenmesi ve ödemenin yaptırılması gerektiği halde hatalı uygulama ile yazılı şekilde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Mahkeme tarafından, temel cezanın somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde, gerekçesi de gösterilerek alt ve üst sınır arasında belirlenmesi karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
Asliye Ceza Mahkemesiyle Çanakkale Aile Mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Dosyanın daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2014 gün ve 5-2013/383948 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderildiği Dairemizin 08/04/2014 gün ve 2014/3714 Esas, 2014/3900 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek 17. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verildiği; 17. Hukuk Dairesi tarafından noksan ikmali için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, noksanlığın ikmalinden sonra görevli dairesi yerine, sehven Dairemze gönderildiği anlaşıldığından dosyanın ilgili Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin tevdi mahalli talebi istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 6. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir." hükümleri düzenlenmiştir. Tevdi mahalli tayinini istemek, temerrüde düşen alacaklıya karşı borçluyu koruyan ve onu borcundan kurtulmasını sağlayan bir haktır. Borçlunun hakimden tediye mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır. Temerrüt şartları oluşmadığı takdirde borçlunun, TBK'nun 107. maddesine istinaden hakimden tediye mahalli tayinini talep hakkı yoktur. Tevdi mahalli talebinde bulunan mülkiyeti karşı tarafa ait olan taşınmazda 20.04.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kiracı olduğu, dava konusu taşınmazın 17.01.2018 tarihinde karşı taraf T1 tarafından satın alındığını, kira bedellerini 17.01.2018 tarihinden bugüne T1'in hesabına düzenli olarak yatırıldığını, ancak son yatırılan kira bedelinin iade edildiğini, temerrüte ilişkin herhangi bir zor durum yaşamamak için tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesine tevdi edilmesinden sonra bu mahkemece yargı yeri belirlenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....