Somut olayda uyuşmazlık davacının davalıya olan borcunu ödenmesi için tevdii merci belirlenmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 382/2-d maddesinde, “Borçlar kanunundaki çekişmesiz yargı işleri; 1)Yetkisi sona eren temsilcinin temsil belgesini mahkemeye ibraz etmesi, 2) Borçluya ifa veya teminat göstermesi için süre verilmesi, 3) Tevdii mahalli belirlenmesi veya tevdi edilmeyecek eşyanın satılması..." şeklinde sayılarak düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 382/2-e bendinde ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri de sayılmış ve bunlar arasında tevdii mahalli tayini sayılmamıştır. Buna göre talebin Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak daha önce dairece gönderme kararı verilmiş bulunduğundan, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Yüksek 1. Başkanlığı'na tevdi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, haksız fiilden dolayı davalının uğradığının zararının tespiti ve tevdi mahalli tayinine ilişkin olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Sulh Hukuk Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Tevdi mahalli tayini istemine ilişkin kararlar geçici nitelikte olup, işin esasını çözümleyen kararlardan olmadığından buna ilişkin taleplerin mahkemece esas defterine kaydedilmeyip, Değişik İş üzerinden görülmesi gerektiğinden mahkemece talebin Değişik iş dosyası üzerinden değerlendirilmesi doğrudur. Türk Borçlar Kanunu'nun 107.maddesinde "Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Kanun maddesinde yasa yolu gösterilmemiş olup, ödeme yeri belirlenmesine ilişkin kararlara karşı yasa yolunun açık olup olmadığı dairemizce değerlendirilmiştir....
Maddesinde; Alacaklının temerrüte düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabileceği, TBK 111. Maddesinde; borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrütünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği düzenlenmiştir. TBK'nın 187. maddesi ise "Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur. Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği hâlde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Tevdi mahalli tayini istemine ilişkin kararlar geçici nitelikte olup, işin esasını çözümleyen kararlardan olmadığından buna ilişkin taleplerin mahkemece esas defterine kaydedilmeyip, Değişik İş üzerinden görülmesi gerektiğinden mahkemece talebin Değişik iş dosyası üzerinden değerlendirilmesi doğrudur. Türk Borçlar Kanunu'nun 107.maddesinde "Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Kanun maddesinde yasa yolu gösterilmemiş olup, ödeme yeri belirlenmesine ilişkin kararlara karşı yasa yolunun açık olup olmadığı dairemizce değerlendirilmiştir....
sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Olay yerinde olay yeri krokisi tutulduğu ve olay yeri incelemesi yapıldığı ancak olay yerinin tamamını gösteren, tüm delillerin işaretlendiği, denetime olanak veren ayrıntılı bir çalışma yapılmadığı anlaşılmakla; tarafların iddia ve talepleri de dikkate alınarak, olay mahallinde, olay koşullarına ve saatine uygun zamanda olay yeri inceleme raporu ve krokisinin uzman bilirkişi marifetiyle uygulanması, sanık, taraflar, olay yeri tanıkları olan ... ve ... hazır edilerek ve anlatımlarının denetimine olanak verecek biçimde temsili ve tatbiki keşif icra edilerek ayrı ayrı tutulan krokilerin mahallinde uygulanması, olay yerinden elde edilen tüm delillerin krokiye işaretlenmesi, olay anında maktul ve sanığın konumları ve aralarındaki mesafeler ölçülerek olay yeri ve çevresinde yaşayanlar ile kalabalığın olup olmadığı belirlenmek üzere olay mahalinin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ve arkadaşlarının kaza öncesi bulundukları yerin gizlendiğini, tanık olarak gösterdiği arkadaşlarının T.C. numaralarından cep telefonları ve banka kredi kartları araştırılarak kaza öncesi hangi bölgede oldukları ile son 24 saatte nerelerden mal ve hizmet alışverişi yaptıklarının araştırılması gerektiğini, geçerli nedenler olmaksızın kaza mahalinin terkedildiğini, davacının kazadan neredeyse 10 saat sonra ilgili emniyet birimlerine müracaat ederek tutanak tutturduğunu, 11 saat sonra alkol, vb. keyif verici maddelerin vücuttaki etkisi geçtikten sonra alkol muayenesi yaptırdığını, aracın infilak etme ihtimalinin öngörülemeyeceğini ancak bu hususta da ilgili birimlere bildirimde bulunulmadığını, poliçe genel ve özel şartlarına aykırı olarak iki ayrı kaza tutanağı tutulduğunu, kaza yerinin terkedilmesi nedeni ile ödeme yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
OLAY VE OLGULAR 1.Yerel Mahkemenin Kabulü; Olay tarihinde saat 06:50 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki ... plakalı kamyonetle sürücü belgesi olmadığı halde Aksu ilçesinden Serik ilçesine seyir halinde iken mağdur ... ve ölen ...’ın kamyonetin kasa kısmında oturdukları, dosyamızda tanık olarak beyanlarına başvurulan ..., ...’ın kamyonetin şoför mahalinin yan tarafında bulunan yolcu koltuklarında oturdukları, sanığın Çandır Mahallesi – Pınarcık Mahallesi yolu üzeri Tütünlük Mevkiine geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığı ve yolun sağında bulunan şarampole aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada kamyonetin kasa bölümünde oturan müteveffa ...’nin kazaya bağlı boyun kırığıyla gelişen solunum durması sonucu vefat ettiği ve yine kamyonetin kasa bölümünde oturan mağdur Fuat’ın 16/09/2015 tarihli adli raporla sabit olduğu üzere basit tıbbi müdahale ile iyileşir nitelikte yaralandığı belirtilmiştir. 2.Sanık sürücü aşamalardaki savunmalarında, on beş senedir...
un, kaza mahalinin 80 metre ilerisinde ışıklı yaya geçidinin ayrıca 100 metre ilerisinde üst geçidin bulunduğu yola kontrolsüz ve sürücünün göremeyeceği kör noktadan çıkarak karşıdan karşıya geçmek istediği esnada meydana gelen kazada tamamen kusurlu olduğu ve kaza esnasındaki aracın hızının yasal sınırlar ( 30 - 35 km/h ) içerisinde olan şüpheli ... kusursuz olduğunun belirtildiği 18/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya içeriği ve oluş ile uyumlu olduğu, yeniden rapor alınmasının sonuca etkili olmayacağından, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 26/07/2019 tarihli ve 2019/79358 soruşturma, 2019/77635 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 7....