sayılı kararı ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılamayacağı esasının kadastro işlemlerinin eski olaylara dayanılarak süresiz olarak askıda bırakılmasının kamu düzenini ters yönde etkileyeceği ve kamu zararı doğuracağı gerçeğinden hareketle mülkiyet hakkı değil sadece hak arama hürriyetinin kısıtlandığı, on yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu ve belirtilen süre geçtikten sonra hakkın varlığından söz edilemeyeceği, anılan madde ile tutanağı düzenlenmiş ve doğrudan doğruya ya da hükmen kesinleşmiş sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuksal nedenlere dayanılarak açılacak tüm davaların hak düşürücü süreye bağlı olduğu hakkında açıklamaya yer verildikten sonra; 'bu hükümle ülkede tapu sicilinde kararlılık sağlanması, belli hak düşürücü süre geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak taşınmazlarla ilgili hakların yargı organlarında tartışma konusu yapılmasının önlenmesi amaçlanmış, yasa koyucu da bunda kamu düzeni yönünden yarar görmüştür...
Kadastro Yasası'nın 12/3.maddesindeki düzenlemeye göre, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz. Başka bir ifadeyle, anılan süre ancak hakkın kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde uygulama imkanına kavuşur. Tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda uygulama yeri yoktur. Miras bırakanın ölümü ile tereke intikal eder ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar. Somut olayda, kadastro tespitinin 1973 yılında yapıldığı, miras bırakanın ise tespitten sonra 25.04.1976 tarihinde öldüğü gözetildiğinde, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanma yeri bulunmadığı açıktır. Diğer yandan, muris muvazaası bakımından da hükme yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. ......
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve tescil istemiyle davalı ... aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; davacı ... tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemizin 07.05.2019 tarih, 2016/8727 Esas, 2019/3395 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bu maddeden istifade edebilmek için tapu dışı sözleşmenin tespitten önce yapılması gerektiği, davacının dayandığı senedin tespitten sonra yapıldığı, bu kapsamda anılan yasa hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir....
Mahkemece, davacının talebinin kadastro tespitinden önceki nedene dayalı olduğu ve dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, 770 parsel sayılı taşınmazın adlarına kayıtlı olduğunu, taşınmaz üzerinde evlerinin de bulunduğunu ancak taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunan bir bölümünün komşu 766 parsel sayılı taşınmaz içerisine katıldığını ileri sürerek dava açmışlardır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/308 KARAR NO : 2022/338 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARAPGİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2019 NUMARASI : 2017/117 ESAS 2019/39 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacılar T2 ve T1 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/277 KARAR NO : 2021/290 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18.06.2020 NUMARASI : 2019/189 ESAS 2020/274 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/506 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, Mahkemenin 2008/318 Esas sayılı (muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında) dosyasından davacı lehine davalılardan T3 aleyhine verilen ve kesinleşmiş durumda olan tapu iptal ve tescil kararının Tapu Müdürlüğünce tescil kayıtlarında uygulanmadığı, taşınmazın davalı T3 tarafından diğer davalıya satıldığı, T3 adına tapudaki kaydın yolsuz tescil niteliğinde olduğu, satın alan diğer davalı şirketin de iyiniyetli olmadığı gerekçeleriyle dava konusu taşınmazın davalı şirket adına olan kaydının davacının önceki davada kazandığı miras payı kadarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi ve taşınmazların üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili; davanın araştırma yapılmadan hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddedildiğini, davada tespit öncesinin yanı sıra tespitten sonra kesinleşmeden önce yapılan harici satış sözleşmelerinin ve eklemeli zilyetliğin de ileri sürüldüğünü, tespit tarihi ile kesinleşme tarihi arasında yapılan zilyetlik senetlerine değer verilmesi gerektiğini, keşif yapılmadığını, tanıkların dinlenmediğini, TMK 713/2 maddesi koşullarının Anayasa Mahkemesinin iptal kararı öncesi gerçekleştiğini, harici satışları ve eklemeli zilyetlikleri değerlendirilmeden karar verildiğini savunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro tespiti öncesi harici satım, zilyetlik, TMK’nın 713/2 nci maddesinde belirtilen ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. 3.3. Değerlendirme Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 02/03/1973 tarihi ile davanın açıldığı 06/12/2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1069 KARAR NO : 2022/1505 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KALKANDERE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/77 ESAS - 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....