Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada yolsuz tescile neden olan vaka tespit çalışmalarında ölçü krokisinin yapılan tapulama tespitlerine aykırı olarak parsel numaralarının ters verilmesi ve paftanın yine ölçü krokisine göre oluşturulması nedeniyle ters oluşmasından kaynaklandığı, dolayısıyla tespitten önceki bir hukuki nedene değil tespitten sonra fakat kesinleşmeden önceki olay olan kadastro müdürlüğünün hatası vakasına dayanan yolsuz tescilin iptali talebi oldugundan hak düşürücü süre geçmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/son hükmünde benzer durumlar olan maddi hataların düzeltilmesinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının belirtildiğini, haklı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2....
Hal böyle olunca; davacılar tarafından tespitten önceki hakka dayanılarak dava açıldığı hususunda tereddüt etmemek gerekir. Çekişmeli taşınmazla ilgili kadastro tespitinin 28.10.1970 tarihinde kesinleşmesi ve davacılar tarafından tespitten önceki hakka dayanılarak 01.07.2013 tarihinde dava açılması nedeniyle de, olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği görülmektedir. Hal böyle olunca; davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, dava konusu taşınmaz 05/02/1973 tarih ve 16 nolu tapu kaydı ile İsmail oğlu Rasim Mert adına tapuda kayıtlı iken satış vaadine bulunan davalılar T8 T7 ve T9 tarafından Silivri Noterliğinin 04/09/1984 tarih ve 11117 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile davacılar murisi Hatice Özcanbaz'a satışı vaad ve taahhüt edilmiş, tapu kaydı ve kadastro çalışmaları sırasında 16/06/1986 tarihinde yine davalılar murisi İsmail oğlu Rasim Mert adına tespiti yapılmış ve 25/04/1987 tarihinde de tespit kesinleştiğinden tapulama edinme sebebine istinaden 25/04/1987 tarihinde davalılar murisi Rasim Mert adına tapuya tescil edilmiştir. Olayları anlatmak ve açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Görülmekte olan dava da alıcı Hatice Özcanbaz mirasçıları davacılar kadastro öncesi nedenlere (01/09/1984 tarih ve 11117 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine) zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlardır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; 745 parsel sayılı taşınmaz yönüyle, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; 177 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ise, kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 9.2....
HUKUK DAİRESİ DAVATÜRÜ: KADASTRO Davaya konu taşınmazın tapu kaydı 1956 yılında yapılan kadastro sonucu değil, 2011 tarihinde idari yoldan tescil sonucunda oluşmuş olup; davacı taraf 1962 yılından itibaren zilyet olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Bir başka ifade ile, dava kadastro öncesi nedene dayanamadığına ve tespitten sonraki zilyetliğe dayalı iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre; somut olayda temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kaydı, kadastro tutanak örnekleri, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı taraf, çekişmeli taşınmazı 01.07.2007 düzenleme tarihli senet ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tespit tutanağının incelenmesinden taşınmazın tespitinin 16.02.2007 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde; dava; tespitten sonraki satın alma ve zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, kararı inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu halde bu husus maddi hata sonucu göz ardı edilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmış olmakla dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açılmış olup, kadastro tespitinin kesinleştiği 04.04.1994 tarih ile eldeki davanın açıldığı 17.01.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına ve davalıların murisi tarafından Hazineye karşı açılan tapu iptal ve tescil davasının hak düşürücü süreyi kesmesinin ya da durdurmasının hukuken mümkün bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2020 gününde oybirliği ile karar...
Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken ve davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak taşınmazın aynı hakkında açılmış olduğu gözetilmeksizin geçit hakkına dayalı olarak açılmış gibi nitelendirilmek suretiyle yazılı gerekçeyle reddine karar isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibariyle doğru olup, hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.02.2016 tarih, 2015/2632 Esas ve 2016/1837 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, gerekçenin yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve onama harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 30.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3....