Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/212 KARAR NO : 2022/1182 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEVAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2016/154 ESAS, 2020/54 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Öncesi Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında derdest davada yerel mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ön incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu dosya okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ....
Hukuk Dairesince de dava tespitten önceki nedenlere dayalı kabul edilerek dosya Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderileceği yerde Dairemize gönderildiği anlaşılmakla temyiz incelenmesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, dava sırasında tespit tutanağının kesinleşmediği ve tespitten önceki haklara dayandığı anlaşılmakla, davanın kadastro mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Havza Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava; kadastrodan önceki hukuki sebeplere ve T.M.K’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde yazılı bulunan mülkiyet aktarımına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro Kanunu 12.maddesindeki hak düşürücü süre geçmeden kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı açılan davada, dava öncelikle tapu malikine kayıt maliki ya da malikleri ölü ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK’nın 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla dava ...’ye yöneltilerek açılır veya daha sonra bu durumun anlaşılması halinde anılan madde gereğince dava, ...’ye yöneltilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "Somut olayda davacının tapu iptali ve tescil istemi ile eldeki davayı açtığı,dava konusu taşınmazın davalı T3 tarafından diğer davalı T2'ye devredilmiş olması karşısında davalı T3'nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı " gerekçesi ile davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, davalı T2 yönünden ise "3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü yer almaktadır. Söz konusu madde ile tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir....
Yasanın 21. maddesi uyarınca ise, Tahsis Kararında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz hükmü öngörülmüştür. Burada açıklığa kavuşturulması gereken husus, tahsisten önceki haklara ilişkin davaların 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi uyarınca 30 günlük sürede mi, yoksa aynı yasanın 21. maddesi uyarınca 5 yıllık sürede mi açılması gerektiğidir. Mera kanunun 13. maddesi aynı yasanın 21. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, burada kanun koyucunun 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile paralellik sağlamayı amaçladığı görülecektir. Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinde 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir ve kadastro mahkemesinde dava açma olanağı kalmaz....
ya devrettiğini, evlilik amacıyla mehir ve evlilik hediyesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bu tasarrufun mal kaçırma amacıyla yapıldığını kabul etmenin mümkün olmadığını, evlenecek kişilerin birbirlerine hediye amacıyla taşınmaz devri yapmasının mal kaçırma olarak düşünülemeyeceğini, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, mahkemece bu konuda araştırma yapılmadığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, dosya kapsamında tanık dinlenmediğini, mal kaçırma iradesinin bulunduğuna dair somut ve hukuki bir delilin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri. 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2018 NUMARASI : 2017/229 ESAS, 2018/421 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davacı tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında komşu parsellerin kadastro tutanağı kesinleştikten 8 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabilmektedir. Yasa'da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmemiştir. Kadastro öncesi nedene dayalı olarak her zaman dava açılabilir. Dava niteliği ve içeriği itibariyle kadastro öncesi nedene dayalıdır. Bu nedenle tespitten sonraki hakka dayalı davada dava tarihine kadar aranacak 20 yıllık sürenin somut olayda uygulanma yeri yoktur....